Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Dokunmayın!
Yeni ders yılının başlamasıyla birlikte ülke eğitiminin her düzeyinde yaşanan kargaşa, PKK’nin okul saldırılarıyla çocukların yaşamını karartan bir toplumsal yıkım noktasına taşınmak isteniyor.
\nNedenleri çok değişik olsa da PKK’nin okul saldırılarıyla Afganistan ve Pakistan’da Taliban’ın yaptıkları aynı sonuca varıyor; çocuklar ve onların eğitim hakkı yok ediliyor. Oysa insanlığın ulaştığı gelişmişlik düzeyi, çocukların yaşama ve eğitim haklarına dokunulmamasını sağlamalıydı.
\n***
\nUluslararası haber bültenlerine tam iki hafta önce 9 Ekim Salı günü bir haber düştü. 14 yaşındaki Pakistanlı kız öğrenci Malala, adı “İslam öğrencileri” anlamına gelen Taliban hareketi tarafından kurşunlanmış, boynundan ve başından ağır yaralanmıştı.
\nMalala’nın suçu (!) o daha 11 yaşındayken 2009’da başlamıştı. O yıl, Pakistan’ın, cennetten bir köşe sayılan Swat Vadisi’nde Taliban, kızların okula gitmesini yasaklamıştı. Doktor olmak isteyen Malala, Taliban’ın bu kararına karşı çıkmış ve durumu İngiliz yayın kuruluşu BBC’ye iletebilmişti. Bunun üzerine Pakistan askeri birlikleri Taliban’ın bölgedeki gücünü kırarak kız öğrencilerin okumasını sağlayan önlemleri aldı, böylece Malala okuluna devam etti, çocuk yaştaki bu cesareti nedeniyle ve çok sayıda ulusal ve uluslararası ödül aldı, sonrasında da kurşunlandı.
\nSaldırıdan sonra New York Times muhabirinin sorularını yanıtlayan Taliban sözcüsü, Malala’nın kurşunlanmasının nedeni olarak onun davranışlarını gösteriyor; onun duruşunu İngilizcesiyle “obscenity” (müstehcenlik) olarak niteliyor; yani, onun ahlaksız ve açık saçık olduğunu vurguluyor; Malala’yı eninde sonunda öldüreceklerini belirterek bu, bir ders olmalı diyor!
\n***
\nMalala, saldırıya uğramadan önce uluslararası medyaya gönderdiği bir iletide Ben korkuyorum diyor. Malala bir Müslüman öğrenci, korktuğu da adına İslam Öğrencileri denilen bir harekettir.
\nMalala’nın korkusu, ağır yaralanmasının da kanıtladığı gibi boşuna değil. Aslında şurası bir gerçektir ki, birçok İslam toplumunda, Müslüman, Müslümandan korkuyor! Ve daha da korkuncu, bu nokta, İslam adına konuşanlar tarafından çok büyük ölçüde görmezlikten geliniyor!
\nDahası, yaratılan korku ortamı, bu konuda görüş açıklanmasının sınırlı tutulmasına yol açarak sanattan siyasete, medyadan üniversiteye düşünce özgürlüğünü de baskı altına alıyor.
\n***
\nMalala haberi medyamızda saldırıdan tam bir hafta sonra Başbakan’ın Bakü seyahati sırasında ve tamamıyla çok yanlış karşılaştırmalarla da olsa bu olayı kabul edilemez saymasına kadar hemen hiç yer bulmadı; uygun deyişle geçiştirildi.
\nMalala konusundaki sözleri diğer haberler arasında kaybolan Başbakan, hemen her fırsatta Müslüman olmayan, özellikle de Hıristiyan toplumlarda bir İslamofobi, yani bir İslam korkusu yaratıldığını; buna dayanılarak İslam düşmanlığı yapıldığını; bunun yapay ve haksız olduğunu vurguluyor.
\nBaşbakan gibi, İslamın sözcülüğüne soyunan siyasetçi, yazar, yorumcu ve özellikle de Diyanet İşleri Başkanlığı, İslamofobi konusunda gösterdikleri duyarlılığın binde birini, Müslümanların Müslümanlardan korkusu konusunda göstermiyor; bunun da ne kadar yıkıcı ve zararlı olduğunu İslamofobi konusundaki kadar güçlü bir biçimde dile getirmiyor.
\n***
\nPKK’nin okul saldırılarıyla Taliban’ın yaptıkları, niteliksel olarak çok farklı değil; ikisi de bağnazlığın o korkutucu karanlık tuzağında, kendi çocuklarını boğazlıyor; daha uzun yıllar yaşayacak, yaratacak ve yaşatacak körpe beyinler, kör kurşunların hedefi oluyor!
\nOysa çocukların değil, çocuğa ve okula yönelik şiddetin ve korkunun yok edilmesi için başta medya, eğitim ve siyaset çevreleri olmak üzere, toplumsal duyarlılık gerekiyor.
\nMüslümanların Müslümanlardan korkmadığı, özellikle de Müslüman çocukların korkutulmadığı bir dünya dileğiyle Kurban Bayramı’nızı kutlarım.
\n***
\nTarihsel bir bakış açısıyla ülkenin ekonomisi ve siyaseti üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan; sağlam solculuğunu Cumhuriyetin değerleri üzerine yerleştirmesini bilen; emekçiler için ömür boyu özveriyle çalışan ve bir ara SHP’de yönetici olarak eylemli siyasetle uğraşan değerli dost Tevfik Çavdar’ı yitirdik; ışıklar içinde olsun. Eşi Özden’e, çocukları Işıl ve Ebru’ya ve tüm sevenlerine başsağlığı dilerim.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Yıkılması gerekiyor!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Elazığspor'dan maça çıkmama kararı!