Yakup Kepenek
Yakup Kepenek yakupkepenek06@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Üç Koldan

24 Şubat 2014 Pazartesi

Bugünlerde yapılmakta olan üç yasal düzenleme ile toplumun geleceğini karartacak adımlar atılıyor. HSYK, internet ve MİT düzenlemeleri birbirini tamamlayarak, sırasıyla, hukuku, özgürlükleri ve yaşam güvencesini yok edici özellikler yaşıyor.
Her ne kadar inatla ve ısrarla istese de HYSK, internet ve MİT düzenlemelerini yalnızca Başbakan’ın eseri saymak hiç de doğru olmaz; bu üç yasa AKP işidir. Çünkü sürece, özellikle internet örneğinde, Cumhurbaşkanı da karışmıştır.

***

Çok sayıda üniversiteye, öğretim üyelerinin çoğunluğunun oylarını alamayanları YÖK ile işbirliği içinde rektör atayan ve böylelikle üniversite özerkliği ve bilim özgürlüğüne büyük zararlar verilmesine yol açmış olan, buna karşın ara sıra yaptığı çıkışlarla kamuoyunda daha demokratmış gibi bir görüntü sergileyen Cumhurbaşkanı, internet yasasıyla ilgili olarak sıkıntılı olduğunu Tuna kıyılarında açıklamış, ancak yasayı onayladığını internet yoluyla kamuoyuna duyurmuştu.
Sonrasında Cumhurbaşkanı, ne bizde, sanırım ne de dünya siyaset tarihinde eşi-benzeri olmayan bir tutumla, onaylamış olduğu internet yasasının hemen düzeltilmesi için sıradan bir milletvekili gibi hükümete değişiklik önerilerinde bulunarak yeniden görüşülmesini sağlamış ve bunun üzerine yasa da uzmanlarının deyimiyle azıcık yumuşatılmıştır.
Yumuşatma bir boyutuyla, TİB-Telekomünikasyon İdaresi Başkanı’na yaptığı işlemleri 24 saat içinde yargıya taşıma ve yargının da 48 saat içinde karar verme zorunluluğu getirilmesiyle ilgilidir. Ülkemizde yargı kararları, o da alınabilirse, 5-10 yılın sonunda alınabiliyor. Burada 24 ve 48 saat gibi adalet tarihimizde görülmedik kısa karar süreleri saptanıyor; böylelikle internet özgürlüğü sözüm ona güvenceye kavuşturulmak ve kullanıcıların rahatlaması sağlanmak isteniyor.
Ancak burada, ülkemizde hukuk devletinin ölümü demek olan HSYK düzenlemesi yardıma koşuyor; internet kısıtlamalarına dayanak oluşturuyor. Tamamıyla hükümete bağlı kılınmakta olan yargıdan internet özgürlüğünü koruyacağını ummak, tamamıyla boş ve anlamsızdır!
İnternet yasası ile insanların anlatım özgürlüğü sınırlanıyor; gerçek dünyada can çekişen basın özgürlüğüne sanal dünyada da öldürücü bir yumruk vuruluyor ve toplumun bilgi edinme hakkı iyice kısıtlanıyor.

***

HSYK düzenlemesiyle suyu kurutulmuş olan hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığı kavramları, yok olacak noktaya taşınıyor. Çünkü yasa ile, ülkenin hukuk yapısının gerçek anlamda başı, buna isterseniz beyni deyin, siyasetçinin içinde abdest aldığı bir leğene konuluyor. Bir zamanlar AKP 12 Eylül’ünü, yani 2010 halkoylamasını coşku ile evet diye destekleyenlerin büyük bölümünün şimdilerde endişeyle geldiği işimiz duaya kaldı noktası, durumu tüm çıplaklığıyla açıklıyor.

***

Genel bir anayasa hukuku kuralıdır. Kamu yönetiminin hiçbir işi ya da işlemi hukuk denetiminin dışında tutulamaz; bu kural geçersiz kılınırsa yalnız mal güvenliği değil, can güvenliği de kalmaz.
AKP iktidarı, tarihi ve doğal çevrenin korunması; bağımsız düzenleme ve denetleme kurumları ve kamu ihaleleri başta olmak üzere pek çok konuda hukukun kıyısından dolaşmayı iş ediniyor.
Ancak yeni MİT yasası ile yapılmak istenen bunların çok, ama çok ötesine geçiyor. Kamu yönetiminin, üstelik güvenlikle ilgili en gizli birimi, yapacaklarından sorumlu tutulamaz bir konuma çıkarılıyor.
Bu çok köklü değişimle can güvenliğinin yok olması olasılığı can alıcı bir noktaya varıyor.

***

Birbirini tamamlayan ve hızla tamamlanan bu üçlü yasal düzenlemeyle, özgürlükler gidiyor, hukuk gidiyor ve can güvenliği gidiyor. Geriye ne mi kalıyor? Yeni Türkiye!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerelde yeşermeli 25 Mart 2019

Günün Köşe Yazıları