Yakup Kepenek
Yakup Kepenek yakupkepenek06@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sermaye Denetimsiz Bırakılırsa!

23 Aralık 2013 Pazartesi

Sona ermekte olan 2013’ün siyasal ekonomi yönünden en önemli özelliği, sermayenin denetimsizliğinin, AKP iktidarınca önceki yıllara göre, çok daha ileri boyutlara taşınmasıdır. Gerçekte, geçen hafta patlak veren büyük yolsuzluk ve rüşvet soruşturması da sermayenin denetimsizliğinin doğrudan sonucudur.

***

Kuraldır, demokrasi gelişmişse sermaye de toplum adına denetlenir. AKP iktidarı, sermayeyi giderek daha fazla denetim dışı bırakıyor; buna bağlı olarak demokrasiyi güçlendirmiyor.
Ülkemizde sermaye ortaklıkları ve kooperatifler genellikle içeriden, yani ortaklar tarafından etkin bir biçimde denetlenmiyor. Bu konuda bir adım atmayan AKP iktidarı, sermaye sahipliği yoluyla basını baskı altına alıyor. Bu yolla, sermayenin yaptıkları konusunda toplumun bilgilenmesi engelleniyor.
Ek olarak önceki hükümetler gibi AKP’nin döneminde de sendikaların güçsüz kalması, sermayenin çalışanlar tarafından denetimi olanağını da yok ediyor.
Kurumlar vergisi istatistiklerinin gösterdiği gibi sermaye gelirleri üzerindeki vergiler çok düşüktür. Yıllardır bu haksız vergi düzenini düzeltmeyen AKP hükümeti, teslim alamadığı sermaye kesimlerini, balyoz indirircesine çok ağır vergi cezalarıyla cezalandırıyor.
Kamuya ait işletmeleri yağmalarcasına özelleştiren AKP iktidarı, yaptığı yasal düzenlemelerle sermayeyi iyice dizginsiz bıraktı. Danıştay’ın kamu yönetiminin işlemlerinin yasalara uygunluğunu denetleme yetkilerini sınırlandırdı; Düzenleme ve Denetleme Kurumları’nın bağımsızlıklarını ortadan kaldırdı. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulları çoğu konuda çalışamaz kılındı. Daha da önemlisi, Kamu İhale Kanunu değişikliklerle delik deşik edilerek kamu kesiminin mal ve hizmet alımlarının yaklaşık yüzde 95’i, yanlış okumadınız, yüzde beşi dışında kalan kısmı izlenebilir olmaktan çıkarıldı.
Böylelikle, rüşvet ve yolsuzluklar kolaylaştırıldı; sermaye ile siyasetin karanlık yollarda kolayca sarmaş-dolaş olmaları kolaylaştırıldı.

***

Bunlar yetmezmiş gibi, AKP iktidarı 2013’te sermayeye yeni destekler verdi.
Önce, kamu yönetiminin ekonomik işlemlerini yıl boyu Meclis, daha doğrusu halk adına Sayıştay denetler. Toplam 146 kamu kurumunun bütçeden aldıkları ödenekleri ya da işçi, memur ve tüketici vatandaştan toplanan vergileri yasalara uygun olarak kullanıp kullanmadıklarına Sayıştay bakar. Ancak AKP hükümeti son yıllarda yaptığı yasa değişiklikleriyle Sayıştay’ın denetimini neredeyse tümüyle etkisizleştirdi; denetçileri baskı altına aldı.
Sermayeye göz kırpma sürdürüldü; Temmuz 2013’te çıkarılan bir torba yasaya gece yarısı yapılan bir eklemeyle mimar ve mühendis odalarının mesleki denetim yetkileri kaldırıldı. Böylece, odaların, tamamıyla bağımsız çalışan, gücünü bilim ve teknikten alan ve toplumsal yarara öncelik veren çalışmaları engellenmiş oldu.
Bunlar yetmezmiş gibi hükümet, 12 Eylül döneminde çıkarılan ve bugüne kadar hiç uygulanmayan odaların denetimini bakanlıklara bağlayan düzenlemeyi de yürürlüğe koydu; 7 Kasım 2013’te Orman Mühendisleri Odası Gıda, Tarım, Ormancılık Bakanlığı’nın; kalan 11 oda da 17 Aralık’ta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın denetimine sokuldu.
17 Aralık tarihi bir gün oldu; etme-bulma dünyası özdeyişi işledi ve büyük yolsuzluk ve rüşvet soruşturması açıldı.

***

Toplum adına denetlenmeyen sermaye, doğası gereği vahşileşir; yalnızca doğayı ve tarihsel varlıkları yok etmekle, işçileri daha çok sömürmekle kalmaz; kendisini besleyenleri, çocuklarından başlayarak midesine indirir.
Ülke yeni yıla, demokratik bir anayasa ile olmasa da daha az denetlenebilecek bir sermaye yapısıyla giriyor! Daha ne olsun?!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerelde yeşermeli 25 Mart 2019

Günün Köşe Yazıları