Müjdat Gezen ve adalet

08 Eylül 2024 Pazar

Twitter, yeni adıyla X’te dolaşan Deniz Gezmiş’in harika bir fotoğrafı var: Mahkeme salonunda dolu dolu gülüyor. Hâkim soruyor: “Neye gülüyorsun?” Deniz Gezmiş yanıtlıyor: “Duvarda adalet yazıyor, ona gülüyorum.”

Anladınız elbet: Ahlaksızlığın, hak ve hukuksuzluğun tavan yaptığı bu dönemde, insan kalmaya çalışmak zor iş! 

***

Sevgili Müjdat, Önceki gün sana İKSV Tiyatro Onur Ödülü verilirken aklımdan neler geçiyordu neler:

Seni ilk kez ustan Ulvi Uraz Tiyatrosu’nda izlediğimde (60’lardaydı) neredeyse çocuktun. Ama o zamanlar bile birlikte çalıştığın hocalarının, önce Ulvi Bey, sonra Münir Özkul ve Muammer Karaca’ların yolunu izleyeceğin belliydi. Güldürü ve eleştiriyi harmanladığın oyunculuğunla toplumun nabzını avucunun içine aldın. Sahnedeki sende “şeytan tüyü” vardı. 

Derken 15-16 Haziran işçi sınıfının yürüyüşü geliyor aklıma: Müthiş bir direnişti! Sendikal hakların yok edilmesiyle ilgili yasa Meclis’te kabul edilince15 Haziran 1970’te on binler yürüyüşe geçti. Sanki bütün İstanbul yürüyordu! Sen ve Tarık Akan, işçilerle kol kola en önde yürüyenlerdiniz. 

70’lerde ilk kitapların yayımlanıyordu ve kapışılıyordu. İlk hapse düşmen tiyatrodan değil, kitaptan! Can arkadaşın Savaş Dinçel’le birlikte hazırlamıştınız “Çizgilerle Nâzım Hikmet” kitabını. Sen yazmış, Savaş Dinçel resimlemişti. Derken 12 Eylül faşist askeri darbe dönemi: Derhal ikiniz de tutuklanıp hapse atıldınız! Kenan Evren ve şürekâsı, çizgilerle de olsa Nâzım Hikmet’e tahammül edememişlerdi.

Daha yenilerde, “Biliyor musun Zeynep, 12 Eylül’de bile şimdiki dönemdeki gibi baskı yoktu” deyişini hiç unutmadım.

SENDEN KORKULUR MÜJDAT 

Bunlarla da yetinmedin! 1991’de tüm mal varlığını satıp “Müjdat Gezen Sanat Merkezi”ni (MSM) kurdun. Hatta “Ücretsiz özel okul açmak yas-sak!” diye, (eğitim ücretsizdi) iki yıl boyunca hapis cezasıyla yargılandın da sonunda beraat ettin. Beraat edince sevinçten olsa gerek bir de MSM Ormanı kurdun! 

MSM gerçek bir eğitim merkezi, bir kültür merkezi oldu. Geleneksel Türk Tiyatrosu ve çağdaş oyunculuk eğitiminde önemli bir yer edindi. Türkiye’de ücretsiz konservatuvar eğitimi veren tek kurum oldu. En başarılı öğrenciler burslu okudu. Buradan yetişen gençler, günümüzün başarılı oyuncuları oldu. Hatta yeri geldi onlar da eğitmen oldu. O arada nice çocuk okuttun. Vatanını seven, aydınlık kafalı çocuklar yetiştirdin!

Sevgili Müjdat sen tam bir çılgınsın! Senden de korkulur be Müjdat! Hâlâ anlamadın mı? Okuyan insan istemiyor bu ülke! Okuyan öğrenir. Öğrenince düşünür. Düşününce, sorar, sorgular, yorumlar, eleştirir. Yalanla gerçeği, doğruyla yanlışı ayırmaya başlar!

Okuyan, düşünen, tiyatro yapan, nitelikli müzik besteleyen, yorumlayan, sanatın zenginleştirici ve yaratıcı gücünden yararlanan, aydınlık, çağdaş insan istemiyor bu ülkeyi yöneten zihniyet. Bu zihniyet, hırsızı, dolandırıcıyı, sahtekârı, ahlaksızı seviyor! Daha anlamadın mı canım kardeşim!

BİTMEYEN BASKI 

Sonra canım kardeşim, bir televizyon programında, Erdoğan’ın kendi sözlerini tekrarladın diye Metin Akpınar’la birlikte yine gözaltında, yine mahkemelerdeydin. Savcıya göre, “Sen bizim vatanseverliğimizi sınayamazsın. Haddini bil” demek “örgütlü suç” sayılıyordu. Beşer yıl kadar hapis cezası isteniyordu. 

Duruşmaya Türkçe sözlükle gelip şöyle dediğini anımsıyorum: “Sözlükte de ‘Haddini bil’ kelimesi hakaret olarak geçmemektedir. Değerini bil anlamına gelmektedir. ‘Haddini bil’ demek hakaret olsaydı cumhurbaşkanı söylemezdi.” 

Ne muhteşem bir ders! Ama anlayan kim!

Sevgili Müjdat, 

Önceki gün İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), Mehmet Birkiye küratörlüğündeki 28. İstanbul Tiyatro Festivalini tanıttı ve tiyatro onur ödülü sana sunuldu. Heyecan verici festival programı ve ödül töreninin ayrıntıları gazetemizin dünkü sanat sayfasındaydı. 

Ben sadece bu “onur ödülü” için seni yeniden kutlamak ve uzun yıllar tiyatromuzun tutkunu, oyuncusu, yönetmeni, yazarı, hocası ve neferi olmakla yetinmeyen; hayatın tutkunu, bu ülkenin, bu vatanın, Atatürk ve devrim ilkelerinin tutkunu, hak, hukuk ve adaletin tutkunu Müjdat Gezen’i, zaten halkımızın sana olan bağlılığı, sana olan sevgi ve saygısıyla çoktan onurlandırmış olduğunu vurgulamak istedim. Şimdilik hoşça kal.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tiyatro ve öteki 15 Eylül 2024
Müjdat Gezen ve adalet 8 Eylül 2024

Günün Köşe Yazıları