Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
1 haftada karanlık çağa gerilemek!
Önemli uyarı: Birazdan okuyacaklarınız, herhangi bir platformda yayımlanan dizi ya da film olmamakla birlikte, o film ve dizilerdekinin tam aksine kişi ve kurumlar tamamen gerçektir..
Yazının başında bir şeyi hatırlatmak isterim yıl 2023 yani 21. yüzyıldayız ve Cumhuriyetimizin 100. yılı... Peki biz kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz? Sporda yaşanılanlara bakılırsa biz 1 hafta içerisinde pek ayak uyduramadığımız 21. yüzyıldan karanlık çağa doğru hızlı bir düşüş yaşadık...
Şimdi gelin bir göz atalım 1 haftada yüzyıllarca geriye nasıl gittik...
Türk futbolu 11 Aralık Pazartesi akşamı yine kara gecelerinden birini yaşadı. Süper Lig'de maç yöneten bir hakem, Süper Lig ekibinin başkanı tarafından sahanın ortasında taraftarlarının 'Vur vur' tezahüratları eşliğinde yumruklandı.
Yaşanan bu korkunç olayın ardından Türk futbolunu yönetenler kırmızı alarma geçti ve sabahlara kadar süren toplantı üzerine toplantı yaptılar... Bu toplantıların sonunda TFF Başkanı Sayın Mehmet Büyükekşi kameraların karşısına geçti ve 'Yeteeeer' diye gece geç olduğu için kısık bir sesle bağırdı. Yapılan bu toplantılardan çıkan sonuç; Türkiye'de oynanan bütün futbol müsabakaları süresiz olarak durduruldu.
Bu korkunç olayı yaşayan taraflara gelecek olursak yumruğu yiyen hakem hastaneye, yumruğu atan başkan ise gözaltına alındı... Yaşanan gelişmeler ile birlikte sanki her şey o yumrukla ortaya çıkmış gibi kulüp başkanının siyasi ilişkileri hatta ve hatta başka ülkeler ile olan 'karanlık' bağlantıları gündeme geldi. Tabii insanın aklına gelmiyor değil madem herkes bu durumları biliyordu neden 113 yıllık bir camianın başkanıydı? Nedeni aslında çok açıktı. Bu ülkede futbol, saha içerisinde oynanan bir oyun değil saha dışında siyasilerin kullandığı bir araçtı.
Peki stadyumlarda düzenlenen bu spor organizasyonunu izleyen ve destekleyen 'taraftar' denilen kesim ne yaptı? İşte işin korkunç yanlarından biri o taraftarlar yumruğu atan başkana destek oldu. 'Az bile yaptı', 'Sonuna kadar arkasındayız' gibi açıklamalarda bulundu. Evet biz halen bu oyunun spor için olduğunu düşünmeye devam edelim...
Gelelim organizasyonda yani Trendyol Süper Lig'de yer alan takımların başkanlarının olduğu 'Kulüpler Birliği Vakfı'na... Tabii ki bu korkunç olay ile ilgili onlar da bir toplantı yapıp tepkilerini koymalıydı. Evet öyle de oldu ancak ufak bir ayrıntı vardı. Kulüpler Birliği Başkanı Sayın Ali Koç, yaptığı açıklamada korkunç bir olayı daha hatırlattı... Bu ülkenin en büyük camialarından biri olan Fenerbahçe'nin yıllar önce deplasman dönüşü otobüsünün kurşulanmasını... Yanlış okumadınız spor oyunu olarak gördüğümüz organizasyonda bir takım otobüsünün kurşulandığını... Ve Sayın Koç konuşmasında, "Herhalde kafasında başka bir takvim vardı ama aklı selim kazandı. Fenerbahçe takım otobüsü kurşunlandı. 50 kişi vardı otobüste. Viyadükte kurşunlandı. Hala faili meçhuldür ve daha önce de söyledim, bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ayıbıdır. Orada bile maçlar oynandı. Hatta, 'Fenerbahçe sahaya çıkmazsa cezaya katlanır' denildi. Bence acele verilmiş bir karardır. Yine de bu karara saygı duymak zorundayız" dedi. İşte şimdi kime hak verecektik? Yıllar önce yaşanan olayda liglerin devam etmesi gibi korkunç bir gerçek varken bunu dile getiren Ali Koç'a mı yoksa erteleme kararı alan TFF yönetimine mi?
Bizim birine hak vermemize gerek kalmadan TFF bizi çok fazla yormadan ve zora sokmadan bir hamle yaptı... Sevgili başkan Büyükekşi 13 Aralık Çarşamba günü, "Maçların 19 Aralık Salı günü başlama kararını aldık" dedi. Yani 'Yeteeer' diye bağırarak liglere süresiz ara verildiğini duyurmasından sadece 2 gün sonra... Hani o koca koca açıklamalar feryatlar figanlar sadece 1 haftalık bir ara içindi... Ayrıca bu açıklamanın yapıldığı basın toplantısında hakeme yumruk atan başkan ile ilgili 'Başkanımız böyle biri değildi. Bir sağlık durumu mu oldu, ne oldu bilemiyoruz. Bizim konumuz bu değil. Konu adalete gitti. Biz gereken sevkleri yaptık. Kararı PFDK verecek, bizim bir yetkimiz yok. Biz PFDK'ya müdahale edemiyoruz. Üst kurul Tahkim. Tahkim verilen kararla ilgili düzeltme yaparsa yapar. Benim bir şey söylemem yönlendirme olur. O yüzden bir şey söylemek istemiyorum' açıklaması yapıldı. Yani yumruk atan başkan böyle biri değildi ama işte demek ki bir sağlık problemi olmuştu birine saldırmak için...
TFF Başkanımızın dediği gibi yaşanan bu olayların ardından PFDK her şeyi ölçü biçti ve gerekli kararı verdi... Cezalar açıklandı, neydi böyle korkunç olayın cezası? PFDK, sahaya girip hakem yumruklayan başkan için sürekli hak mahrumiyeti cezası, Süper Lig ekibine ise 5 resmi müsabakayı seyircisiz oynama ve 2 milyon TL para cezası vermişti...
Yani hakeme yumruk atan başkan süresiz; 'Vur vur', 'Az bile oldu' diyen taraftara ise 5 resmi mücadelede takımlarını yalnız bırakma cezası verilmişti... Para cezası ise malum, güzel ülkemizde 1 daire bile alınamayan 2 milyon tl...
Cezanın tanımında neler yer alıyor bir hatırlamak istersek; 'Kanunda suç olarak öngörülmüş olan bir davranışın karşılığındaki yaptırımdır. Ceza, suç işleyen kimseye karşılık olmak ve tekrar suç işlemesini önlemek (caydırıcılık) amacıyla uygulanır.' Caydırıcılık, yani bir daha yapmaması için uygulanan bir işlem...
Aslına bakarsanız PFDK'nın verdiği bu cezanın ardından ortaya şu çıktı; bu şartları göze alan her takım istediği maçta sahaya girebilir, hakkını gasp ettiğini düşündüğü hakemi milyonların önünde dövebilirdi...
Durun bu ödül pardon ceza açıklandıktan sonra her şey bitti sanmayın. Süper Lig ekibi boş durur mu? Hemen şu açıklamayı yaptı: "TFF Profesyonel Futbol Disiplin Kurulunun 14.12.2023 tarih ve 34 sayılı toplantısında alınmış olan kararlara karşı kulübümüz tarafından TFF Tahkim Kurulu nezdinde itiraz haklarımızı kullanacağımızı kamuoyuna saygıyla bildiririz." Yani verilen bu cezanın ağır olduğunu ve itiraz edeceklerini kamuoyuna duyurdu...
İşte bunca şeyin bazı ülkelerde yaşanması imkansız olabilir veya bazı ülkelerde bu kadar kaosun 20-30 yıl gibi bir süre zarfı içerisinde yaşanabilme imkanı olabilir ancak güzel ülkemizde sadece 5 gün içerisinde oldu...
Yani 21. yüzyılda Cumhuriyetimizin 100. yılında tam 5 günde karanlık çağa yol almayı başardık... Bu kadar olayın ardından naçizane bir önerim olacak. Hazır karanlık çağa kadar gitmişken henüz o çağda futbol oyunu bulunmamışken biz de hiç başlamasak ve aydınlık çağa yol almak için eğitime önem mi versek?
Yoksa bu gidişle ilk insan dönemine gitmemiz maksimum 1 senemizi almayacak...
Her şey için geç olmadan İNSAN olmayı öğrenmek ne güzel olur... Saygılar efendim...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
En Çok Okunan Haberler
- Berat Albayrak hakkında yeni iddia
- 'Soba' faciasında annenin ifadesi ortaya çıktı
- Motorcular şikayetçi oldu!
- İlk çıktığında Bitcoin'e 100 TL yatırmış olsaydınız!
- Özel'den asgari ücret için açık çağrı
- İstanbul'dan kaçanlar 5 kente akın etti
- Bahçeli'nin azarladığı gazeteci konuştu
- 12 ve 13 yaşında bebek doğuran çocuklar
- O soru kızdırdı, gazeteciyi azarladı!
- Cep telefonunuzun izlendiğini nasıl anlarsınız?