İpleri Geren Gerene...

07 Mayıs 2011 Cumartesi
\n

Çok endişeliyim, çok!..

\n

Aklın, soğukkanlılığın, sağduyunun egemen olmasının gerektiği bir ortamda; vurdumduymazlık, aymazlık, hesapsız ataklık, saldırganlık kol geziyor.

\n

Her tarafta akil adamların duruma hâkim olmaları gereken bir sırada, aşırılar, kendi içlerinde birbirlerini gaza getirip azdırarak ipleri gerdikçe geriyor, ortalığı köpürttükçe köpürtüyorlar.

\n

Televizyonda Altan Tanı dinliyorum. Böyle giderse, Trakyanın da yaşanmaz olacağını dile getiren sözlerini tehdit olarak algılayanlar haksız sayılabilirler mi?

\n

Yine de kendi tercihlerinin TBMM çatısı altında sorunlarını dile getirmek olduğunu, ama istediklerini elde edemedikleri takdirde evlerine çekilip oturmayacaklarını söylüyor.

\n

Bu iki çıkışın da, karşısındakilerde hangi soruları, hangi yanıtları, hangi kuşkuları, hangi tepkileri yaratacağını hiç düşünmüyor.

\n

Şu sorular ciddi olarak gündemde duruyor:

\n

- Soruna birlikte yaşama iradesiyle çözüm bulmak mümkün mü hâlâ?

\n

- Türkler, Kürtleri yalnız kendi dayatmalarına uymaya zorlayarak soruna çözüm bulamayacaklarını artık anladılar mı?

\n

- Kürtler,Türkleri yalnızca kendi dayatmalarına uymaya zorlayarak çözüm bulamayacaklarını aynı şekilde anladılar mı?

\n

***

\n

Kürt sorunu Türkiyenin sorunu. Bu demektir ki, hem Kürtler hem de Türklerin el ele vermesiyle, birlikte yaşama iradesi ve demokratik ilkelerde uzlaşmayla çözülecektir.

\n

Kimsenin kimseye dayatma yapma hakkı ve imkânı yoktur.

\n

Uzlaşma sağlanamadığı takdirde herkes kaçınılmaz olarak kendi yoluna gidecektir ve bu herkes kendi yolunda çözümü, her iki taraf için de çok büyük acılar ve zararlarla dolu olacaktır.

\n

Bu yolun zorlu ve acılı güzergâhını şu anda iyi göremeyenler, o çözümü adeta temenni eder hale gelmişlerdir.

\n

Bütün olanakları denemeden bu yola girilirse yazık olacaktır. Bunu engellemenin yolu, müzakere ile demokrasinin çerçevesi içinde, kimsenin kimseye bir şey dayatmaya kalkmayacağı bir ortamı yaratmaktır.

\n

Ama olmuyor ve buradan seçime kadar geçecek süre içinde, havayı yumuşatmak şöyle dursun, karşılıklı olarak ipleri gerecek girişimler geliyor.

\n

Bunun nedeni, iktidar partisinin de, Kürt hareketinin siyasi temsilcisi işlevine soyunmuş olan ama doğrusu bunun gereğini yerine getirecek davranışı bir türlü benimseyemeyen BDPnin de sertliğin oy tabanlarını genişleteceğini düşünmeleridir.

\n

Uzun soluklu davranışların, geniş ufuklu vizyonların gerektiği bir ortamda, yarını bile hesaplamadan yapılan seçim yatırımı konuşmaların geleceği ipotek altına aldığını görmenin zamanı geldi artık.

\n

Hepimiz aynı gemideyiz, sorun Türkiyenin ortak sorunu, çözemezsek zararına da ortaklaşa katlanacağız.

\n

Aman dikkat!

\n

***

\n

HALİT ÇELENKE TEŞEKKÜR

\n

Önce Utku Çakırözere teşekkür etmeliyim. Çünkü önceki gün yitirdiğimiz, Denizlerin ölüm yıldönümlerinde toprağa verdiğimiz, Halit Çelenke minnetimizi ifade etmek için en iyi sözcüğü bulmuş Utku; dün onun köşesinde gördüm başlığı:

\n

Halit Abiye Teşekkür.

\n

Bütün yaşamı boyunca demokrasi, insan hakları, hukuk devleti ve sosyalizm mücadelesini birini öbürünün ardına koymadan atbaşı beraber götürmüş, bu mücadelenin getirdiği zorlukları, baskıları, acıları, mihnetleri yüksünmeden, büyük bir alçakgönüllülükle sırtlamış, çevresinde yarattığı saygının yanı sıra sımsıcak sevgi duyguları saçmaktan hiç geri durmamış Halit Çelenk; sevgi, onur, mücadele dolu yaşamıyla, hem yardımımıza koşmuş hem de içimizi sevgi ve saygıyla ısıtmış örnek bir yoldaş, bir insandı.

\n

Ona tabii ki sonsuz teşekkürler borçluyuz. O ve onun gibilerin varlığı, nice mihneti daha çekilir, hayatı daha güzel yaşanır hale getirdi.

\n

Onu çok arayacağız; hep saygı, sevgi ve minnetle anacağız.

\n

67 yıllık hayat arkadaşı ve dava yoldaşı Şekibe Hanıma da başsağlığı diler, ben de bir kez daha Utkunun duygularına katılırım:

\n

- Teşekkür ederim Halit Abi!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları