'Püskevit'

22 Mayıs 2011 Pazar
\n

Sevgili,

\n

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçelinin bir konuşması sırasında, yoksul insanların çocuklarının TVdeki reklamları izlerken, imrenebileceklerini anlatırkenpüskevitdediği görüntüleri bilmem gördün mü?

\n

2011 seçim kampanyasının bana en sıcak, sempatik ve ilginç gelen olayı, kamuoyuna da öyle geldiği için mi, yoksa Bahçelinin cehaleti(!)”, insanlara gülünç göründüğünden mi neden bilmem, görüntüler internette, tıklanma rekoru kırmış.

\n

Belki de İngilizce, Fransızca, Almanca, Latince, deyimleri fevkalade hatmetmiş, çok bilmiş, toplumumuzun insanlarının bir bölümü Devlet Bahçeliye epeyce gülmüşlerdir.

\n

Haberi okuduğum zaman, ben de bir yandan toplumumuza güldüm, Devlet Bahçeliye ise büyük bir sempati duydum.

\n

Sonra düşündüm. Devlet Bahçeliye sempati duymam doğaldı, o kendi içinde tutarlıydı.

\n

Ama onu küçümseyenlerin, haline gülmem pek akıllıca değildi. Çünkü ortada gülünesi değil, ağlanası bir durum vardı.

\n

Ve bu da toplumsal hasletlerimizden biriydi, biz hep ağlanacak halimize gülüyorduk.

\n

Sahi neden güleriz biz hep ağlanacak halimize, kalenderliğimizden, bilgeliğimizden mi, yoksa şaşkınlığımızdan mı?

\n

***

\n

Düşünsene, kendi ülkesinin hangi kıtada bulunduğunu bilmeyen insanların sokaklarında kol gezdiği, aş evlerinin restaurant, gazete merkezlerinin media plaza olduğu, kırk yıllık muhallebinin kimi uyanıklar tarafından bacak kadar çocuklara puding diye yutturulduğu, hiçbir şeyden haberi olmayan gençlerin bütün markaları orijinal dilinin telaffuzu ile eksiksiz söyledikleri, dükkânlarında kivi satılırken, dereotunun satılmadığı bir ülkede, bir siyasi parti liderinin Fransızca,biscuitsözcüğünden (iki kez pişirilmiş anlamına geliyor) gelen bizim kırk yıllık bisküviyi püskevit diye telaffuz etmesi alay konusu olmuş.

\n

Neymiş efendim? Onun aslı; püskevit değil bisküvi imiş

\n

Yok ya!..

\n

Neyse ki, Devlet Bahçelinin bu püskevit deyişini, bir yabancı duymadı. Yoksa maazallah turistler falan duymuş olsalardı, rezil olurduk.

\n

Olur mu efendim, olur mu?

\n

Kırk yıllıkbiscuitye püskevit denir de, sonra da, ABye gireceğim diye tutturulur mu?

\n

Tabii ki, bisküviye bisküvi demesini bilmeyen liderlerin ülkesini, Sarkozy ABye istemez.

\n

Adam haksız mı?

\n

Bahçeli, Sarkozyye kızacak yerde, önce bisküviye bisküvi demesini öğrensin de...

\n

***

\n

Neyse şaka bir yana Bahçeliyi kutlarım, bu züppe özentilerine gereken yanıtı verdi.

\n

İşin garibi ne biliyor musun Sevgili?

\n

Yabancıların telaffuz konusunda kimseye özenmeleri de takıntıları da yoktur.

\n

Örneğin Fransızlar, İngiliz devlet adamlarından Churchilli (Çörçil) kendi dillerinde okunduğu gibi, Şürşildiye okurlar. Yine akaryakıt nakleden boru olan pipe-line kendi dillerinde okunduğu gibi, pip lindiye telaffuz ederler, bizim gibi ağızlarını özene bezene yayarak payp-layndiye değil.

\n

Onlar kendi dil kurallarına göre okuyorlar, dilleri konusunda herhangi bir kompleksleri yok.

\n

Bizde ise, İngilizce sözcüğü Amerikalı gibi telaffuz etmemek kerizlik olarak algılanıyor.

\n

Oysa asıl kerizlik orada değil. Asıl kerizlik, Fransızca, Almanca veya İtalyanca bir sözcüğü, özgün dilindeki veya Türkçedeki okunuşuyla değil de, Amerikan şivesiyle söylenişiyle telaffuz etmek.

\n

Yabancı sözcüğü, bizim dilde söylendiği şekilde okumak yanlış bile olsa, bizim öz yanlışımız olur hiç değilse. O yanlışı küçümseyip, sonra Amerikalının yanlışını doğru gibi söylemek ise gerçekten acınası bir şaşkınlık oluyor.

\n

Kısacası Sevgili, ben Bahçelinin püskevitini çok sevdim.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları