‘15 Mayıs korkusu’

05 Mayıs 2023 Cuma

Temel ile Dursun kırda dolaşırken iki sahipsiz at görmüş, atlamışlar üstlerine. Huysuz atlar yaman çıkmış, üstlerindeki acemi binicilere dünyayı dar etmişler. Bizimkiler, kafayı gözü yarmadan hayırlısıyla düşmekten başka bir şey düşünemez olmuşlar.

Sonunda Temel düşmüş, sonra kalkmış üstünü başını silkelemiş, şöyle bir tarafını kontrol etmiş, başlamış gülmeye. Dursun dayanamamış, neden güldüğünü sormuş:

“Hiç” demiş Temel, “Ben nihayet düştüm, şimdi artık sen düşün!”

Türkiye 14 Mayıs’ta yalnız iktidarı değil, büyük olasılıkla rejimi de değiştirecek bir seçime gidiyor.

Bağımsız tarafsız yargı denetiminde yapılmayacak olan seçimde iktidar kanadından gelecek her türlü kural dışı davranış bekleniyor. Herkes nefesini tutmuş, gözlerini 14 Mayıs’a dikmiş durumda. 

***

Ben 14 Mayıs’ı geçtim, 15 Mayıs’ı düşündükçe çok korkuyor, seçim sonuçlarından bağımsız olarak tir tir titriyorum. Titrememi abartılı bulanlara seçimden sonrasını çıkmaz sokak olarak niteleyen, Mahfi Eğilmez’in sözlerini anımsatmak isterim:

- Ne krizi diye soranlar seçim sonrasında görecek (bknz: Sözcü 2 Mayıs Salı s. 6). Benim korkum iktidarın bağımlı yargıyla el ele, kural dışı davranışlarla milli iradenin çiğnenecek olmasından kaynaklanıyor. Seçim kampanyasında gördüklerim, örneğin Millet İttifakı’nın son İzmir mitingi Türkiye’nin azimle değişime kilitlendiği, kimsenin bunun önünde duramayacağını gösteriyor.

İzmir, hadi CHP’nin kalesi ama ya Kayseri mitingine ne demeli?

Bakalım, önümüzdeki büyük İstanbul mitingi Millet İttifakı için ne gösterecek?? Az kaldı onu da göreceğiz.

Ama bu konjonktürde, kimse milli iradenin karşısında direnemez. Türkiye’de 21 yıllık AKP iktidarının mirası elverişsiz koşullar, her alanda öylesine devasa çıkmazlar yaratmış durumda ki seçimleri kaybeden taraf, düştüğü yerden kahkahalar atarak iktidara “Şimdi artık sen düşün!” diyebilir.

15 Mayıs sabahı Türkiye’deki iktidar öyle devasa yüklerin altına girecek iktidarın, bir de içeride kaosu veya yeni bir açık darbeyi göze alabilmesine imkân yoktur.

Ama 15 Mayıs sabahı beni çok korkutuyor. 14 Mayıs’ta sanıldığı gibi iktidar değişirse diktanın gitmesiyle her şeyin çok güzel olacağını ileri süren Millet İttifakı; bırakın rejimi değiştirmeyi, doları ve enflasyonu dizginlemek, halkın dükkânlara saldırmasını engelleyip, temel gıda gereksinimlerini karşılamak için bile akla karayı seçecektir. AKP’nin iktidarının devamı halinde durum daha da beter olacak, eski yanlışların devamıyla, sorunların içinden çıkılması imkânsızlaşacaktır.

Evet, Millet İttifakı’nın yönetici kadrosu, sorunları da çözümleri de doğru görmüşler, her şeyin temelinde üretimin artması gerekliliğini saptamışlardır.

Ama bütün bu olumsuzluklarla mücadele etmek zorunda olan yeni iktidar, aynı zamanda AKP’ye yandaş bir yargı, devletin kurallarını tanımayan bir bürokrasi ile de savaşmak zorunda kalacaktır.

***

Selamete çıkan yola girmeyi sağlayacak önlemlerin yürürlüğe konulmaları, üretimin geliştirilmesi zaman alacaktır.

İlk adımda, iktidarın üst kadrolarının oluşturulmaları, eşyanın tabiatı gereği, bazı düş kırıklarına yol açacak, başlangıçta hoşnutsuz bir hava yaratacaktır.

Yeni iktidar, bu güçlüklere karşı hazırlıklı olmalı ve bu gibi ortamlarda en önemli hususun sabır olduğunu anlamalı ve kamuoyuna da anlatmalıdır. Bütün bu koşullar altında yürürlükte olan garip başkanlık sisteminden parlamenter sisteme geçiş uzayabileceğinden sabır daha da gerekli olacaktır. Hele hele Cumhur İttifakı’nın parlamentoda çoğunluğu kazanması halinde geçişin daha da fazla zaman alması mümkündür.

İşte 15 Mayıs korkusunun nedenleri bunlar.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları