“Bayramınızı nasıl geçirdiniz” sorusuna verilecek gerçekçi bir yanıt, iç karartıcı bir görüntü çıkarır ortaya.

Dokuz günlük “deliye her gün bayram” tatilimizde dehşet verici boyutlara vardığı halde kılımızı bile kıpırdatmaya tenezzül dahi etmediğimiz Covid-19’un daha da yaygınlaşması için elimizden geleni ardımıza koymadık. Herkesin birbirinin içine girdiği bir kalabalıkta, doğayla iç içe yaşamak diye, biraz daha doğanın içine ettik.

Her bayramın onsuz olmazı trafik canavarını Covid-19 canavarıyla kol kola sokarak tatil yolculuğumuza yoldaş kıldık.

Bir tek eski bayramlar mavramızdan bıktık. Artık o yapay özlem daha az anılır oldu.

Beni bütün bu bayram öyküleri içinde en fazla etkileyen yurttaş Erol Özkasnak’ınki oldu.

***

Yurttaş Erol Özkasnak, emekli bir tümgeneral, Milli Güvenlik Kurulu’nun irticaya karşı mücadelede anayasanın MGK’ye yüklediği görevleri yerine getirmekten, AKP’nin ceza mercii “Yargı” tarafından hapis cezasına çarptırıldı.

28 Şubat davası denen ve MGK ile ona bağlı kurullarda görevli generel ve amirallerle birlikte daha birçok yüksek rütbeli subayın, altında Cumhurbaşkanı ve Başbakan dahil, sivil hükümet yetkililerinin imzaları bulunan Milli Güvenlik Savunma Belgesi’nde yer alan emirleri yerine getirdikleri için yargılandıkları davada aralarında ömür boyu da dahil olmak üzere çeşitli cezalara hükmedildi. Bu davanın da tıpkı Balyoz ve Ergenekon davaları gibi, FETÖ - iktidar ortak yapımı kumpas oldukları bir süre sonra ortaya çıktı. 28 Şubat davasının iddianamesini hazırlayan kişi FETÖ’cülükten hüküm giydi.

AKP işbaşına geldiğinden bu yana FETÖ ile kol kola TSK ile hesaplaşmaya girişti. Sahte belge ve kanıtlarla TSK’yi tasfiye etti.

2012 yılında yitirdiğimiz emekli Orgeneral Kemal Yavuz, Erbakan’ın iktidar olduğu dönem de aralarında olmak üzere, emekliliğinden sonra bu konuların yakından takipçisi oldu.

Daha Erbakan iktidardayken FETÖ tehdidine dikkat çeken ve asıl bunlar gerçek tehdit diyerek yetkilileri uyaran Kemal Yavuz, bunların Türkiye’de iktidar olması durumunda mutlaka devleti tümüyle ele geçirmek için TSK ile hesaplaşacağını çok önceden söylemiş olan kişidir.

Söyledikleri, davalar süresince ve karar aşamasnda yaşanan hukuk skandalları da dahil olmak üzere noktasına virgülüne kadar gerçekleşmiştir.

FETÖ ile iktidarın ortaklığı bitip işbirliği birbirlerinin gözlerini oyacak raddeye varmış olan düşmanlığa dönüşünce, FETÖ’nün büyük hünerle kotardığı kumpaslar da açığa çıkmış, Ergenekon ve Balyoz davaları da patlamıştır.

***

Genelkurmay Başkanı’nın bile terör örgütü liderliğiyle suçlandığı bir dönemde, her şeyin yasalara uygun ve sivil otoritenin talimatları çerçevesinde cereyan ettiği uygulamalara karşı, irticayı korumak için açılan 28 Şubat davasında da. Ergenekon ve Balyoz davalarında olduğu gibi, Yargıtay’ın ağır ceza mahkemelerinin kararlarını onayla görevlendirilmiş dairesi tarafından onanmıştır.

Bu davada yargılanan ve hüküm giyen, yaşları 72 ile 88 arasında değişen general ve amiraller şimdi çantalarını hazırlamış, evlerinde içeri alınacakları günü beklemektedirler.  

Cümle âlem biliyor ki 28 Şubat davasında verilen ömür boyu hapis cezaları irticayı cezalandıranları cezalandırmak için verilmiştir.

İrticayı önlemek için yasanın kendisine verdiği emirleri yerlerine getirenler, cezalandırılınca, irtica da serbest kalmıştır.

İrticayı cezalandıranlar cezalandırılınca da dini siyasete alet etmenin odağı olan partilerin iktidarlarının icraatlarının önü açılmıştır.

Öyle olunca böyle oluyor tabii.

Yurttaş Erol Özkasnak, başka 28 Şubatçı general ve amirallerle birlikte bayramı, gelip kendisini hapse götürecek olanları bekleyerek evde geçirdi.

Eee, siz bayramı nerede geçirdiniz bakayım?

İyi bayramlar. Ama kime?