Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Zorunlu Bir Açıklama (21.06.2011)
Geçen sabah oldukça erken annem aradı. O saatlerde aramamaya özen gösterdiğini bildiğimden, telaşlandım.- Sen geçen gün televizyona çıkıp benim için bir şeyler söylemişsin, eski öğrencilerim aradılar “Bizim hocamız öyle şey söylemez, Ali Bey bunu düzeltsin” diyorlar dedi.
\nOlayı hemen anımsadım. Darbelerle ilgili bir programda, 12 Eylül 1980 günü Türkiye’de egemen olan genel ruh halini anlatmak için şunları söylemiştim:
\n- O sıralarda insanlar çatışma ve kardeş kanı durdu diye seviniyorlardı. Atatürkçü bir tarih öğretmeni olan annem bile “Allah benim ömründen alsın Kenan Evren’e versin” diyordu.
\nAnnem böyle bir şeyi gerçekten söylemişti. Ama, zaman geçince kendisini altmışından sonra hapishane ziyaretlerine zorlayan Kenan Evren’in kerizmatik çekiminde kalmamıştı. O, üniversite hocalarının, gençlerin, gazetecilerin öldürüldüğü bir ortamda bunlara son veren darbeyle, hiç değilse can güvenliğinin sağlandığını düşünmüştü.
\nÇok kişi aynı durumdaydı; 12 Eylül’ün ilk günlerinde, Amerikan patentli darbenin içyüzünü çevremize anlatmakta güçlük çekiyorduk.
\nArtık, yıllarca hapishane kapılarında ziyaret sırası bekleyen annem gibi başkaları da olaya başka bir açıdan bakıyorlar.
\n***
\nAma, 12 Eylül ile ilgili gerçek tabloyu acaba hâlâ kaç kişi görüyor??
\nÖrneğin işin kovboy filmi yönünün perdede en çok görünen kişisi Kenan Evren’in esas oğlan olmayıp aslında kurgunun Turgut Özal üzerinde olduğunu, ana amacın 24 Ocak 1980 Kararları’yla birlikte, Türkiye’nin demokratik bir ortamda, asla veto etmeden duramayacağı Yunanistan’ın NATO’nun askeri kanadına dönmesi kararının yaşama geçmesi için yapıldığını, Türkiye’nin küreselleşmeye eklemlenmesi sürecinin kolaylaştırılması amacını taşıyan darbenin, askeri aşamasının bitmiş olmasına karşın, sivil bölümünün hâlâ sürmekte olduğunun kaç kişi farkındadır, dersiniz?
\nSizi temin ederim ki kendi yaptıkları darbenin “Özal Reformlarının!” önünü açmak olduğunu bir süre kavramamış olan ve Turgut Bey’i veto etmeye kalkan Kenan Bey başta olmak üzere, darbecilerin önemli bir bölümü de (Haydar Saltık hariç) olayı netlikle algılayabilmiş değillerdi.
\nGeçen günlerde bir savcı tarafından sorgulanan Kenan Bey darbeden pişman olmadığını söylüyor ve suçu siyasetçilerin üstüne atmaya çalışıyordu.
\n***
\n12 Eylül’ün bilançosuna şöyle satır başlarıyla kısaca göz atalım:
\n650 bin kişi gözaltına alındı. 1 milyon 683 bin kişi fişlendi. Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı. 7 bin kişi için idam cezası istendi. 57 kişiye idam cezası verildi. Bunların 50’si asıldı. 71 bin kişi TCK’nin 141 - 142 ve 163. maddelerinden yargılandı. 98 bin kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı. 388 bin kişiye pasaport verilmedi. 30 bin kişi sakıncalı görülüp işten çıkarıldı. 30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti. 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı. 300 kişi kuşkulu şekilde öldü. 177 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi. 937 film sakıncalı bulunup yasaklandı. 3 bin 854 öğretmen, 120 üniversite öğretim üyesi görevlerinden alındılar. 47 hâkimin işine son verildi. 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis istendi ve sonunda 3 bin 315 yıl hapis cezası verildi. 300 gazeteci saldırıya uğradı. 3 gazeteci silahla öldürüldü, 31 gazeteci cezaevine girdi. Gazeteler 300 gün yayın yapamadı. Cezaevinde 299 kişi yaşamını yitirdi. 144 kişi kuşkulu şekilde öldü. 14 kişi açlık grevinde öldü. 16 kişi “kaçarken?!” vuruldu. 95 kişi “çatışmada?!” vuruldu. 73 kişiye “doğal ölüm raporu?!” verildi. 43 kişinin “intihar ettiği?!” bildirildi.
\n***
\nYukarıdaki bilançoyu gördükten sonra, pişman değilim demek ve Amerikan darbesinin sorumluluğunu siyasilerin sırtına yüklemeye kalkmak için insanın en hafifinden Kenan Evren olması gerekir.
\nBu gerçek böyle biline!
\nAma bu bilinirken yukarıda sözünü ettiğimiz gerçekler de göz ardı edilmemeli.
\nEvet 12 Eylül darbesinin sorumluları bellidir ve bu sorumluluk inkâr götürmez.
\nAma 12 Eylül ile sonuçlanan sürecin, bu darbenin kolaylaşmasında hiç dahli olmadığını söylemek de yanlıştır.
\nBu gerçeği de görmez isek, askeri darbeler ile sivil darbeler arasında şapşal şapşal kolan vurup dururuz.
\n12 Eylüllerin olmaması için, 12 Eylüllere yol açan etkenleri de ortadan kaldırmalıyız.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- İtirafçı Nevzat Bahtiyar'dan sürpriz hamle geldi
- Kadınlara cehennem hazırlayanlar
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Nasuh Mahruki'nin tutuklanma gerekçesi belli oldu!
- Cem Garipoğlu soruşturmasında karar!
- Elektronik kelepçeyi kırıp cinayet işledi
- Beşiktaş'tan Talisca açıklaması: 'Karar verilmiştir'
- MSB açıklamasında 'Erdoğan' ayrıntısı
- Adnan Menderes yıktırmıştı...
- Teğmenlerin avukatlarından açıklama geldi!