Otomobil sektöründe karmaşa büyüyerek devam ediyor. Karbondioksit gazına karşı açılan savaş büyüyor. Bu savaşta uygulanan kurallar devlet yönetimlerine göre farklılıklar gösterdiği için karmaşıklık artmaya devam ediyor.

***

Karbondioksit gazına karşı açılan savaş yalnızca otomotiv sektörü ile de sınırlı değil. Hayvancılığın, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 14.5'ini oluşturarak iklim üzerinde olumsuz etkisi olduğu ifade ediliyor. Çiftlik hayvanlarının yol açtığı başlıca sera gazları ise metan nitröz oksit ve karbondioksit (CO2) olarak belirtiliyor. Gübre kullanımında ise belirlenen kotalar ile tarım da bu değişimden nasibini alıyor.

Bu kapsamda büyükbaş hayvancılık ve azotun (gübre) iklim değişikliğine neden olduğu ileri sürülüyor. Yerine ise yapay et endüstrisi ve topraksız tarıma geçiş için kararlar alınıyor. Hayvancılığın azaltılması, hayvanların itlaf edilmesi için kararlar da alınıyor.

Örneğin İrlanda'da hükümet 2023 yılında tarımsal emisyonları yüzde 25 oranında azaltma planını duyurdu. Bunu başarmak için, İrlanda'nın ulusal süt hayvancılığı sürüsünün üç yıl içinde yüzde 10 oranında azaltılmasını önerdi. Bu da 200 bin ineğin itlaf edilmesi anlamına geliyor.

Uzun süredir başta Almanya, Fransa, İspanya, Belçika, Hollanda ve Macaristan olmak üzere çiftçiler Avrupa Birliği'nin (AB) tarım politikalarını protesto ediyor.

Tüm bu yapılanların yapılmamasından daha kötü olduğunu ispat etmek zor. Kaldı ki bu mütabakatı kabul eden pek çok yönetim de bulunuyor. Ancak bize tüm bu anlatılanlar yanlış ya da içerisinde en azından eksik veya bir kısım hatalı bilgi bulunduruyor olamaz mı? 

Bu konuda da iki örnek vereyim...

1972'den 1982'ye kadar Harvard Üniversitesi'nde Gordon McKay Dinamik Meteoroloji Profesörü olarak görev yapan, 1983 yılında Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'ne Alfred P. Sloan Meteoroloji Profesörü olarak atanarak 2013 yılında emekli olana kadar görevde kalan ve 200'den fazla bilimsel makale yazan Profesör Siegmund Richard Lindzen daha önce yaptığı bir konuşmada şu açıklamayı yaptı:

“Bu karmaşık çok faktörlü sistemde, iklimin (ki kendisi sadece küresel ortalama sıcaklık anomalisinden değil, birçok değişkenden oluşur) tek bir değişkendeki bu %2'lik bozulma tarafından kontrol ediliyor olma olasılığı nedir? Buna inanmak, sihire inanmaya oldukça yakındır. Bunun yerine size bunun 'bilime' inanmak olduğu söylendi.''

Atom fiziği, optik ve spektroskopi çalışmalarında uzmanlaşmış Amerikalı fizikçi olan William Happer, Princeton Üniversitesi'nden fahri 'fizik profesörü' unvanını almıştır. 1991'den 1993'e kadar Happer, George H.W. Bush yönetiminin bir parçası olarak Enerji Bakanlığı Bilim Ofisi'nin direktörlüğünü de yapmıştır. 

Ayrıca 2018'de Donald Trump tarafından karbondioksit emisyonlarını küresel ısınmaya bağlayan fikirlere karşı koymak için Ulusal Güvenlik Konseyi'ne atanmıştır. 

William Happer ise bu konuda şu açıklamayı yaptı: 

''Uzun zamandır, daha fazla CO2'nin dünyaya fayda sağlayacağına ikna oldum, çünkü esas olarak bu, bitkileri daha verimli bir şekilde büyütüyor ve kuraklığa karşı dirençlerini artırıyor ve kuruluş modellerinin öngördüğü daha fazla CO2'den kaynaklanan ısınma, üç veya daha fazla faktörle abartılmıştır.''

Yalnızca iki profesörün açıklaması tüm planların devreden çıkması için yeterli görülmeyecek olsa da hâlâ ''iklim değişikliği'' ile ilgili olarak yapılan açıklamalarda birtakım hatalar olabileceği, karşıt fikirlerin de mutlak suretle önem arz ettiği unutulmamalıdır. Çünkü doğruyu bulmak için karşıt fikirlerin de ele alınması mutlak şekilde gereklidir.

***

Ancak kesin kez bu konuda hiçbir şüpheye yer etmediği kanaatinde bulunan devlet yönetimleri dünyayı başka bir yöne hızla çekiyor.

Bu konuda en katı kararları alan ülkelerden Fransa'da kısa süre önce CO2 emisyonları nedeniyle otomobillerden vergi alınacağını köşeme taşımıştım. Bu kararın ne denli katı olduğunu belirtmek için iyi bir örnekse kısa süre önce gündeme geldi.

Toyota'nın yeni satışa sunduğu GR Yaris modelinin manuel vitesli olarak 46.300 Euro'dan otomatik şanzımanlı model ise 48.800 Euro'dan başlayan fiyatlarla ülkede satışa sunulduğu öğrenildi. Fakat bu fiyatlara yeni CO2 vergisi dahil değil.

Bu vergi kilometre başına 190 gr CO2 yayan manuel versiyonda 45 bin 990 Euro olacak. Kilometrede 210 gr CO2 yayan otomatik versiyonda ise 60 bin Euro.

Bu yüksek vergiler kısaca ''elektrikli otomobil kullanın'' diyor ve Fransa'nın iklim değişikliği konusunda CO2 etkisini ne denli yüksek olarak gördüğünü kanıtlıyor.

Bu alınan vergi yalnızca Fransa'ya özel olarak görülmemeli. Çünkü neredeyse kesin olarak benzer uygulamalar diğer pek çok ülkeye de ilerleyen günlerde yayılacaktır.