Yakup Kepenek
Yakup Kepenek yakupkepenek06@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

‘Beyin ölümü’ gerçekleşmemeli!

07 Eylül 2015 Pazartesi

Geçen hafta yayımlanan Düşünce Sağlığı Yitirildikçe başlıklı yazıma yurtdışından bir okurum, Tülin Alpman, toplumun beyin ölümünün gerçekleşmekte olduğu yorumunu yapıyor.
Bu yoruma yakından bakılmalıdır.

Siyasal düşünce nereye?
Siyasetle ilgili yorumların dili, kültürü ve kavramları binlerce yıl öncesine gidiyor. Demokrasi denilince Medine demokrasisinin anlaşılması isteniyor; adaletin yolu Hz. Ömer’den geçiyor. AKP yolsuzluklarını eleştirmek için Uhud Savaşı’na gönderme yapılıyor. Koca bir siyaset bilimince incelenen davranış kuramları dururken kimi kişilerin siyasal tutumu Musa-Firavun döneminin dinsel düşünceleriyle ilişkilendirilerek, Bel’am kavramı ile açıklanıyor.
Burada asıl sorular şunlardır: Bu düşüncelerin ve yandaş medyada her gün sergilenen benzerlerinin egemen olduğu bir Türkiye’yi nasıl bir gelecek bekliyor? Böyle bir ülkenin, siyaset bir yana, bilimde, kültürde, sanatta, giderek sporda çağa uygun açılımlar yaparak 21. yüzyılın dünyasında etkili olmasını geçtik, varlığını sürdürmesine olanak var mı?

AKP’de bakım ve onarım?
Hafta sonunda yapılacak AKP kongresinde bu partinin kuruluşunda sahip olduğu varsayılan ancak gerçekte olmayan liberal değerlere dönmesi gerektiği, AKP’den bir türlü vazgeçemeyen kesimler tarafından bir cankurtaran simidi olarak dile getiriliyor. Başbakan da bu dönüşe ahlak vurgusu yaparak katılıyor.
Özetle, AKP’nin bir taraftan liberal çizgisine dönmesi ve diğer taraftan da bir ahlak anıtı kesilmesi isteniyor.
Her iki görüş de tümüyle temelsizdir. AKP, kuruluşunda liberal bir görüntü verdi ve kimilerini aldattı. Özünde liberal olmayan AKP’nin şu anda geldiği nokta Batılı çağdaş düşünürlerin “güç, bozar” türü görüşlerine gönderme yapılarak kolayca açıklanamaz. AKP’yi bozan elde ettiği mutlak güç değildir; AKP düşüncesinin kendisidir. Bu köşede sıkça vurgulandığı gibi, AKP düşüncesi, özünde bozuktur; niteliği gereği özgürlükçü, eşitlikçi ve barışçı olamaz. Baksanıza seçim hükümetinin, üstelik bir bilim insanı da olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı da ustalarının izinden gidiyor; kadını börek yapan olarak gördüğünü açıklıyor.
AKP’nin ahlak anlayışı da sakattır. AKP, içinden geldiği takıyyeci gelenek nedeniyle doğruluk, dürüstlük ve erdem gibi temel ahlak değerlerini niteliği gereği içselleştiremez.
Yanlış olan bu partinin kurulduğu günlerde kamuoyu oluşturan yazar ve yorumcuların akıl almaz bir coşku ile AKP’nin liberal demokrat olduğunu pompalayarak toplumu yanıltmaları ve tam beş yıl önce, 12 Eylül 2010’daki halkoylamasında da yetmez ama evet diye yeri-göğü inletmeleridir.

AKP düzeni yerleşmişken
Türkiye, adaleti, eğitimi, bilimi ve kurumlarıyla tam bir ilkelleşme süreci yaşarken AKP istediği düzeni kuramayacak sonucuna varmak da tümüyle gerçeklerden uzak, bir züğürt tesellisi; bir günah çıkarma girişimi ve içi boş bir aldatmacadır.
AKP düzenini oluşturmuştur ve bunun çağdaşlaşma doğrultusunda değiştirilmesi hiç de kolay değildir. Çünkü AKP, düşünenleri eziyor; kurduğu düzenin kılına dokunulmasını istemiyor; bu amaçla her olanağı kullanıyor. AKP, bununla da kalmıyor, hukuk ve özellikle de eğitimdeki uygulamalarıyla bu düşünceyi ezen düzenin temellerini kalıcılaştırıyor...

Hayır diyebilmek için
Toplumun beyin ölümüne hayır denilebilmelidir.
Bunun sağlanması için beyinlerin AKP sarmalından kurtularak bu geriye gidişi önce durduracak, sonra da tersine çevirecek, düşüncesi ve kadrolarıyla güçlü bir siyasal çatı hareketi oluşturması gerekiyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerelde yeşermeli 25 Mart 2019

Günün Köşe Yazıları