Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bahçeli'nin Üçlemesi ya da Siyaseten İnsan Olmak!
Ülke siyasetinin kalitesinin yerlerde süründüğü görülüyor. Seçimlerden sonra daha bir ay dolmadan, siyaset kargaşa içindedir; bırakınız ülkenin ağır sorunlarına eğilmeyi, kendisi sorun oluyor.
\nBöyle bir ortamda, son bir yılda üç konuda yaptığı açıklamalarla MHP lideri Devlet Bahçeli ülke siyasetine önemli kayıtlar düşüyor.
\n***
\nGeçen yıl yapılan 12 Eylül halkoylaması öncesinde, Fethullah Gülen’in “İmkân olsa mezardakileri bile kaldırarak referandumda evet oyu kullandırmak lazım” açıklamasına tepki gösteren Bahçeli, “Son yıllarda cemaat ve tarikat liderlerinin siyasete çok yoğun bir şekilde karıştığına şahit olmaktayız. Sayın Fethullah Gülen ölüleri mezardan kaldırıp oy kullandıracağına ABD’den gelerek 12 Eylül’de oy kullansın” dedi.
\nBu açıklama, Gülen-siyaset ilişkileri üzerine ilk önemli eleştirilerden biriydi ve üstelik ülkücü bir partinin başkanından geliyordu..
\nBenzer bir karşı çıkışı Bahçeli 12 Haziran seçimlerinden hemen önce, 1 Nisan 2011’de yaptı; bazı dava süreçleriyle Gülen cemaati arasında bağ kurulmasına dikkat çekerek şöyle dedi: “Türkiye’nin geleceği bakımından ve Fethullah Gülen Hocaefendi ve cemaatinin zan altında kalmaması ve yıpranmaması düşüncesiyle Hocaefendi’nin, bu konuda sessiz kalmayarak inisiyatif almasının, net ve kararlı bir tavır koymasının gerekli olacağı düşünülmektedir.”
\nBahçeli’nin bu sözleri yazılı olarak açıkladığı günlerde, CHP’nin kimi üst düzey yöneticileri ve milletvekili adayları, ikide bir, yerli yersiz, Pensilvanya’ya selam gönderiyor; ve Gülen’i “bilge” diye öve öve bitiremiyor ve seçimlerde cemaatlerden boş yere destek bekliyordu!
\nOysa Bahçeli’nin Gülen’le ilgili bu iki çıkışı aslında olumlu bulunmalıydı. Ancak, her gün “ılımlı” İslamcı sisin kuşatması altına biraz daha fazla giren Türkiye kamuoyu, medyası ve siyasetçisiyle, bu olumlu çıkış nedeniyle desteklemek bir yana Bahçeli’yi çok ağır bir biçimde eleştirdi; siyaseten intihar ettiğini öne sürdü; sandığa gömülmesi gerektiğini yazdı!
\nBahçeli’nin oy kaybedebileceğini göze alarak sergilediği kararlı tutum ve yaptığı bu uyarı, din işleriyle devlet işlerinin ayrı tutulması gerektiği yönündeki Cumhuriyet’in kuruluş düşüncesi ve ülkenin geleceği açısından yerinde ve çok önemliydi.
\n***
\nİkinci olarak, Bahçeli’nin aynı ölçüde olumlu bir tutumu, 12 Haziran seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ziyaret etmemesi; Çankaya’nın çağrısını reddetmesi oldu. Oysa, anımsanacağı gibi 2007’de Gül’ün seçilmesinde MHP kilit rolü oynamıştı.
\nAncak, Gül’ün Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, pek çok konuda, özellikle de kimi rektör ve üst düzey yargı atamalarında, AKP’ye yakın bir görüntü sergilediği de biliniyor. Bahçeli, bu reddiyle, gerçekte, Cumhurbaşkanı’nın Başbakan’a yakın durduğunu görüyor ve tarafsız olması gerektiği bilinciyle, uyarı görevi yapıyordu. Gerçekten Başbakan, izleyen günlerde, yemin krizi konusunda Cumhurbaşkanı’yla aralarında hiçbir görüş ayrılığı bulunmadığını tam bir rahatlıkla açıkladı.
\nBahçeli burada da devletin sağlıklı işleyişi için cumhurbaşkanının tarafsızlığının vazgeçilmez bir önkoşul olduğunu vurguluyordu.
\n***
\nBahçeli’nin üçüncü tutumu siyasetin insani boyutuyla ilgilidir; 4 Temmuz 2011 MHP Meclis Gurubu’nda yaptığı konuşmada şöyle diyor:
\n“... CHP Genel Başkanı’nın, Meclis’i protesto ederken; ‘arkadaşlarımızı satmayız’ sözleriyle bizi tariz yollu itham etmesi içine düştüğü ölçüsüzlüğün ve kafa karışıklığının bariz deşifresi olmuştur. Bize derme çatma siyasi delikanlılık gösterileri yapan Sayın Kılıçdaroğlu, önce aynaya bakmalı ve kimin arkadaşlarını satma ile ilgili engin tecrübeye sahip olduğunu orada görmelidir.”
\n***
\nMHP politikalarının ana eksenine katılabilirsiniz ya da benim gibi katılmayabilirsiniz; o ayrı konu. Ancak, ünlü benzetmesiyle at izinin it izine karıştığı bir siyaset ortamında Bahçeli ilkeli davranıyor; cemaatçi akıntıya kürek çekmiyor; Cumhuriyetin kuruluş değerlerine, cumhurbaşkanının tarafsızlığına ve yalnız bütün bunların değil, öncelikle her şeyin temeli olması gereken akadaşlık, dostluk ve vefa gibi en temel insanlık değerlerine sahip çıkıyor.
\nÇünkü, siyaset ilke işidir; tutarlılık işidir. Kaldı ki CHP, seçilen ve fakat salıverilmeyen milletvekillerini, AKP’ye yalvar yakar olmadan; yalpalamadan, Meclis çatısı altında çok daha etkin bir biçimde savunabilirdi; savunmalıydı!
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!
- Ünlü markanın adı bir kez daha listede!
- CHP'den duruşma sonrası ilk açıklama