Akıllı ve Aptala Dair

19 Haziran 2011 Pazar
\n

\n

Sevgili,

\n

Başbakan Tayyip Erdoğanın, helalleşme çağrısına karşın, Müjdat Gezen aleyhine açtığı davadan vazgeçmemiş olması, toplumsal akıl sorununu gündeme getirdi.

\n

Erdoğanın, Gezene açtığı davanın içeriği üzerinde duracak, konunun siyasal veya hukuki yönüne girecek değilim.

\n

Yalnızca, olayın Aziz Nesinin yıllarca önce, toplumun zekâ düzeyi ile ilgili olarak söylediklerinden kaynaklandığını belirtmekle yetineyim.

\n

Biliyorsundur. Aziz Bey bir gün insanlarımızın yüzde altmışının zeki olmadığınısöylemişti. Aptal sözcüğünü telaffuz etmiş miydi pek anımsamıyorum.

\n

Ama bu sözler üzerine kızılca kıyametin koptuğunu çok iyi hatırlıyorum.

\n

Oysa söz pek de kızılacak gibi değildi. Çünkü söylenenlerin mefhumu muhalifinden çıkan sonuç, toplumun yüzde kırkının akıllı olduğu idi ki, bu da hiç kötü bir oran sayılmazdı.

\n

Şu dünyanın ahvaline bakınca, hiçbir toplumun yüzde kırkının akıllı olduğunun kolaylıkla iddia edilmesinin mümkün olmayacağı rahatça ileri sürülebilir.

\n

Neyse bunun üzerinde fazla durmaya gerek yok. Çünkü gözlemindeki abartılı iyimserliğin altı çizildiğinde, Aziz Bey düzeltme yaparak, yüzde doksan bir küsurluk bir az akıllı saptamasında bulunmuş, oranı da 12 Eylül anayasasına verilen evet oylarına dayanarak belirlediğini açıklamıştı.

\n

***

\n

Aziz Nesinin bu açıklaması üzerine öfkelenenler dava açmaya kalkmışlardı.

\n

Doğrusu o davranışı yadırgamıştım. Davacı vatandaşlar, kendilerine aptal dendiğine nasıl emin olabiliyorlardı? Herhalde mantık şöyle olmalıydı:

\n

Türklerin ezici çoğunluğu akıllı değildir diyor bu durumda, ben de Türk olduğuma göre bana da aptal demiş oluyor.

\n

Ama bu iddiaya karşılık, davalı pek de âlâ, Beyefendi azınlıkta kalan akıllılar arasındadır, ben kendisini kastetmedimyolunda bir savunma yapabilir.

\n

Belki de en iyisi dava açanın, şahsi saikle değil, Türk milleti adına hareket ettiğini ileri sürmesidir.

\n

İyi de böyle bir başvuruyu yapması için de Türk milletinin kendisine vekâlet vermesi gerekmektedir.

\n

Davacı tevkil edildiğini ispatlamadan, dava açma yetkisine de sahip değildir.

\n

Peki de davacıya vekâleti Türk milleti adına kim verecektir?

\n

Tabii bunlar o dönem ortaya çıkan sorunlardı. Şimdilerde bunlara yenilerinin eklenmesi de mümkündür.

\n

Yakında, Türk milleti deyiminin de anayasadan çıkarılması, ağza alınmaması söz konusudur.

\n

Bu durumda, Türk milleti var olmaya devam edecek midir?

\n

Edecekse, her varlığı ve kavramı betimleyen bir deyim, bir ad olduğuna göre, onun adı ne olacaktır?

\n

Acaba onu kimse alınmasın, demokrasi kâmil olsun diye, Ayıptır söylemesi diye mi adlandıracağız ya da İsmi lazım değil diye mi anacağız?

\n

***

\n

Ya da onu hepten yok mu sayacağız?

\n

Eğer Türk milletini hepten yok sayacak olursak, mesele kalmaz, çünkü yok olan bir şey akıllı da aptal da olamayacağına göre, hakaret fiili işlenememiş olur, işlenemez bir suç ile karşı karşıya kalırız.

\n

Neyse şimdilik, Türk milleti henüz var olduğundan, bu noktaya varmış değiliz, ama yine de önemli bir sorun ile karşı karşıyayız.

\n

Bir milletin akıllı olup olmadığına hangi ölçüte göre karar vereceğiz?

\n

Bunun için önce aklın tanımını bulmak gerek.

\n

Ama aklın birden çok tanımı var da herkesin üzerinde birleştiği tek bir tanımı yok.

\n

Bu durumda akıllılığı tanımlayamadığımıza göre, aptallığı nasıl saptayacağız?

\n

Genelde az gelişmiş toplumların insanları, çoğunluğa uygun hareket edenleri akıllı olarak kabul eder ve bunun dışına çıkılmaması gerektiğini de Sürüden ayrılanı kurt kapardiye vurgularlar.

\n

Sürü içinde olmanın toplumsal aklın ölçütü olması bana pek akla yakın gelmiyor.

\n

Geçen gün bu konuyu bir dostumla tartışırken, birden aptalın tanımını buldum ve haykırdım:

\n

- Buldum! Aptal benim söylediğimin tersini söyleyene denir?

\n

- Olur mu böyle tanım, dedi dostum.

\n

- Olur olur, diye üsteledim ve ekledim:

\n

- Bak hem bu ölçütten yola çıkarsan, her şey basitleşiyor, o zaman ihtiyar benden büyük olan herkes, ayıp da benim yapmadığım her şey oluyor, ne kolay değil mi?

\n

Dostum ters ters yüzüme baktı, ben de daha fazla üstelemedim.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları