Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Çocukların Çığlığı
Nisan ayı bir anlamda çocuk ayı. Yalnız 23 Nisan Bayramı nedeniyle değil, 17 Nisan’ın Köy Enstitülerinin kuruluşlarının 73. ve sağcı DP iktidarınca tamamıyla kapatılmalarının da 60. yılı olması bu ayın çocuklarla bağına ayrı bir anlam katıyor. Bu anlam çocuk işçiliği konusunun irdelenmesini gerektiriyor.
TÜİK, 2 Nisan tarihli haber bülteninde, 2012 yılının son üç ayına ait Çocuk İşgücü Durumu’nu yayımladı.
Resmi istatistiklere göre 6-17 yaş çocuklarının toplam sayısı 15 milyon 247 bindir. Bu toplamın 1 milyon 297 bini, yani, çocukların yüzde 8.5’i okula devam etmiyor. Bunun anlamı çok açıktır: Günümüzde bu ülkenin her on çocuğundan yaklaşık biri okula gidemiyor.
Okula gitmeyen çocuklar ne yapıyor?
Bu toplamın yaklaşık üçte biri bir gelir karşılığı olarak ekonomik işlerde çalışıyor; beşte ikiye yakınının ev işlerinde çalıştığını TÜİK saptıyor; dörtte biri de çalışmıyor yine de okula gitmiyor. Son bir nokta daha ekleyelim. Çalışan çocukların yarısından fazlası kırsal kesimde bulunuyor.
Başbakan, uzun bir süredir, her ailenin üç ya da beş çocuk sahibi olmasını ısrarla istiyor. İktidarı on yılını tamamlandığında da yaklaşık 1.3 milyon çocuk okul yüzü görmüyorsa, ailelerden daha fazla çocuk sahibi olmaları hangi, hadi yüzle demeyeyim, düşünceyle istenir?
Gerçekte, Başbakan nüfus artışını kadınları eve hapsetmek istemesine ek olarak iki nedenle istiyor: Bunlardan biri ucuz işgücü; daha doğrusu işsizler ordusunu sürekli büyük kılarak, ücretleri ve kaldıysa sendikacılığı baskı altına almaktır. Bilinir ki, diğer koşullar veri alınırsa, düşük ücret yüksek kâr demektir. İktidarın kapitalizme hizmeti de ancak böyle olur! İkincisi de tüketici ya da boğaz sayısını yüksek tutmak ve böylelikle iç pazarın canlılığını sürdürmek ve arttırmaktır.
Bu iki nedene ek olarak, ekonominin kimi alt sektörlerinde hâlâ geçerli olan ilkel makine kullanımı biçimleri, ekonomik ve teknik nedenlerle, yani ucuz ve esnek olduğundan, çocuk işçiliğini, işveren kârlarının arttırılması için çok çekici kılmaktadır.
Ucuz işgücü ve tüketime dayalı bir ekonomi anlayışı AKP’nin ekonomik büyüme politikasının asıl dayanaklarıdır. Bu ekonomik büyüme politikasında, işgücünün niteliğinin arttırılması önemsenmiyor. İktidar, bilimsel bilgiyi hiçe sayıyor; sanata ters bakıyor. Böyle olunca da çağdaş bilimsel eğitime önem verilmesi; çocuğun ve gencin, sanatsal yaratıcılık yeteneklerini geliştirmesinin yollarının açılması gerektiği ve bunların yapılmasının ülkeyi yönetenler için bir toplumsal sorumluluk olduğu, akla bile gelmiyor.
Başbakan’ın dayatmasıyla geçen ders yılı başında uygulamaya konulan ve adına 4+4+4 denilen eğitim sistemi, bu düşüncenin temelidir. Çocuk işçiliğini körükleyeceği kesin olan bu düzenleme sonucu, dört yıllık temel eğitimden sonra, yaklaşık 6.5 milyon çocuğun, çırak ve stajyer olarak çalışmaya başlayacağı konunun uzmanlarınca öngörülüyor. Sekiz yıllık kesintisiz eğitim uygulaması sırasında çocuk işçi sayısının, bir milyon 700 binden yarı yarıya azaldığı, ancak yukarıdaki istatistiklerin de kanıtladığı gibi, 2012’de yeniden tırmanışa geçtiği anlaşılıyor; yalnızca son bir yılda 38 çocuğun iş kazalarında yaşamını yitirdiği görülüyor (Ayşen Çatak Yalman, Radikal İki, 7 Nisan).
İşgücü istatistiklerinin ölçmediği çok sayıda çocuk sömürüsü biçimlerinin olduğu da bilinmektedir. Özetle, 2013 Nisanı’nda da okul yerine işe gönderilen, ezilen ve sömürülen çocukların çığlığı yine duyulmuyor; Türkiye yarın bir kez daha çocuklarına yaptıklarından ve onlar için yapması gerekenleri yapmadığından utanmadan Çocuk Bayramı kutluyor!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
En Çok Okunan Haberler
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- Son seçim anketinde çarpıcı sonuç!
- TÜPRAŞ'ta patlama: 12 kişi yaralandı
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- 'Erdoğan ömür boyu Cumhurbaşkanı olacak diye...'
- Beyoğlu'ndaki cinsel saldırı dehşetinde yeni gelişme
- Türkiye'de bir sağlık skandalı daha!
- Napoli'den Galatasaray'a Osimhen yanıtı!