Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Rüzgâr Değişiverdi...
Yazılıp söylenenlere bakarsanız Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, çok partili dönemin iktidarda en uzun kalan partisi AKP’nin hiç yanlış yapmamış olduğu gibi bir durum söz konusu.
Yanlışı başkalarının üstüne yıkma konusundaki başarılarına her gün neredeyse yenilerini ekliyorlar.
Canciğer kuzu sarması oldukları süreçte, bugün can düşmanı saydıkları cemaatle birlikte kotardıkları kumpaslar geri tepiverdi.
Oysa özellikle Silivri davalarını istenilen kalıba sokabilmek için cemaatin rüzgârını da kendi yandaşlarınınkine ekleyerek bırakın hukuk devletini, kanun devletini bile zora sokmaktan çekinmemişlerdi.
Yapılan yasa değişikliklerini çoğu kez dile getirmiştik. Bunların büyük bölümü Cemaatin önünü açacak, kamuda yaygınlaşmalarını kolaylaştıracak nitelikteydi.
Bu durumu Başbakan, “Ne istediler de vermedik” cümlesiyle özetlemişti.
Verilen son en önemli ödün, özel görevli mahkemelerin kaldırılmasından, tasarıya eklenen geçici madde ile vazgeçilmesi oldu.
Onca ağır eleştiriye, hatta suçlamaya karşın söylediklerini bir kenara koyup bu mahkemeleri ellerindeki davalar bitene kadar görevde bırakmayı yeğlediler.
Cemaat öyle istiyor, AKP’nin de işine böylesi geliyordu.
Ne zaman ki aralık ayının sonu yaklaştı ve yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet soruşturması patladı, uyanıverdiler(!).
Çünkü yaptıklarıyla, askerin, gazetecilerin, bilim insanlarının çektiklerini önemsememişlerdi, ama hedefte artık kendileri vardı.
Operasyon öncesinde, Silivri Davaları için yaptıkları gibi yasalarla bu kez tek başlarına oynadılar.
Örneğin soruşturma aşamasında mallara ve paralara tedbir konulmasını büyük ölçüde zorlaştırdılar. Kimi kendilerine bağlı kamu kurumundan izin alınması koşulunu getirdiler.
Soruşturmanın simge adı Sarraf’ın da aralarında bulunduğu kişiler için konulmuş tedbir kararı, yeni yasanın aradığı koşullara aykırı düştüğü için kaldırılıverdi.
***
Büyük müjde ve övgülerle “özgürlük yargıcı” uygulamasına geçtiler.
Artık tutuklama ve salıverilme kararlarını özgürlük yargıçları verecekti. Mahkemeler karışamayacaktı. Ancak sistem bekledikleri gibi işlemedi. Tutuklanması istenen kimi sanıklar serbest bırakılınca tu kaka edildiler.
Operasyon öncesi apar topar, önce sulh ceza mahkemelerini kaldırdılar, ardından da özel yetkili sulh ceza yargıçları oluşturdular.
Okuduklarımıza göre görevlendirilen sulh ceza yargıçları özenle seçilmişlerdi.
Polislerin polislere uyguladığı toplu gözaltıların sonucunu bekleyip göreceğiz.
Cemaatçi oldukları öne sürülen polisler, kendilerinin düşman saydıklarına uyguladıkları yöntemlerin hedefi durumuna getirildiler.
“Alma mazlumun ahını / çıkar aheste aheste” sav sözü bir kez daha kanıtlandı.
Hukuk onlar zamanında da yoktu, bunlar zamanında da yok sayılıyor.
Ama şu, örnek alınacak bir davranış ki, çektirdikleri onlar için adil yargılama diliyorlar.
Tabii bir beklenti de yardım ve yataklık edenlerin göz ardı edilmemesi...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
En Çok Okunan Haberler
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- TÜPRAŞ'ta patlama: 12 kişi yaralandı
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!
- Son seçim anketinde çarpıcı sonuç!
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- 'Erdoğan ömür boyu Cumhurbaşkanı olacak diye...'
- 'Atatürk ile Cumhuriyet ile bayrak ile...'
- İşte sıfır faizli kredi veren bankalar…