Nereden nereye...

17 Ekim 2024 Perşembe

Yıl 1924: Hilafet kaldırıldı. 

Mustafa Kemal Atatürk’ün açıklaması, dine sahip çıkmak için kaldırıldığı yolundaydı. 

“Dünyada her şey için; medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir.”

Yıl 1924: Laiklik ilkesiyle devlet düzeninin, eğitim kurallarının, hukuk sisteminin dine değil, akıl bilim ve yasalara dayandırılması hedeflendi. 

Yıl 1924: Öğretim Birliği Yasası çıkarıldı. (Eski adıyla Tevhidi Tedrisat Kanunu.) Medreseler kapatılıp ilahiyat fakültesi kuruldu. 

Yıl 1925: Tekke ve zaviyeler, kimi unvanlar ve eylemler yasaklandı 

“Efendiler ve ey millet, biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi olamaz. En doğru en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.” 

Yıl 1926: Medeni Kanun kabul edildi. Böylelikle eşit birey hakkı getirildi. Kadınlar da insandır, bireydir dendi! 

Yıl 1928: Harf Devrimi ve Millet Mektepleri. (Okuryazar oranı 1923’te erkeklerde yüzde 2 iken kadınlarda yüzde 0.7 idi. İlk on yılda bu oran kadın erkek yüzde 20.5’e çıktı. 

Uzatmayayım. Bunları hepiniz biliyorsunuz. Bilmekte yarar var. Başta muhalefet olmak üzere unutanlar da anımsasınlar. 

***

Aradaki yılları atlıyorum. Hele son 20 yılın incilerini de: Kadın erkek eşitliği fıtrata ters. En az 3 çocuk yap. Sezaryen yasaklansın. Kürtaj yasak. Sokakta kahkaha yasak. Hamile kadın evde otursun. Çalışmak kadını ahlaksızlığa iter. O saatte orada ne işi var. Bir kereden bir şey olmaz özürleri... 

Bunlarla başlayıp İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması, tarikat ve cemaatlerin siyasi ve ekonomik gücünün her geçen gün artırılması.

Cehaletin yüceltilmesi, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” denen müfredata bilimdışı ve hurafelerle dolu bilgiler katılması. 

Medeni Kanun’un derinden derine içinin oyulması. Kadına ve çocuğa şiddete karşı cezasızlık uygulaması. Hayvan katliamını körüklemek.

Filistin davasını fırsat bilinip şeriat propagandasına göz yumulması ve bu propagandanın doruklara çıkması.

İdam cezası tartışmaları, anayasayı değiştirme arayışları.

Muhalefet partileri neredesiniz? Bunları görmüyor musunuz!

***

Yıl 2024: Laik Türkiye Cumhuriyeti’nde Milli Eğitim Bakanlığı kadın öğretmenlere “dış görünüm ve giyim kodları” dersleri vermeye kalkışıyor! Beyler ayıptır! Utanç vericidir! İhanettir! Ahlaksızlıktır! Kendini bilmezliktir! Yuh ki ne yuh! 

İl ve ilçe müdürlüklerine bilgi gitmiş, “Enstitü Sosyal” adlı kuruluş, erkek değil, kadın öğretmenlere eğitim verecekmiş, usturuplu giyinmeleri için.

Milli Eğitim Bakanlığı müfredatın içinin boşaltılmasına, tüm eğitimin dinselleştirilmesine, eğitimdeki aksaklıklara değil; çocukların gençlerin okullara aç gelip aç gitmesine, derslerde üşümesine, yollarda gelip giderken hayatlarını tehlikeye atmalarına, okulların pisliğine, temizlenmemesine değil; kayyum atama rezilliklerine değil; okullara tarikatları, imamları, şeyhleri sokmalarına değil; çocukların can mal güvenliğine sahip olmamalarına değil; hele şimdi kış gelirken sabah karanlıkta sokaklara dökülmelerine de değil; öğretmenlere hak ettikleri ödeneklerin verilmemesine değil de kadın öğretmenlerin kılık kıyafetine takmış! Gerçekten inanılır gibi değil.

Ama burası Türkiye. Burada her şey olur. Erdoğan bir daha seçimlere adaylığını koyabilsin diye her şey, her şey olur! 

***

Sevgili okurlar, bugün sizinle Tarık Akan’ın 75. yaş günü kutlamasını paylaşacaktım. Ama yukarıdakileri söylemeden hiçbir şey söyleyemezdim. Siz yine de Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’ndan ve her kaynaktan Tarık Akan’ın kurduğu ve yönettiği “Taş Mektep” öğrenci ve mezunlarının konserlerini yakından izlemeye çalışın. O okuldan yetişen çocukları, gençleri görmek, dinlemek bile, gelecek için umutlanmamıza yeter.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Nereden nereye... 17 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları