Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Denetim Unutulunca...
Özellikle seçim propagandası sürecinde, tümüyle göz ardı edilen, daha açığı tamamıyla unutulan, konulardan biri de tüketicinin korunmasıdır.
\nOysa konu, en genel anlamda sermayenin denetimi ve piyasa süreçlerinin işlerliğinin sağlanması yönleriyle, yalnızca tüketicileri ilgilendirmiyor; tüm ekonomik ve toplumsal yapıyı kapsıyor.
\n***
\nTürkiye demokrasisinin en önemli sorunlarından biri de piyasanın ve onun ana dayanağı olan mal ve hizmet üretimi süreçlerinin kamusal ya da halk adına denetimidir.
\nGeleneksel olarak, merkezi ve yerel yönetimler, sermayeyi, yatırım yapsın da nereye ve nasıl yaparsa yapsın anlayışıyla karşılar. Üretimi ve iş bulmayı arttırma olanağı yeni sermaye yatırımlarına bağlı olduğuna göre bu yaklaşımın kendine göre sağlam bir dayanağı var.
\nAncak böyle olunca da ne tarihsel ve doğal çevrenin korunması duyarlılığı akla geliyor, ne de üretilenin niteliği ve ne de bu bağlamda tüketicinin korunması önemseniyor.
\nGünümüzde, özellikle gıda maddeleri ve kullanılan ilaçların niteliği konusu, teknolojik gelişmelerin hızı ve uluslararası ticaretin de yaygınlaşmasıyla küresel bir özellik kazanmakta ve bu durum kamusal denetim gereğini çok daha artırmaktadır. Kaldı ki, bir de, ekonominin piyasanın işleyişinden kaynaklanan sorunları var; piyasa, kendi haline, diğer bir deyişle denetimsiz, bırakıldığında kaynakların etkin ve verimli kullanımını sağlayamıyor.
\nBu nedenlerle, piyasayı, daha doğrusu sermayeyi düzenleme ve denetleme süreçlerinin işletilmesi gerekiyor. Geleneksel olarak merkezi ve yerel yönetimlerin piyasayı denetimlerine ek olarak yeni kurumsal düzenlemelere gidiliyor. Son 15-20 yıl boyunca, şekerden telekomünikasyona, elektrik piyasasından bankacılığa hemen her ekonomik faaliyet alanı için kurulan ve bugün sayıları 23’e ulaşan bağımsız düzenleme ve denetleme kurum ve kurulları oluşturulmuş bulunuyor.
\nDüzenleme ve denetleme kurullarının, her türlü siyasal ve toplumsal dış baskıdan ve çıkar ilişkisinden uzak ya da bağımsız çalışmaları, bu konuda görece başarılı olan ülke örneklerinin de kanıtladığı gibi, ana kuraldır. Ancak ülkemizdeki uygulamalarda bu kurala hemen hiç uyulmadığı da bir gerçektir.
\n***
\nGeçtiğimiz günlerde üç Rus turist rehberinin ölümüyle sonuçlanan kaçak içki olayı, denetim yetersizliğinin en somut ve yeni göstergelerinden biridir. İçki yasağı konusunda AKP iktidarı paralelinde ne kadar duyarlı olduğunu çıkardığı ve Danıştay’dan dönen yönetmelikle kanıtlayan TAPDK-Tütün ve Alkol Piyasası Denetleme Kurulu, bu konuda bugüne kadar kamuoyuna doyurucu bir açıklama yapmamıştır. Çok önemli olan insan yaşamı boyutu yanında, yerli ve yabancı yatırımcı ve tüketici çevrelerde ekonomik ve toplumsal yönleriyle çok olumsuz etkileri olabilecek olan bu ölümcül gelişme, ne bu kurulu atayan AKP hükümetinin ne de muhalefetin gündeminde önemine uygun bir yer bulabilmiştir.
\nOysa, kaçak içki olayı, büyük bir olasılıkla, buzulun su yüzüne çıkan dokuzda biri gibidir ve içki kaçakçılığının gerçek boyutu bilinmemektedir. Bu durumun halk sağlığı açısından nasıl ölümcül sonuçlar doğurabileceği ve korku ortamı yaratabileceği ise çok açıktır.
\nSakın kaçak içki kullanımının yaşanan bu sonuçları, içkiyi tümüyle yasaklamak isteyen AKP anlayışının toplumsal altyapısını oluşturma amacıyla gerekçe olarak kullanılmasın!
\n***
\nKaçak içki, çok sayıda kaçaktan yalnızca biridir. Çaydan mısıra, mazottan yedek parçaya kadar, piyasanın çok sayıda kaçak mal ile dolu olduğu herkesçe biliniyor.
\nOnca düzenleme ve denetleme kuruluna ve genişleyen medyaya karşın, denetimsiz piyasa, herkesin bildiği bilinmeyen kaçakçılık olaylarını yaşıyor.
\nSorun tüketici piyasasıyla sınırlı kalmıyor. Anlı şanlı kentlerde üstelik lüks yapıların, şu ya da bu biçimde kaçak bir tarafı var; hemen her yörede dere yataklarını kaçak yapılar dolduruyor; yetmiyor, ormanlar, yaylalar ve kıyılar kaçak yağmasının yeni konuları oluyor; toplam işgücü içinde de her beş çalışandan ikisi kaçak çalıştırılıyor.
\nAKP iktidarının piyasa ve sermaye için denetimsiz bir ortam yaratma girişimleri yıkıcı sonuçlarını veriyor. Ülke seçim sonrasına bu çok yaşamsal konuyu, halk adına güçlü bir denetim süreci oluşturmayı tartışmadan giriyor. Oysa, piyasayı ve sermayeyi denetimsiz bırakan bir demokrasi gerçek anlamda demokrasi olamıyor; demokrasinin kendisi yerine eğri-büğrü bir karikatürü çiziliyor.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
En Çok Okunan Haberler
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- TÜPRAŞ'ta patlama: 12 kişi yaralandı
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!
- Serdar Ortaç son malını da satışa çıkardı!
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- 'Erdoğan ömür boyu Cumhurbaşkanı olacak diye...'
- 'Atatürk ile Cumhuriyet ile bayrak ile...'
- Son seçim anketinde çarpıcı sonuç!