Kavgam!

10 Mayıs 2016 Salı

Veziri azam Ahmet Davutoğlu, TBMM’de 17-25 Aralık olaylarına adı karışan 4 bakanın Yüce Divan’a gönderilme oylamasına katılmayıp bir konuşma gerekçesiyle İngiltere’ye gitti. Sonrasında Davos’a ve Nev York’a uçtuğunda, Beyaz Saray sözcüsü “Türk Başbakanı’nın burada olduğuna ilişkin bilgimiz yok!” demişti.
Davutoğlu’ndan ve ondan önce “şutlanan” Veziri azam Muavini Bülent Arınç’tan ricam var. Lütfen anılarınızı yazınız, hatta 17-25 Aralık olaylarının perde arkasını da ayrı bir ciltte Türk kamuoyuna sununuz!

***

Sultan, 22 Mayıs’ta AKP Genel Kurulu’ndan önce yeni “veziri azamı” paraşütle indirecek. Sonrasında AKP Genel Kurulu “Emredersiniz Sultanım!” yanıtıyla “emir yüksek yerden” diyerek bu kişiyi, bir başka aday olmadan kabul edecek. İşte buna “Yeni Türkiye demokrasisi” deniliyor!
Artık hükümet, ayda bir “külliye” denilen Ak Saray’da toplanacakmış. Demek ki “sultanlık” artık “fiilen” başlıyor!

***

Aydınlık gazetesi, 21 Ocak 2014’te Suriye’ye silah taşıyan MİT TIR’larını Türk ve dünya kamuoyuna duyurdu. Haberi yayımlayanlar hakkında “casusluk” suçlaması ile dava açılmadı!
Cumhuriyet gazetesi ise 16 ay sonra, 29 Mayıs 2015’te aynı haberi “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” başlığı ile yeniledi. “Sen misin Sultan’ı suçlayan! Gel bakalım Can Efendi, gel bakalım Erdem Efendi... Sizler, koskoca Sultan’a yalancı mı demek istiyorsunuz? Tıkın bunları içeri!” Yerel mahkeme de “emir büyük yerden” diyerek ikisini de Silivri’ye tıktı...
Varsayalım ki Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad, Türkiye’deki PKK teröristlerine TIR’larla silah gönderdi! Bu, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne göre uluslararası suç değil mi? MİT TIR’larla Suriye’ye silah göndermek mi asıl suç, yoksa bu olayı haberleştirmek mi?
Yargılanmaları sürerken Can Dündar’a silahlı saldırı sorunun tuzu biberi oldu. Hadi biz karşıtız! Dünya basını neden “Sultan’a” tepki gösteriyorlar! ABD ve AB sözcüleri de tepkilerini açıkladılar. Sultan, bir aynaya baksa iyi olur!

***

Sultan, Türkiye’deki karşıtlarını yargılatıyor, hapse attırıyor. Artık bununla da yetinmeyeceğini Malatya’da şöyle anlattı: “Dünyaya meydan okurken ülkemizin tamamının arkamda olduğunu biliyorum.” En azından ben arkasında değilim!

***

Adolf Hitler, 1923’te cezaevinde iken 1. ve çıkınca “MeinKampf (Kavgam) adlı kitabın 2. cildini tamamladı. Hitler, kapitalizm ve komünizm karşıtı kitabında en çok “parlamenter demokrasiyi” eleştirdi, “Büyük Almanya” hedefini açıkladı. Almanca “Sieg Heil (yaşasın zafer)” sözcükleri Hitler’e selam olarak “Heil Hitler” olarak yaygınlaştı.
Kitap bazı Avrupa ülkelerinde yasaklandı. Kitabın yayın haklarına sahip olan Bavyera hükümetinin, Türk mahkemelerinde açtığı dava sonunda, kitabın yayımlanması ve satılması Türkiye’de yasaklandı.
Bavyera’nın sahipliği 31 Aralık 2015’te bitti. Münih Çağdaş Tarih Enstitüsü, “Kavgam: Eleştirel Baskı” adıyla 8 Ocak 2016 tarihinde satışa sunuldu. Kitap yeniden Türkçeye kazandırılmalıdır ki günümüz kuşağı o günün Almanya’sı ile bugünün Türkiye’sini kıyaslayabilsin...

Bir özür!
1998’den bu yana her yıl mayıs ayının ikinci yarısında Müzeler Haftası ile Uluslararası Arkeoloji Çalıştayı’na denk düşecek biçimde, Anadolu uygarlıklarıyla bağlantılı, 200’den fazla arkeoloji ve sanat tarihi içerikli kitabın tanıtımını yapıyordum. Kitap ekimizin sayfa sayısının azalması nedeniyle artık yayımlanamayacağı bildirildi. Ancak hazirandan itibaren, ayda bir kez, bir sayfa yayımlayabileceğim. Oysa Yunus Nadi şiir ödülü’nü kazanan Erdal Alova, son kitap ekimizde “Anadolu uygarlıklarıyla ilgili yabancı kaynaklar çok daha fazla” sözleri ile yakınıyordu. Tanıtım için kitap gönderen tüm yazarlardan, yayınevlerinden, kurumlardan ve okurlarımdan özür diliyorum...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kadın cinayetleri... 18 Ekim 2024
İran-İsrail... 11 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları