Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Resmen söyleyemeden icraatlarıyla Cumhuriyete karşı..

07 Eylül 2021 Salı

İlk, önceki günün Cumhuriyet gazetesinin manşetinde yer aldığı üzere, dün CHP’nin okulların açılışına ilişkin yaptığı MYK toplantısının sonunda, parti sözcüsü Faik Öztrak’ın yaptığı açıklamaların içinde, belli vakıflara kaynak aktarılmasına ilişkin, “Erdoğan şahsım hükümetinin” icraatlarının ayrıntıları, oldubitti düzenlemeleri için, bir çuvala konulmuş paket içinden çıkan yolları, yazılı hükümlerin satırları içinden okumuş olduk. Çıkan kuş değil, haksız, hukuksuz, kayırılan özel cemaatleri korumanın formülleriydi.

İktidarlarının başından bu yana, ittifak yapılan kayırılan dini cemaatler çokça hızla değişiyor, seçilmiş yandaşlıkların tarafları çok hızlı, can dostluktan can düşmanlığa geçmiş oluyorlarsa da takıntı her daim Diyanet şemsiyesine sarılınmış olarak, gidenin yerine bir başka dini cemaatin kıymetlilikte kademeli önlenemez yükselişi.. Emniyet Müdürlüğü’nün dibinde, Fatih Belediyesi’nin sorumluluğundaki bizim mahallemizin, bildiğimiz Sulukule’nin merkezi içinde..

Fatih’in her biri başka cami cemaati elindeki tarikatlarının bir araya gelememeleri ile de bağlantılı, yaz kurslarından geçirilmiş Kuran kursu çocukları için, birkaç haftadır ayrı ayrı yapılmakta olunan diploma törenlerinin gece yarısına kadar şenlikli sürdürülebilmesi uğruna önceki gece de kuşları çığlık çığlığa uykularından eden havai fişeklerinin patlatıldığı.. Dün okullar açıldığına göre umarım gelecek hafta sonuna bırakılmış tören kalmamış, kollanan tarikatlar üzerinden uzun kuyruk listesi tamamlanmıştır.

***

Okulların açılışı üzerinden başta Başkan Erdoğan, sorumlu Bakan, partili yetkililerden arka arkaya gelen açıklamalara gelince, “Kibarca! Bugüne kadar okulların kapatılması ile çocukların, halkımızın sağlığının, salgının önlenmesi.. gibi iyi niyetli kutsal amaçlarımız olduğuna göre.. Muhalefet liderlerinden gelen art niyetli eleştirilerin peşinden yürümekten vazgeçin. Dünyanın çocuklarına eğitim üzerinden en çok zarar vermiş ülke olma rekorlarımıza ilişkin evrensel ölçekteki verileri gözümüzün içine sokmaktan vazgeçip unutun. Sözümüz söz, bu kez okulları her koşulda kapatmamak üzere açmış bulunuyoruz..” sözünü veriyorlar.

Eğitimcilerden, bilim insanlarından gelen somut durum değerlendirmeleri ise hiç de iç açıcı değil.. Tam tersi durum saptamasına ilişkin tüm veriler; Türkçesi okulların açılmasına ilişkin yapıldığı söylenen hazırlıkların tümü üzerinden ortaya çıkan gerçekler, alarm verici içerikleri barındırıyorlar. Atanamayan öğretmenlere, eylemlerine karşılık Başkan Erdoğan ilk kura çekimini yaptığı resmi tören açıklamasında olduğu üzere, öğretmen açığı olmadığı garantisini veriyor.

Okullar, tam da inatla kapalı tutuldukları, başka yoksul ülkeler bile eğitimi kapatmadıkları dönemlerdekinin verilerini mumla aratan, salgın, hele de can kayıpları üzerinden rekorların yaşanmakta olduğu günlerde, kapanmamak sözü ile açılmış bulunuyor. Yıllardır ne yapılmışı utandırarak sorgulamamız gereken olumsuz gerçek koşulları ise ürkütücü.. Sınıflara düşen öğrenci sayısından, aşı yaptırmamakta direnen, göz yumulup görev alması kabul edilmiş öğretmenleri de içinde, bütün eğitim içindeki elemanların, sağlıklı olduklarına ilişkin istenen resmi belgeyi nasıl getirebileceklerinin bilinmezliği içinde.

Başkan Erdoğan’ın eğitime ilişkin katıldığı tüm toplantıların, parti örgütü çalışmalarının içinde, özel tarikatların simgesi giysileri, tek renkli örtüleri ile katılmış kadınlar, kızları, Diyanet İşleri Başkanı içinde, okunan duaların yerini sorgulamak kimselerin haddi olabilir mi? Sorulabilen sorular nedense hep muhalefet liderlerinin, okulların sağlıklı açılabilmesi, sağlıklı sürdürülebilmesi üzerinden yaptıkları eleştiriler üzerinden olacak. Yanıtlar elbette muhalefet liderlerinin bir bir isimleri, kimlikleri üzerinden ağır eleştirilerin yapılabilmesine çanak tutacak içeriklerle dolup taşacak.

Yargıtay binasının açılışı üzerinden yaşanan polemik, Taliban üzerinden dünya ölçeğinde yapılmış ürkütücü boyutları olan gerçekleri de içeren açıklamalar.. olsa olsa vitrin üzerinden eşitlikçiliğine itiraz edilmemesi olası açıkoturumlarda izlenebilir. Bir gün sonrasının çok daha çıplak, öfkeli suçlamalarına kanıt yapılabilirliklerinin sağlanması da atlanmadan. Akıl tutulmasında bu çapta bildiğini okuyan inatçılık, gerçekler üzerinden çözüm arayışlarından kaçış, yoksa kaynakların izansız tüketilmiş olması ile mi doğrudan ilişkili? 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları