‘Sallandıracaksın üç beş veledi!’

20 Aralık 2022 Salı

İran’da 24 yaşındaki Mahsa Amini’nin başını usulüne uygun biçimde örtmediği gerekçesiyle ahlak polisi merkezinde öldürülmesinin üzerine patlak veren olaylar sürüyor. Ülkenin dört bir yanından, protesto ve vahşet haberleri gelmeye devam ediyor. 16 Aralık Cuma günü Cumhuriyet’te yayımlanan haberde de belirtildiği gibi İlam Abdanan da 19 Kasım’da evinden gözaltına alınıp götürülen Sonia Şerifi de hakkında verilen idam cezasının onanıp, infaz edilmesini beklemektedir.

Son zamanlarda protesto gösterilerine bütün katılanlar gibi Allah’a karşı savaş açmakla suçlanmakta olan Şerifi şu anda cezasının onanmasını çocuk cezaevinde bekliyor. Çünkü 17 yaşındaki Şerifi, İran’da da çocuk olarak kabul ediliyor. Ama çocuk olması idamına engel teşkil etmiyor. Yalnız eğer bakire ise önce bekâreti giderilecek sonra asılacak.

***

Şimdi İran’da İslam Cumhuriyeti’nin, halkı idam ile sindirerek denetim altına almayı deneyen, sertlik yanlısı egemenleri, bütün ülke yüzeyine yayılan protestoların önüne geçmek için idam cezalarıyla bir korku havası yaratıp onun sağlayacağı sinmişliklikten medet umuyorlar. Artık, sertlik yanlısı ahmakların sıkça kullandıkları korkunç slogan şudur:

-Sallandır üç beş veledi bak bakayım protesto falan kalır mı?

Hafta sonunda, İran parlamentosu milletvekillerinin çoğunluğunun Velayeti Fakih makamının mensuplarına, idam cezalarının bir an önce infaz edilmesini isteyen bir mektup yazdıkları haberi yayıldıysa da sonradan yalanlandı. Zaten, iki hafta önceye kadar, verilmeyen infaz kararlarının verilmeye başlanması da protestoların önünü almaya yetmedi.

İnsanlar mollarşiden öylesine nefret etmiş durumdalar ki sonuçları ne kadar ağır olursa olsun göze alarak protestosunu yapıyor, seslerini yükseltiyor. Tıpkı İran milli futbol takımının Katar’da yaptığı gibi. Katar’da İngiltere maçına çıkan milli takım futbolcuları, İran milli marşını söylemeyi reddederek rejimi protesto ederken ülkeye dönüşte kendilerinden hesap sorulacağını biliyorlardı. Ama İranlıların çoğu gibi onlar için de artık bıçak kemiğe dayandığından sporcular, protestolarını yaptılar.

Şimdi İran’ın egemeni mollarşi yönetimi böylesine canına tak etmiş bir halk ile karşı karşıya bulunuyor.

Evet kimse, mollarşinin bugünden yarına yıkılmasını beklemiyor ama artık rejim için sonun başlangıcının zillerinin çaldığı görülüyor.

Nitekim mollarşi, yeniden idam sehpalarını kurulmasına karşın olayların önü alınamamakta, bütün ülkeye yayılması engellenememektedir.

***

Hepimiz bu gelişmeleri yakından izlemek ve doğru değerlendirmek zorundayız. Çünkü bütün bu gelişmeler başörtüsünden çıkmaktadır.

Başörtüsü sorununun karmaşık olduğunu, baş örtmek özgürlüğünün üstüne eğilirken bunun bir de baş örtmemek yanının bulunduğunu, işin her iki yönününde aynı derecede nazik olduğunu anlatmak bir süre mümkün olmadı.

İran’da da öyle oldu. Bir ara Rıza Şah’ın başörtüsünü yasaklamaya teşebbüs etmesi İran’da hoş karşılanmadı. Daha sonra ise biatı düşünmemekle birlikte, mollarşinin gerçek yüzünü kavramayan kimi gafiller, başörtüsü sorununun iki ucu keskin bıçak olduğunu söyleyenlerin uyarılarına gereğince kulak vermeyip, Şah Rıza Pehlevi diktasına karşı gösterilerde dayanışma için tesettüre girip, mollarşiye destek verirken yanıldıklarını ve bu yanılgılarıyla Şah dönemi fersah fersah geride bırakan bir zulüm rejiminin yollarını döşemekte olduklarını göremediler.

İran halkı şimdi bu aymazlığının kefaretini ödemektedir.

İran’dan kan dondurucu zulüm haberleri gelmeye bir süre daha devam edecek görünüyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları