Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kıyamet mi kopacak? (07.06.2018)
Bugüne kadar kıyametin, ona günah diye ezberlettiklerinin, mesela zinanın, zulmün, vicdan muhasebesi yapmayanların çoğalması sonucu kopacağını sanırdı. Bu yüzden merkez üssü denizlere yakın yerlerde olduğu söylenen birçok sarsıntı ona birer kıyamet habercisi gibi gelmedi. Ama bunları başka belirtiler izleyince irkildi: Zamanla denize yakın, denizden uzak birçok yerleşim biriminden de homurtular gelmeye başladı: İnsanlar eskisi gibi sakin ve sessiz oturmuyor, kendisinden başkalarının konuştukları meydanlara doluyor, slogan atıp, bayrak sallıyorlardı.
Uykuları bozuldu. Avuç avuç uyku ilacı, hatta -aramızda kalsın- rakıların âlâsı bile artık pek bir şeye yaramadı.
Olanları, bugüne kadar öğrendiği, bildiği kıyametlerin hiçbirininkine benzemeyen işaretlere bakıp yorumlamaya çalıştı:
- Çöllere kar mı yağdı? Yağmadı! Çöle kar düşmeden kıyamet mi kopar? Sular kan kızılına mı döndü? Yoo! Sonra kıyamette çekirgeler gelir, her yeri tarumar ederlermiş... Böyle bir şey de yok. Öyleyse bu neyin kıyameti? Kendi kendine “Bu patırdılardan, bu gürültülerden belki de bu kadar korkmamalı” deyip toparlanmaya çalıştıysa da olmadı.
Bir yaver çekine çekine yanına yaklaştı, “Beyfendi” dedi, “Kıyamette Deccal gelir” derler; GBT sorgulamalarını sıklaştırıp kıyameti koparamadan yakalayalım onları... Akşam haberlerinde vatandaşlar, tevelerin altyazılarında “Aksaray’da 14 Deccal yakalandı.. Gaziantep’te basılan evde başkanları ve altı kalaşnikof..” gibi haberler okusunlar.
“Tamam” dedi, “bunlar aynen yapılsın”!
“Sonra şu duvardaki Saatli Maarif Takvimi’nde ‘kıyamet kopacak’ diyen bütün sayfaları da yırtsak kıyamet mıyamet kopmaz.”
Bu da yapıldı.
- Binanın ön cephesinin pencere görevlilerini sabahları çok erken uyandırın, nöbetleri boyunca pancurların arasından baksınlar: Güneş batıdan mı doğuyor? Böyle bir şey olursa hemen alarm zillerine basılsın.
- Bir de dikkat etsinler, Deccal meccal geçiyor mu caddeden.
- “Deccal nasıl bir şeydir” diye soruyorlar.
- Alnında “kâfir” yazarmış; okuma yazması olsun olmasın her Müslüman bunu okurmuş. Ayrıca elllerinin başparmağı yokmuş. Belki de var ama bunu saklar, sadece dört parmağını gösterirmiş bize. Bağırınca alt dudağı sarkar, gözleri pörtlermiş.
Oysa bilemedikleri, düşünemedikleri gerçek, Nâzım’ın şiirlerinde vardı: “Çok alâmetler belirdi, vakit tamamdır / duyuldu kim ölüm satılıp kâr edile / kendi kendilerin reddü inkâr edile / ve duyuldu kabuğuna tık ettiği civcivin / duyuldu uykusundan uyandığı / zincirinden başka kaybedecek şeyi olmayan devin!”
Bunu bilenler az değildi ama gerçeği ona söylemekten çekinen yakını çoktu.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
İmamoğlu ve İBB’yle ilgili 560 milyar iddiasına yanıt
-
Mustafa Balbay sert eleştirdi
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
En Çok Okunan Haberler
-
'Erdoğan ve yakınları rahat olsun'
-
Bilal Erdoğan’dan net yanıt!
-
AKP'den 'İmamoğlu' ve 'kayyum' çıkışı
-
İmamoğlu’nun Özel Kalem Müdürü'ne bir garip soru!
-
'Yeni TFF Başkanı hayırlı olsun'
-
'Büyük deprem' için zaman aralığı verdi
-
İSKİ Genel Müdürü Başa'ya gözaltı nedeni ortaya çıktı
-
Anne kurtarıldı, baba ve 2 çocuk hayatını kaybetti
-
İmamoğlu'ndan 'birlikte ses verelim' çağrısı!
-
'İmamoğlu'nun özgürlüğünü dilenmeyeceğim'