Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Dikiş tutmuyor

04 Eylül 2020 Cuma

AKP’nin çok barolu sistem düzenlemesinin ardındaki kişinin Metin Feyzioğlu olduğunu ileri sürüyor kimileri. Metin Feyzioğlu’nun hakkını yemeyelim. O, bu işte bir piyondan başka bir şey değildir. Son düzenlemenin ana etkeni AKP ve Tayyip Bey’in yargıya genel yaklaşımıdır.

AKP’nin devletin bütün erkleri için geçerli parolası, hangi alanda olursa olsun, denetim dışında hiçbir kurum ve kurul kalmamasıdır.

Yargıyı Hâkimler Savcılar Kurulu ile yakından denetim altında tutan Tayyip Bey, barolar ile ilgili düzenlemeyle yargının parçası olan savunmayı da denetimine almıştır. Mimarlar, mühendisler ve doktorlarla ilgili olarak, Tayyip Bey’in onların da meslek kuruluşlarını yürütmenin denetimine sokma niyetinde olduğu herkesin malumudur. Hatta düzenlemenin Türk Tabipleri Birliği’nden başlayarak Mimarlar Mühendisler Odaları Birliği ile devam etmesi planlanmışken, pandemi ortamında TTB’ye dokunmanın tepki doğuracağı düşünüldüğünden sıranın değiştirildiği de söylenmektedir.

Görülüyor ki barolar hamlesi, AKP’nin politikasının yargı alanındaki uygulamasıdır.

Metin Feyzioğlu, bu oyunda bir piyondur. Ama TBB’nin biat etmiş başkanı olarak önemli işlevler görecek bir piyon.

***

AKP’nin gerginliği fırsat bilerek baroların teröre destek verdiği asılsız bahanesiyle avukatların meslekten men edilmelerinin de yürütmenin denetimine verilmesi konusunda da durum aynıdır. Son gelişmeler olmasaydı da avukatların meslekten men yetkisinin yürütmenin uhdesine verilmesi, AKP’nin genel politikasının sonucu olarak er veya geç kotarılacaktı.

Aslında savunmanın disiplin cezaları veya meslek ile bağdaşmayacak suçlar işlemesi halinde baro kütüğünden adlarının silinmesi, şimdiye dek baroların görev ve yetki sınırları içindeydi. Ama barolar tırpanlanırken, avukatların meslekten men edilmesinin de yürütmenin eline verilmesi ana hedefe uygun bir uygulama olacaktır.

Hiç kuşkunuz olmasın ki yakında bir yasa veya kararname ile bu düzenlemeler de yaşama geçirilecektir.

Ondan sonra Metin Feyzioğlu’nun başkanı olduğu TBB, AKP için dikensiz bir gül bahçesi olacaktır.

Bunun, zaten ayaklar altına alınmış olan yargı bağımsızlığını iyice çiğnemek olacağını belirtmenin fazla bir anlamı yoktur. Bunu sokaktaki adam kadar AKP de zaten bilmektedir.

İktidarın, edimleriyle demokrasinin gereklerini yerine getirmek, yargı bağımsızlığına saygı göstermek falan gibi şeylere uyup uymaması önemli değildir.

Önemli olan, her kurul ve kurumun sıkı denetim altında olmasıdır.

Şimdi, Türkiye Barolar Birliği’ni sıkan mengenenin Feyzioğlu’nun yönetiminde daha da sıkıştırılması aşamasındayız.

Yalnız burada küçük bir sorun var. Barolardan seçilerek TBB’ye gönderilmiş olan şimdiki delegelerin çoğunluğu bu oyunda yer alacak yapıda değillerdir. Sorunun çözülmesi için, büyük olanaklara sahip TBB’nin delege kompozisyonunun iktidar lehine değişmesi gerekmektedir.

Bunun için de 15 Temmuz 2020’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Meclis’ten çıkarılmış çoklu baro yasasına göre, iktidara yakın çevrelerin İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya barolarında imza toplayarak paralel baroları oluşturmaları zorunlu. Bunun için iktidara yakın çevrelerin İstanbul ve Ankara’daki girişimleri bekledikleri sonucu vermedi. Ankara’da gerekli 2 bin imzaya ulaşamayıp 250 imzada kalan yandaş avukatlar, doğrudan başvuruyu yaptılar.

Yasaya göre, yeni kurulacak barolar ekim başında TBB delgelerini seçmek durumundalar. O delegeler de aralık ayında TBB başkanını, yönetim, yürütme, denetleme ve disiplin kurullarını seçecekler. Ancak, yeni kurulan baroların TBB’ye katılabilmeleri için ilk seçimli toplantılarını yapmaları gerekiyor. Bunun için de bir ay önceden bildirim yapılması zorunlu. Bu süre de kaçırılmış görünüyor.

Değerli okurlar, görüyorsunuz AKP demokrasi dışı yolları da denese, artık dikiş tutmuyor; kendi düzenledikleri kumpasları bile uygulamaktan aciz duruma düşmüştür iktidar partisi.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları