Geçmiş ve Gelecek

17 Mayıs 2013 Cuma

İSTANBUL MODERN’İN YENİ KONUKLARI VAR:

\n

Ne zamandır sizleri dürtüp bir an önce gidip görün demek istediğim müzeler, sergiler var İstanbul’da. Ancak, güncel olayların acilliği; haksızlıkların, baskıların, dayatmaların “beni yaz, beni yaz” diye tutturması, özetle vicdan sesime söz geçirememem yüzünden bugüne dek bunları bir türlü sizlerle paylaşamadım. Bunlardan biri İstanbul Modern’deki daimi sergi... Kısa bir süre önce yenilenen “Geçmiş ve Gelecek” başlıklı daimi sergi. Görmek için bir buçuk yılınız var ama zaman akıp gidiyor. Neden hemen gidip görmenizi istediğimi iki başlık altında toplamaya çalışacağım:

\n

Bugünü anlamak için

\n

Günümüzde çağdaş sanata ilgi her geçen gün artmakta. Gelin görün ki çağdaş sanata ilişkin kafamıza üşüşen binlerce soruyu yanıtlayabilmemiz için nereden nereye geldiğimizi, başlangıçtaki ilk adımlardan, öncülerin çalışmalarından günümüze uzanan serüvenin her anını bilmek, anlamak gerekiyor.
Hiç durmaksızın akan ulu bir nehir, sanat dediğimiz... Bu akışı izleyebilmenin, her evreyi anlamaya çalışmanın, plastik sanatlardaki bu serüvenden tat almanın yolu görmekten (bakmaktan değil görmekten) geçiyor. Gördüğünü sorgulamaktan, tartışmaktan, anlamaya, yorumlamaya, değerlendirmeye çalışmaktan geçiyor. Bugünü anlamak için dünü bilmek kaçınılmaz.
İstanbul Modern’in yeni daimi sergisi Mıgırdiç Givanian’ın (1848- 1906) “
İstanbul” tablosuyla başlıyor. (Sultan Abdülmecid’in saray kemancısının oğlu olan ressamın tablosu, müzenin bulunduğu bölgeyi tuvale taşıması açısından da ilginç.) Fahri Kaptan, Abdülmecid Efendi, İbrahim Çallı derken 19. yüzyıl sonundan 20 yüzyıl başına geçiyoruz... Yıllar, dönemler, akımlar, uyumlar ve karşı çıkışlar birbirini izliyor...
Aliye Berger’den Cihat Burak’a, Bedri ve Eren Eyüboğlu’ndan Neşet Günal’a, Burhan Uygur’a, çeşitli dostlarla hasret giderdikten sonra Nur Koçak’tan Hale Tenger’e, Gülsüm Karamustafa’dan İnci Eviner’e, Ali Kazma’dan Serkan Özkaya’ya her daim “genç” kalanları selamlıyorsunuz...
En genç sanatçı
Rasim Aksan (1884 d.). En yeni çalışma 2011’de üretilen “Double Cherry” (Çifte Vişne) Yasemin Baydar ve Birol Demir’in kurduğu “mentalKLINIK” tarafından üretilmiş...

\n

Dünyayı kavramak için

\n

Kronolojik sırayla izlediğimiz tablolar, farklı özel koleksiyonlardan titizlikle seçilmiş, uzun süreli ödünç alınmış. Az ama öz ilkesinden hareketle hem dönemi en iyi yansıtıyor hem de sanatçıların en özgün eserlerini bir araya getiriyor.
Hiç durmadan akan bu sanat serüveninde, bu kronolojik sıralama ve eserlerin seçimi, sergi küratörü
Levent Çalıkoğlu’nun da vurguladığı gibi “zamanlar ve dönemler arasında var olan, kimi zaman organik, kimi zaman da kesik ilişkiye” ışık tutuyor.
İstanbul Modern’in yeni daimi sergisini görmenizi istememin bir nedeni daha var: Özellikle son dönemlere geldiğimizde dünyanın nasıl küçüldüğünü, sınırların nasıl ortadan kalktığını da görüyorsunuz.
Malum, çağdaş sanatın derdi dünya sorunları, ilişkiler, kimlikler... Bunları kavramlar üzerinden ele alıp işliyor. Politikaları, toplumsal olanı tartışmaktan geri kalmıyor... Sadece farklı zamanların değil, farklı coğrafyaların sanatçıları aynı sorunlara odaklanıyor; benzer duyarlıkları paylaşıyor... Özellikle son dönemler bölümünde uluslararası isimlerle Türkiye’den sanatçılar aynı platformda buluşuyor. Uluslararası İstanbul Bienalleri’nin ayak izlerini görebiliyorsunuz. İşte
“Geçmiş ve Gelecek” sergisi bu açıdan da dünyayı kavramamız için kaçırılmayacak bir fırsat!

\n

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları