Dün sabahın sıcak, güncel çığlığı, şekerpancarı üretim düşüşü üzerinden, şeker satış fiyatlarının önlenemez yükselişi.. Durdurmaya zorlanmış Tekadam rejiminin yandaşı marka firmasının ucuz şeker satışı kararının üzerinden günler geçmeden, şeker satışı yapılan raflarındaki stokların tükendiğini gösteren fotoğraf kareleriydi.

Şeker üreticilerinin şekerpancarı üretimlerini engelleyen, fabrikalarını çoğunlukla kapatma, yapılarının ranta teslimi adına da gelen özelleştirme kararları üzerinden çıkan tartışmalardan bugünlere henüz kaç yıl geçti ki? Aslında Saray’a yakınlıkları ile öne çıkmış sendikaların üyelerinin işsiz kalması, fabrikaların bir bir kapatılması sonucu baştan belli karara karşı, varlıklarını sürdürebilmek adına zorunlu direnişleri, eylemlerini bu kadar çabuk unutmuş olamazsınız.. Umursanmadı, söz konusu kararlardan vurgun yapılması sağlanan işletmelerin haksız kârlarını nerelere akıttıklarının, yasadışı kârların hesabı dahi, bir bir örneklenebildiği halde yoka sayıldı. Yine siyaseten yandaşlıkları kuşku götürmeyen, ancak ekonomi biliminin gerçeklerini yok sayamayan uzmanların uyarılarına da kulak tıkandı..

Bir çırpıda, birkaç yılda ekonomik, bilimsel verilerle dudak uçuklatan rakamlara varmış kazançların buharlaşmasına seyirci kalındı. Millet cephesinde sayılan muhalefetten gelen verilere dayalı eleştirilere dönük her türden suçlama, hakaret yarışında, siyasal yürüyüşün taktiklerinde en küçük bir değişiklik, düzeltme yapılmadı. AKP kurucularından bugünün CHP’lisi Abdüllatif Şener’i siyaseten ne kadar suçlayabilirlerse suçlasınlar, dünkü gazetemizde yayımlanan, arkadaşımız İklim Öngel’e verdiği söyleşinin içinde yer almış içerikler, suçlamalara dönük söyleyebilecekleri olabilir mi? “En büyük yolsuzluk bu ülkede. Her yerde yağma var. Bu kadro ülkeyi yeni nesil mafya devletine çevirecek. Kendi süfli (aşağılık) çıkarları için dini lekelemekten çekinmiyorlar..” Bütçe görüşmelerinde AKP’lilere “Hırsızlar ordusu” diye seslenen Şener, AKP üst kadrolarında hem maddi çıkarlar hem de makamlar.. gerçeğinin altını çizerken beşer, onar maaş alanlar gerçeğinin de altını çiziyor.

***

CHP’nin sözcüsü Faik Öztrak ise Saray cephesinden gelen cumhurbaşkanı seçimlerinde yüzde 51’in dar geldiği üzerinden açılan tartışmalara yanıt verirken “Dar gelen yüzde 51 değil, başkanlık sisteminin tamamıdır” derken Meclis çoğunluğuna dayalı bir değişiklik girişiminin, ancak seçim sonuçları üzerinden ortaya çıkmış, Cumhur cephesinin korku, kaygıları olarak değerlendirilebileceğinin vurgusunu yapıyor.

Yakın tarihlere kadar, kadına yönelik şiddetin, cinayetlerin patlamasına ilişkin verilerde, dünyanın en gerisinde kalan listelerde yer almamızı, yıllara dayalı veriler üzerinden karşılaştırılırken son haftaların tartışmalarında, son aya indirgenmiş verilerden, haftalık örneklerden gerçeklerle de yüzleşme noktalarına gelmiş bulunuyoruz. Kılıçla sokakta tanımadığı bir kadını, genç mimarı katleden kişinin, “Kadınları zayıf oldukları için seçiyorum” demesinin anlamını düşünmeliyiz..

Birkaç yıl önce, tarikatların camiler üzerinden ayrışmış olarak kol gezdiği Fatih’in arka sokaklarında, hem kadınların çarşaflarından örtünme biçimlerine hem de erkeklerin renk ayırımı da ağır basan şalvar ve cüppeleri üzerinden sonuçlar çıkarmaya uğraşırken, değnekle dolaşan bir mahalle delisinin, mırıldanışına takılmıştım.. “Allah’ın dediği olur. Katli vaciptir..” tekerlemesi ezberinde, sayıklayarak yürüyordu..

Tekadam rejimi icraatlarının içeriğinde, günlük gündemlerin başlıkları dışında değişen hiçbir şey yok gibi. Dört gün arayla Türkiler arasında evrensel yeni örgütlenmenin müjdesi, “Tek başına iktidar” arayışına dönüşüveriyor..