Sadık Çelik
Sadık Çelik sadik.celik.gorus@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

YGS Rüzgârı

16 Nisan 2011 Cumartesi

“Basına verilen soru kitapçığı, ÖSYM’nin hazırladığı master soru kitapçığı olması gerekirken, gereksiz yere master soru kitapçığından basitçe türetilmiş bir kitapçıktır. Bu soru kitapçığı, sınav bittikten sonra türetildiğinden ve sınava giren hiçbir adaya verilmediğinden hiçbir adaya üstünlük sağlaması söz konusu olmamıştır. Tüm adaylara verilen soru kitapçıklarında sorunun doğru cevap seçeneği rastgele biçimde değiştirilirken, diğer seçeneklerin yerleri de rastgele değiştirilmesi gerekirdi. Ancak, geliştirilen yazılım çalıştırıldığında her soru için rastgele verilmesi gereken değerler sehven sıralı olarak verildiğinden, oluşturulan soru kitapçıklarında bazı sorularda en büyük değerli seçeneğin hemen sağındaki seçeneğin doğru cevap olması durumu ortaya çıkmıştır.”



Kısaca özetlersek ÖSYM Başkanı şifreleme olmadığını tekrar tekrar vurguladığı ilk açıklamasını çürüterek bir hata yapıldığını nihayet kabul etmiştir. Arada geçen süreçte birbiri üzerine gelen ve şüpheleri arttırıcı açıklamalar ise öğrenciler ve aileleri ile ÖSYM arasındaki güvenin daha da zayıflamasına; endişe ve paranoyanın ortama hâkim olmasına yaramıştır. Ali Demir’in elektronik postasının ardından ODTÜ Kriptoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Melek Yücel konuyla ilgili; “Seçeneklerin tamamı rastgele karıştırılabilmiş olsaydı benim veya bir başka kişinin şifre iddiasında bulunması zaten mümkün olamazdı. Bu karıştırma yapılamadığı için biz şu anda bütün soruları şifre ile çözebiliyoruz… Bu sınavın geçerli olduğu konusunda ısrarlı olunursa toplumca aptal yerine konmuş olacağımızı düşünüyorum. Bu kadar aptal değiliz…” şeklinde konuştu.



Tüm bu tartışmalar kamuoyunda dönedursun öğrenciler dün Taksim’de toplanarak konuya tepkilerini ve sınavın iptalini istediklerini dile getiren bir eylem yaptılar. Halihazırda savcılığın cevabını aradığı soru ise yanlışlıkla yapılan bu hatadan kaynaklanabilecek kopya faaliyetlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Bunca kargaşadan sonra çok zor olsa da öğrencilerle birlikte hepimizi birden tatmin edebilecek bir tek şey varsa o da bu sorunun gerçek cevabı olacaktır.



Büyükelçi’nin ikinci atağı ve AKPM’de gerginlik



ABD’nin Ankara Büyükelçisi ikinci eleştirisini de yaptı. Geçen sefer Türkiye’de basın özgürlüğüne yapılan vurguyla gazeteci tutuklamalarının çeliştiğini ima ederek “Anlamıyorum” dedikten sonra Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan’ın eleştirilerine hedef olan Francis Ricciardone bir çıkış daha yaptı. Sözlerinden geri adım atmadığını belirttikten sonra yeni bir eleştiri getirmek için Türkçe deyimlerden birine başvurdu. “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” diyerek ülkedeki özgürlükler konusunda süregiden çelişkili durumların varlığına kinayeli bir atıfta bulunarak bir yandan Türkçeyi ne kadar etkili kullanabildiğini, diğer yandan da iktidarla ters düşmek pahasına düşüncesini art arda dile getirebileceğini göstermiş oldu.



Öte yandan Başbakan Sayın Erdoğan Avrupa Parlamenter Meclisi Genel Kurulu’nda kendisine yöneltilen sorulara karşı sert bir konuşma yaptı. Bu çıkışa karşılık CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise gönlünde yatanı açıkladı. Kılıçdaroğlu, “Gönlümde yatan, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın bu sorulara muhatap olmaması. Eğer bu tür sorulara bir Başbakan muhatap oluyorsa, Türkiye’de demokrasinin geldiği nokta açısından bizi yaralıyor. Keşke daha farklı sorular Sayın Başbakan’a sorulabilseydi” şeklinde konuştu.



Dünyanın, ülkemizdeki özgürlüklere ve demokrasiye şüphe etmeyen gözlerle ve kinayeye ihtiyaç duymadan bakması bizim gerçek ileri demokrasiyi ve temel hak ve özgürlükleri önce bireysel olarak, ardından da toplumsal olarak benimseyip içselleştirmemize bağlıdır.



Fukuşima Çernobil’e Rakip



Fukuşima’da alarm seviyesi 7’ye çıkartıldı; böylece 25 sene evvel yaşanan Çernobil olayındaki felaket düzeyine erişilmiş oldu. Bu durum üzerine Japon Bakan Yukio ne yaptı dersiniz? Halkın karşısına geçti ve Fukuşima bölgesinde yetişen domates ve çileklerden yiyerek insanları santral bölgesinde yetişen tarım ürünlerini tüketmekten çekinmemeye davet etti. Cahit Aral’ın kulakları çınlasın.



sadik.celik.gorus@gmail.com

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları