Yakup Kepenek
Yakup Kepenek yakupkepenek06@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kendinize Gelin!

14 Ekim 2013 Pazartesi
Kendinize
Gelin!
Yazı bir çağrıdır. Bireysel değil, 2011
genel seçimlerinde CHP’ye oy veren
11 milyon 155 bin 972 seçmenin;
yıllarca varını yoğunu partiye vermiş
milyonların, Cumhuriyet düşüncesini
özümseyenlerin ve solcuların CHP’nin
daha güçlü olması için yaptıkları ortak
çağrısıdır.
***
Ülke, üç önemli seçimin yapılacağı bir
döneme giriyor.
Bunların ilki olan yerel seçimlerde elde
edilecek sonuçlar, sonraki iki seçimin
sonuçlarını da belirleyecek önemdedir.
Yerel seçimlere gidilirken CHP’de üst
yönetimden kaynaklanan önemli sorunlar
yaşanıyor.
Sorunların başında adayların
saptanmasında önseçimin unutulmak
istenmesi geliyor. O kadar ki, genel
başkan Ankara’da bir toplantıda önseçim
isteyen bir partiliyi “Genel başkanla
böyle konuşulmaz” diye tersliyor.
İstanbul aday adayı olacağını açıklayan
yardımcısı da katıldığı bir TV yayınında
önseçimi bir tuzak olarak gördüğünü
söylüyor; “tutturmuşlar bir önseçim
arka seçim”, diyerek önseçime bakışını
açıklıyor. Sonuçta aday adayları da
örgütler de tam bir şaşkınlık yaşıyor.
Birbirleriyle uğraşmadıkları, özellikle
de neler yapacaklarına yoğunlaştıkları
ölçüde aday adayı sayısının çokluğu
partiye canlılık katar. Ancak
milletvekillerinin belediye başkanlığına
aday adayı olmalarına olanak tanınması
bir büyük yönetim yanlışıdır. Özellikle
de kimin aday olacağına karar verecek
yöneticilerin, yönetim görevlerini
bırakmadan aday adayı olmaları, yarışta
eşitlik kavramını yok ediyor.
AKP’yi geriletmede önemlinin önemlisi
bir kilit özelliği taşıyan İstanbul Belediye
Başkanlığı’na aday gösterilmesi süreci de
AKP’nin ekmeğine yağ sürecek biçimde
yönetiliyor.
Başarılı, hazırlıklı olduğu ve İstanbul
halkı tarafından benimsendiği düşünülen
Şişli Belediye Başkanı’nın yeniden
CHP üyesi ve İstanbul adayı olacağı
konusunda CHP üst yönetiminin önemli
bir bölümünde ve kamuoyunda açık bir
beklenti oluşmuş bulunuyor. Böyleyken
konunun aylarca sürüncemede
bırakılması büyük bir yönetim
yetersizliğidir.
İstanbul için diğer aday adaylarının
olduğu biliniyor. Bu ortamda CHP’nin,
kara çarşafa törenle altı ok taktıktan
sonra yıldızı hızla parlatılan ve genel
başkanın “halka dokunuyor” diye öve
öve göklere çıkardığı iki numaralı
kişisinin, İstanbul örgütünün kendisini
istemediğini bile bile adayı adayı
olacağını açıklaması, parti içi kavgayı
derinleştirebilecek çok büyük bir
yönetim yanlışıdır. Özellikle de bunun
genel başkanın bilgisi içinde yapıldığının
öne sürülmesi, partinin tepesindeki bir
kişinin tavşan koşucu yapılması, eğer
doğruysa, tam bir siyasal kara gülmece
olur.
HHH
CHP’nin asıl sorunu ideolojik
dağınıklıktır. Asıl bu nedenle partide
yapılan olumlu işler de kamuoyuna
yeterince yansımıyor.
Değişim diye yola çıkan ve bunu
sağcılaşmakta ve bunun ötesinde
giderek cemaat düzeyinde siyasal
İslamda bulan CHP üst yönetimi,
sonuçta partiyi yönetilemez bir düşünsel
ya da ideolojik dağınıklık noktasına
taşımış bulunuyor.
Bunun önemli bir örneği yeni anayasa
yapılması sürecinde yaşanıyor. CHP’nin
anayasa konusundaki görüşleri aylardır
açıklık kazanamıyor. AKP’nin yalanlarını
allayıp pullayarak topluma sunan basın
yayın CHP’nin bu durumunu parti içi
çatışma olarak kamuoyuna aktarıyor;
CHP, alay konusu oluyor.
Düşünsel dağınıklık son günlerde yeni
boyutlar kazanıyor.
Geçen günlerde açıklanan sözüm
ona demokratikleşme paketi ile
ilgili olarak bütüncül bir görüş
oluşturulamadığından neredeyse her
milletvekilinden ayrı bir ses çıkıyor.
Halkın Sesi Partisi’nin (HSP)
önde gelenleri, bir yıl önce CHP üst
yönetiminden gelen bize katılın
yalvarmalarını duymazlıktan gelip AKP’nin
yolunu tuttu. HSP’de kalan, kendilerini
İslamcı sol diye tanımlayan ve CHP’ye
katılmak isteyenlerden birinin şu sözleri
yoruma gerek bırakmıyor:
“Türkiye yeni bir döneme girdi.
Bu yeni dönemin özellikleri CHP’de
de kendini göstermeli. Katılımımızın
anlamı bu olabilir. Kendi fikrimizle,
farklılığımızla CHP içinde var
olabilirsek, bu yeni döneme biz de
kendi bakış açımızı yansıtabiliriz”
(Cumhuriyet, 7 Ekim).
***
CHP, buna iyi, orta ya da kötü
denemez, tek sözcükle, yönetilmiyor.
Başta parti üst yönetimi olmak üzere
diğer yöneticilerin ve milletvekillerinin olup
biteni tam bir duyarsızlıkla izlemeye
hakları yoktur!
CHP yönetiminin kendisine gelmesi
gerekiyor!
Yine de gerçek CHP’lilerin her şeye
karşın partilerine oy vereceklerinden
kimsenin kuşkusu olmasın!
***
Bayramınızı kutlarım.


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerelde yeşermeli 25 Mart 2019

Günün Köşe Yazıları