Türkiye’de ve ülkemizle bağlantılı uluslararası gündem çok hızla değişiyor. Eskiden “Bugün ne yazsam” diye düşünürken, şimdilerde “Hangisini yazsam” diye düşünüyorum.
Hele haftada bir yazma durumunda kalınca gündemi dondurmada insan güçlük çekiyor. Salı günü yazım çıktıktan sonra çarşamba günü “Gelecek yazıda bu konuyu yazarım!” diye düşünürken, perşembe bir başka olay patlıyor. Sonrasında her gün bir yeni konu beliriyor. Bu nedenle, bugün köşe kapmaca oynarcasına, daldan dala atlayacağım!

***

23 Nisan ünlü İspanyol yazar Miguel de Cervantes’in ölümünün 400. yıldönümüydü. Cervantes, 1571’de yaralı olarak İnebahtı Deniz Savaşı’nda Osmanlılara esir düşmüştü.
Babam Hilmi Acar, ben ilkokul 5. sınıftayken, yel değirmenlerine saldırmakla özdeşleşen “Don Kişot” romanının resimli kitabını vermişti. Bu kitapla, ilk kez bir yabancı yazarla tanışmıştım. Sultanımızın yabancı basına “Don Kişot” olarak yansıması, romanı 400 yıl sonra güncelleştiriyor!

***

24 Nisan ünlü İngiliz tiyatro yazarı Villiam Shakespeare’nin de 400. ölüm yıldönümüydü. Dillere pelesenk olan “Olmak ya da olmamak! İşte tüm sorun burada!” sözlerinin yaratıcısının doğduğu evi, yarım yüzyıl önce ziyaret etmiştim. İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda “12. Gece” oyununun dışında Devlet Tiyatroları’nda oynanan bir oyununa rastlayamadım!

***

23 Nisan’da “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” kutlamaları İstiklal Savaşı’nda şehit düşenlerin ruhlarını da şad ediyordu. Bu yıl, PKK ve IŞİD kurbanı “şehitlere saygı” ve “terör” gerekçesiyle 23 Nisan resmen kutlanmadı. O günkü ve bugünkü şehitlerin ruhları da şad edilmedi!
23 Nisan’da Vezir-i azam, Konya Büyükşehir Belediyesi Kongre Merkezi’nde “İslam Dünyası Kültür Başkenti Konya” toplantısını açmayı yeğledi!
23 Nisan’ı kutlamayan Sultan ve Vezir-i azam Antalya’da “Londra Olimpiyatları’nı geride bırakan açılış!” denilen “Ekspo’yu” açtılar. Türkiye’nin ilk “ekspo’su” olduğu yumurtlandı!
“Ekspositon” sözcüğünün kısaltılmışı olan “ekspo”, “sergi, fuar” demektir. Türkiye’nin “ilk uluslararası fuarını” 1936’da İzmir’de Kültür Park’ta İzmir Belediye Başkanı Dr. Behçet Uz açmıştı!
24 Nisan’da Adana’da bir başka açılış töreninde AKP Genel Başkanı gibi “yürüdük bu yollarda” diyerek konuşan Sultan, töreni izleyen halkın “23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı” kutladı, Mustafa Kemal Atatürk’ün adını ağzına almadı!

***

Sultan, Vezir-i azam iken “akil (deneyimli, danışılacak, bilge) adam” olarak Prof. Dr. Baskın Oran’ı da görevlendirmişti. Sultan, “Barış İçin Akademisyenler” topluluğu adına “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza atanlara “alçak, zalim, cahil, ahlaksız” sözleri ile tepki göstermişti.
Silah geri tepti! Prof. Oran, Sultan’ı dava etti. “En çok hakaret davası” açmakla ünlenen Sultan mahkemede, kendisinin daha önce tanımadığı “ifade özgürlüğünün” arkasına sığındı! Acaba şimdi hangisi akil?

***

23 Nisan’da Gaziantep’e Suriyeli göçmenleri incelemeye gelen Almanya Başbakanı Angela Merkel, Sultan’a yönelik şiiri okuyan komedyen Jan Böhmermann hakkındaki kendi davranışı konusunda “aceleci davranıp hata yaptığını” söyledi.
Merkel, “Kişisel olarak öfkelendiğim tek şey 4 Nisan’da ‘şiir kasten incitmek için yapılmış’ dememdir. Sanki ben düşünce özgürlüğüne, basın özgürlüğüne önem vermiyormuşum gibi bir izlenim oluştu” sözleri ile günah çıkarttı! Merkel, Gaziantep’te, Vezir-i azam’ın da önünde “Basın özgürlüğü AB için kaçınılmaz” dedi!

***

22 Nisan’da Beyaz Saray Sözcüsü, Rusya’nın Suriye’de yığınak yaptığını öne sürdü. 25 Nisan’da Barack Obama, Almanya’da Merkel ile görüşmesinden sonra, “Suriye’de IŞİD’le mücadele eden yerel güçleri desteklemek için bu ülkeye 250 Amerikan askerinin daha gönderileceğini” açıklattı.