Kimliksizleştirme!

30 Ağustos 2024 Cuma

AKP iktidarı, kadınlar üzerinde baskı kurabilmek için denemedik yol bırakmadı. Şimdi de mutlak bir kişilik hakkı olan soyadını kadınların elinden alma çabasında!

Bunu yapabilmek için Medeni Kanun’un 187. maddesinde yer alan “Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır” düzenlemesini iptal eden Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) iptal kararında yazan gerekçeleri ve anayasanın 10. ve 41. maddelerini yok sayarak bu maddeyi 9. yargı paketine aynen geçirdi. Amaçları, kadınlara evlendikten sonra bekârlık soyadını kullanma hakkını vermemek!

NE DİYOR ANAYASA?

Anayasanın 10. maddesi, kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğunu ve devletin bu eşitliğin yaşama geçirilmesiyle yükümlü olduğunu belirtiyor. 41. madde, ailenin eşler arasında eşitliğe dayandığını yazıyor.

İktidara göre ise anne ile babanın farklı soyadı kullanması çocuk üzerinde olumsuz etkiler doğurabilirmiş, aile bağının korunması ve soy bağının doğru tespit edilmesi gerekirmiş, onun için kadın kocasının soyadını taşımalıymış.

İstiyorlar ki erkekler yaşam boyu kendi soyadlarını kullanırken evlenen kadının bu hakkı yok olsun. Oysa kadının da kendi soyadını kullanması, ailede kadın ile erkek arasında eşit hak ve sorumluluklara işaret eder.

Medeni Kanun’da yer alan “Koca ailenin reisidir” hükmü, AKP iktidara gelmeden önce 2001’de değiştirildi. AKP’nin şimdi yapmak istediği, yeniden o “reislik” anlayışını anayasaya ve yasalara enjekte etmektir.

AKP, kadını kimliksizleştirmek için öylesine yoğun bir çaba içinde ki kadın örgütlerinin bu konudaki direnişini görmezden gelerek baskıcı yöntemlerini sürdürüyor. Medyaya da yansıyan haberlere göre, yapılacak yeni bir düzenlemeyle Medeni Kanun’daki mevcut hüküm genel olarak korunarak yalnızca “tanınmış kadınlar” için istisna getirileceği konuşuluyor. 

Buna göre sanatçılar, siyasetçiler ve toplum önünde bilinen kişiler, “Evlilik öncesi soyadım ile tanınıyorum” gerekçesiyle sadece kendi soyadlarını kullanabilecekmiş. Kadınlar arasında ayrımcılık yaratan anayasaya aykırı böyle bir düzenleme, toplumda büyük tepkiye yol açar. 

AYM YİNE YOK SAYILIYOR!

Bu olayda bir kere daha AYM’nin kararlarının tanınmaması durumu ile karşı karşıyayız! Anayasaya göre AYM’nin verdiği bir kararı yok hükmünde gören düzenlemelerin yapılması tam anlamıyla hukuksuzluktur! AYM, Can Atalay kararında olduğu gibi bu konuda da fiilen yok sayılıyor, verdiği karar uygulanmıyor. 

Mevcut anayasayı uygulamayan iktidarın aynı sırada yeni bir anayasa yapma girişiminde bulunması ise siyasi pişkinliktir, ikiyüzlülüktür! 

100. yıllık Türkiye Cumhuriyeti’ni hukuk devleti olmaktan çıkaran siyasal İslamcı AKP, kadınlarla adeta hesaplaşırcasına hak gaspını sürdürme niyetinde. Türkiye’de karşıdevrim, Cumhuriyet Devrimi’nin haklarını verip toplumsal alanda öne çıkardığı kadınları erkeklerle eşit görmeyen, onları doğum makinesi yerine koyup geriletme hedefini güden bir harekettir. AKP, karşıdevrimin son yirmi iki yıldaki sürdürücüsü bir örgüt olarak, kadın haklarına bu yolla bir darbe daha indirme peşinde!

İstedikleri soyadını kullanmak kadınların hakkıdır ve evlilik öncesi soyadı birçok kadın için kimliğinin ayrılmaz bir unsurudur. Evlenen kadın, doğumundan evliliğine kadar geçen zamanda oluşan birey kimliğini terk edip erkeğin hegemonyasına girmiş olmaz! 

Bunu anlayacaksınız, kadın haklarından elinizi çekeceksiniz!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları