Yakup Kepenek
Yakup Kepenek yakupkepenek06@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Siyasetin ‘Eskiyen’ Sahası

09 Aralık 2013 Pazartesi

Ülke siyaseti 2014-15 yıllarında üç önemli seçim yaşayacaktır. Sırasıyla yerel yönetimler, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri sonucu kamu yönetiminin nasıl çalışacakları değil, yalnızca kişileri belirlenecektir.
Siyasetin biçimi, içeriği ve diliyle eski usul yapılacak olması önemli bir iç çelişki oluşturuyor.

***

Siyaset, anayasası, seçim sistemi ve diğer yasakçı yasalarıyla esas olarak varlığını sürdüren 12 Eylül 1980’in çevresini çizdiği dar sahada oynanıyor. Seçim yapılacak her üç alanda hiçbir yeni öneri geliştirilmiyor.
Bütçe görüşmeleri çerçevesinde bile çok önemli ekonomik ve toplumsal sorunlar tartışılmıyor. Bir türlü artırılamayan tasarruf oranları; ağırlaşan cari açık; kalıcılaşan yüksek oranlı işsizlik; artan yoksulluk yok sayılıyor. Neredeyse salgın durumuna gelen kadına yönelik şiddet ve cinayetler, siyaseti duyarlı kılmıyor. Nasıl yerlerde süründüğü OECD araştırmalarıyla belgelenen eğitimin yürekler acısı durumu da siyasetin gündemine giremiyor.
Toplumun tüm sorunları AKPcemaat ikilisinin çıkardığı dershane gürültüsüne indirgeniyor. Oysa bu ikili, kendi yetkililerinin belirttiği gibi, yıllarca sermaye birikimi sağlama, kadrolaşma ve Cumhuriyetin değerlerini silme amacıyla gerçekten tarihsel bir işbirliği yaptı. Sonuçta, toplumsal yapının üç temel dayanağı, hukuk, askeriye ve özellikle de eğitim eskiye dönük biçimde yapılandırıldı; bu ikili arasında paylaşıldı.
Kürt hareketinin sınırlı etkisi bir yana siyaset oyunu esas olarak AKP-cemaat ikilisi arasında oynanıyor. Son aylarda bu ikili arasında bir kayıkçı kavgasından başka bir anlamı bulunmamasına karşın kamuoyunu kilitleyen ve giderek tüm toplumu bunlardan birinin taraftarı olmaya zorlayan bir süreç yaşanıyor.
Basın-yayının çok büyük bölümü de ikiye ayrılıyor; bir taraf AKP kalesini, diğer taraf da cemaat kalesini korumaya soyunuyor. Yetmiyor, karşı tarafı uyarıcı gazete ilanları devreye giriyor. Siyasetin diğer oyuncuları da örneğin laikliği savunduğunu öne sürenlerin önemli bir bölümü ile eğitimi şimdiye dek bir kamu hizmeti sayan ana muhalefet partisi, en son dershane örneğinde görüldüğü gibi, kendi kalesine gol atan bir tutumla ve seçimlerde oy alınacağı gibi boş bir umutla cemaatçi kesiliyor!

***

Siyasetin eylemi gibi, söylemi de yerlerde sürünüyor.
12 Eylül’ün markası olan kişileri fişleme işlemleri, teknolojik yeniliklerin de desteğiyle yeni biçimler alarak devam ediyor. Günümüzün en önemli kavramlarından biri, bürokratımı yedirtmem oluyor. Siyasetin çamur deryasında düşünceler ve görüşler, en hafiflerini alırsak, bavul, çete, fitne, ihanet, inat ve mafya gibi seviyeli (!) sözcükler kullanılmadan açıklanamıyor.
İlkelleşen kültürü siyasetin dilini de eskitiyor; füruat, hikmet, takva, amal, icma-i ümmet, makuliyet, zan ve gayretullah… gibi eskiden yaygın kullanılan sözcüklerin kullanımı hızla yaygınlaşıyor.

***

Türkiye 2014’e bu siyasi ortamda giriyor. Elbette, geçen yıl başlayan ve futbol sahalarına kadar uzanan toplumsal uyanışların da kanıtladığı gibi umutlu olmalıyız.
İyi de yaklaşık 150 yıl öncesine giden Ziya Paşa dizesi, isterseniz seheri seçim diye okuyun, bakın ne diyor?
Böyle gecenin hayr umulur mu seherinde?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerelde yeşermeli 25 Mart 2019

Günün Köşe Yazıları