Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bilimin Yürüyüşü!
Yazının başlığı hiç de abartılı değil. Cumartesi günü kimi üniversitelerin öğretim üyeleri derneklerinin öncülüğünde Ankara’da gerçekleştirdikleri yürüyüş gerçekte tüm ülkenin bilime yürüyüşüydü.\n
\nYürüyüş çağrısının başlığı her şeyi özetliyordu: Üniversitelerde piyasacılığa, baskıya, gericiliğe hayır! \n
\nYürüyüş, YÖK Yasa Taslağı’na karşı çıkmanın çok ötesinde bir anlam taşıyordu; öğrencisi, emekçisi, kadını, erkeği kısaca toplumun her kesiminin temsilcileri bilim insanlarının öncülüğünde bu topraklarda bilimsel bilginin aydınlığını egemen kılmak amacıyla bir araya geliyordu. \n
\nÇok olumsuz hava koşullarına karşın batıdan doğuya, kuzeyden güneye ülkenin her tarafından gelenler, piyasanın oyuncağı olmayan bir bilimsel çalışma ortamı anlayışını; bilimsel özgürlüğü; onun altyapısı olan üniversite özerkliğini ve bu ikilinin temelini oluşturan ilericiliği simgeliyordu. \n
\nÇünkü 12 Mart 1971’de başlayan, 12 Eylül 1980 sonrasında tavan yapan ve AKP iktidarında da tabanı adım adım oluşturulmak istenen bilimsellikten giderek uzaklaşan ve özgürlük ve özerklik gibi evrensel değerlerin tümüyle tersi yönünde giden bir süreç yaşanıyor. Bilim insanlarının öncülüğünde reddedilen temelde bu gidiştir.\n
\n***\n
\nAKP iktidarı yıllarında adına üniversite denilen ancak gerçek üniversite olmayan kurumların sayısı arttı; ancak kalite çok azaldı.\n
\nBundan daha olumsuz ne olabilir demeyin! AKP iktidarında özgürlük ve özerklik hızla yok olma noktasına doğru yol alıyor.\n
\nÖzerkliği yok eden en önemli etkenlerden biri, üniversite yönetimlerinin oluşma biçimidir. Birçok adayın katıldığı rektör seçimleri yapılıyor. Ancak sıra kimin rektör atanacağına gelince iş değişiyor; sırasıyla YÖK ve Cumhurbaşkanlığı, çok sayıda örneğinde görüldüğü gibi, en çok oyu alanı değil, daha az oy alan adayı, rektör olarak atıyor. \n
\nRektör, öğretim üyelerini kendisine oy veren ve vermeyen olarak ayırıyor; diğer yöneticileri de bu ayrıma göre oluşturuyor. Araştırmaya ayrılan paraların dağıtılması; kadro atamaları ve görevlendirmeler, her türlü başarı ölçüsü bir tarafa bırakılarak, rektöre taraf olma durumuna göre yapılıyor.\n
\nÜniversitelerin çoğu, hemen her gün ayrı bir ahlak dışı ya da utanç verici bir tutumun kamuoyuna yansıdığı bu bozuk yönetim yapısına sahiptir. Özel sermayenin üniversite üzerindeki etkisini daha da arttırmayı amaçlayan YÖK Yasa Taslağı da esas olarak bu bilimselliği boğucu yönetim yapısını koruyor. Öğretim üyelerinin, öğrencilerin ve çalışanların tepkisinin önemli nedenlerinden biri de budur.\n
\nAKP rejimi, üniversitelerle birlikte başta TÜBİTAK ve TÜBA olmak üzere ülkenin en üst bilim kurumlarını yıkıcı bir tutumla kendisine bağladı; bilimi tümüyle siyasallaştırdı.\n
\nBüyük projelere imza attığını öne süren AKP iktidarı, yeni üniversite açılması dahil, hemen hiçbir yeni ve büyük girişimi, ekonomik ve teknik ön hazırlıklara; yapılabilirlik çalışmalarına dayandırmıyor. Ülke, Cumhuriyetin en temel değerlerinden biri olan bilimin yol göstericiliği ilkesinden hızla uzaklaşıyor.\n
\nBöylelikle, bilim insanları ve uzmanlar, iş yapamaz kılınıyor; üretim süreçlerinden dışlanıyor; sorunların çözümüne katkı yapamıyor! \n
\nYürüyüşte, iktidarın bilime yanlış bakışı kınandı ve gerçek üniversite isteği güçlü bir biçimde dile getirildi.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
En Çok Okunan Haberler
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- Son seçim anketinde çarpıcı sonuç!
- TÜPRAŞ'ta patlama: 12 kişi yaralandı
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- 'Erdoğan ömür boyu Cumhurbaşkanı olacak diye...'
- Beyoğlu'ndaki cinsel saldırı dehşetinde yeni gelişme
- Türkiye'de bir sağlık skandalı daha!
- Napoli'den Galatasaray'a Osimhen yanıtı!