Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
74 yıl önce: Demokrasi zaferi
Türkiye demokrasi tarihinde yargıç gözetim ve denetiminde, hukuka dayalı ilk genel seçim 14 Mayıs 1950 tarihindedir. Bu seçim çok partili sistemin dönüm noktasıdır. Bugün bu tarihi günün 74. yıldönümünü yaşıyoruz.
Çok partili sisteme geçildikten
sonra yapılan ilk genel seçim 1946
seçimleridir ve siyasal tarihimizde
tartışmalıdır.
İktidar partisi CHP, 1950
seçimlerinden önce Meclis’e
bir seçim yasası tasarısı sundu.
Bu tasarıda gizli oy, açık sayım,
seçimin yargıçların denetiminde
yapılması, il ve ilçelerde yargıçlar
seçim kurullarının ve Yüksek Seçim
Kurulu’nun oluşması kabul ediliyordu.
Seçim Yasası, Meclis’te muhalefet
partisi DP’nin katılımı ve karşılıklı
uzlaşı ile kabul edildi. Seçim Yasası
için Meclis’te DP adına konuşan
Adnan Menderes, “Seçmenin oy
hakkına ve verdiği oya saygı gösteren,
bu adil yasa” için o günkü CHP
iktidarına teşekkür etti. Bu konuşma
demokratikleşme hareketinin önemli
sınır taşlarından birisidir.
Seçim yasası her yönden
mükemmeldi; ancak en hatalı yanı
nispi temsil değil çoğunluk sistemini
kabul etmesidir.
DEMOKRATİK DEVRİM
14 Mayıs 1950’de yapılan
seçimlerde demokratik bir durum
gerçekleşti: Katılım yüzde 89.3’e
ulaşmış ve 9 milyona yakın seçmen
sandığa gitmişti.
DP oyların yüzde 53.38’ini,
CHP ise yüzde 39.9’unu almıştı.
Seçimlerde çoğunluk sistemi kabul
edildiği için Meclis’e DP 403, CHP
ise 69 milletvekili göndermişti.
Oyların yüzde 53’ünü alan DP
Meclis’teki sandalyelerin yüzde
80’ini elde etmişti. Yüzde 40’a
yakın oy alan CHP ise Meclis’teki
sandalyelerin sadece yüzde 14.5’ini
sağlayabilmiştir.
Türkiye 14 Mayıs 1950’de gizli
oy, açık sayım, yargıç yönetim
ve denetiminde bir genel seçim
gerçekleştirmiş oluyordu
Prof. Dr. B. Lewis Modern
Türkiye’nin Doğuşu adlı ünlü eserinde
şöyle bir yargıya varır: “Atatürk
sonrası Türkiye’nin demokratik
gelişiminde... 1950 Mayıs’ında,
muhalefetin iktidara karşı ezici bir
zaferiyle sonuçlanan, gerçekten
serbest ve dürüst bir seçim
yapılmıştır.”(1)
BİR HALK OYLAMASI
Seçimlerde böyle bir sonuç
beklenmiyordu. 1950’deki sonuçlar
bir iktidar değişikliğinden çok bir
halkoylamasıydı. Hukuk deyimi ile bir
“plebisitti”.
İNÖNÜ: DEĞİŞİKLİK ARZUSU
Seçimlerin sonuçları karşısında
Cumhurbaşkanı İnönü, yurtdışında
okuyan oğlu Erdal İnönü’ye
gönderdiği mektupta şöyle yazıyor:
Dürüst bir seçim yapıldı. Niçin
kaybettik? İnsaflı-insafsız bin bir
sebebi var. En başta geleni değişiklik
arzusudur. Bu da milletlerin en
masum en tabii arzularıdır. (2)
TEK DEVLET ADAMI
Demokrasinin büyük kazanımı olan bu seçim, aynı zamanda İnönü’nün demokrasi kahramanı olarak tarihe geçişini sağlıyordu.
Nitekim siyaset bilimci Prof. Dr.
Dankwart Rustow, bu iktidar
değişimini şöyle yorumluyor: “İsmet
İnönü demokrasiyi geliştirmek için
kendi diktatörlük gücünü gönüllü
olarak kısıtlayan dünyanın tek devlet
adamı olma onurunu taşımaktadır.” (3)
MENDERES NE DİYOR
14 Mayıs seçimlerinden sonra
doğal olarak, DP hükümeti kurulur.
Başbakan Menderes, 24 Mayıs
1950’de TBMM’de okuduğu hükümet
programında 14 Mayıs 1950’yi
“Demokrasi zaferi” diye nitelemiştir.
Hükümet programında şöyle diyor:
“Milli iradenin ilk kez tam ve serbest
olarak belirmesi nedeniyle 14 Mayıs
yeni bir dönem açan, çok önemli
bir gündür. Bu tarihi gün sadece
partimizin değil, Türk demokrasisinin
de zaferi olarak kutlanacaktır.”
İNÖNÜ KONUYU ATATÜRK'E BAĞLIYOR
1950 seçimlerinden 12 yıl sonra
(1962’de) bir radyo konuşmasında
İnönü şu tarihi açıklamayı yapmıştır:
“Atatürk’ü devlet yönetiminde,
bağımsızlıkçı, Cumhuriyetçi ve
demokratik rejime bağlı olarak
değerlendirmek gerekir... Eğer sağlığı
izin verseydi, belki de II. Dünya
Savaşı’ndan önce bile Atatürk eserini
tamamlayacaktı: Demokratik rejim,
Atatürk yönetiminin amacı olmuştur.
Atatürk yönetimi demokratik rejimi
hazırlama devridir...” (4)
DUVERGER'NİN DÖNÜŞÜ
İnönü’nün bu görüşüne, ünlü
siyaset bilimci Prof. Dr. Maurice
Duverger de bilimsel olarak
katılmaktadır. Siyasal Partiler, adını
taşıyan ünlü yapıtında CHP’yi ve
Atatürk’ü 1930’ların faşist partileriyle
karşılaştırarak şöyle yazıyor:
“... Faşist rejimlerde her gün
rastlanan otorite savunusunun yerini,
Kemalist Türkiye’de demokrasi
savunusu almıştır... Türk tek parti
sistemi, hiçbir zaman bir tek parti
doktrinine dayanmamış, ... liberal
demokrasiyi ortadan kaldırma
arzusuyla meşrulaştırmaya
çalışmamıştır. Sahip olduğu
tekelden daima rahatsızlık ve utanç
duymuştur.”
Duverger, düşüncesini şöyle
sürdürüyor: “1923’ten sonra
yaşananlar gerçek Türk Devrimi’dir.
Türkiye engelsiz ve sıkıntısız şekilde
tek partiden plüralizme (çoğunluk
sistemi) geçmiştir... Basiretle
uygulanan tek parti yöntemi, gerçek
bir demokrasinin kuruşunu mümkün
kılacak çalışmalar yapmıştır.” (5)
DP'NİN GÜNAHI
Ne yazık ki 1950 seçimlerini kazanan DP önce Aydınlanma devrimlerine karşı çıktı. Halkevlerini, Köy Enstitülerini kapattı. Oy alma amacıyla dini duyguları kullandı. Adım adım özgürlükleri yok etti. Basın, toplanma ve konuşma özgürlüklerini kısıtladı. Kendine oy vermeyen illeri ilçe, ilçeleri bucak yaptı. Sonrasında tüm özgürlükleri kısıtlayan “Tahkikat Komisyonu” skandalına ulaştı. (Kuşkusuz bunlar başka bir yazının konusudur.)
14 Mayıs 1950’den 74 yıl sonra
demokrasi tarihimize “demokratik
ak devrimi” kazandıran CHP’nin o
günkü başbakanı Prof. Dr. Şemsettin
Günaltay’ı, Devlet Bakanı Faik
Ahmet Barutçu’yu ve Türkiye’de çok
partili sistemin gerçek önderi o günkü
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’yü
şükranla anmalıyız.
(1) Bernard Lewis, Modern
Türkiye’nin Doğuşu, TTK, 1993,
s.302.
(2) Baba İnönü’den Erdal İnönü’ye
Mektuplar, 1998, s.148.
(3) Dankwart Rustow, Social Change
and Politics in Turkey, Kemal
Karpat, Türk Demokrasi Tarihi, Alfa,
1996, s.113
(4) Ş.S. Aydemir, İkinci Adam, Remzi
Kitabevi, s.435, 436.
(5) M. Duverger, Siyasi Partiler, Bilgi
Yayınevi, 1974, s.360-364.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- Yıkılması gerekiyor!