Normalleşme mi, yoksa yükselen dalga üzerinde usta sörfçü olmak mı?

07 Ekim 2024 Pazartesi

En dikkatimi çeken söz “12 Eylül paşalarını serbest bıraktırdım” oldu. Tam bir hukuksuzluk abidesi olayı rica ile çözmüş olmak, bir övünme ve kazanç elde etme olarak gündeme getirmek, CHP lideri Özgür Özel’e bir puan getirdi mi bilmiyoruz. Ama Cumhuriyet’te Sarp Sağkal’a Meclis’te ayağa kalkmak dahil benzeri konularda yapılan eleştirilere CHP kurmayları “Yaptığımız ölçümler onların da ilk başta eleştirdiği normalleşmeden memnun olduğunu gösteriyor” dediğine göre, bize düşecek laf olmayabilir. CHP kurmayları demek ciddiyet içinde konuyu izliyorlar! Bu ölçümlerin ne olduğunu ne gösterdiğini bilmiyoruz.

Ben dikkatliyim. Fakat halk içindeyim ve çevremde durduran, soran, sohbet edenler arasında “Normalleşme çok güzel gidiyor” diyen tek bir CHP’li seçmenin olmaması da dikkat çekici. Adeta selam verenlerin hepsine sorasım geliyor, siz normalleşme konusunda ne düşünüyorsunuz, diye. Bunu yapayım.

USTA SÖRFÇÜ OLMAK

“Normalleşme”nin karşıtı kavga etmek değildir.

İnsanların iktidara karşı nefretinin derinleştiği ve dalga dalga yükseldiği zamanlarda, usta bir sörfçü olamazsanız, dalganın altında kalırsınız.

CHP yönetiminin ve tabii ki diğer partilerin yöneticilerinin de “ekonomik kriz” altında ezildiklerini ve beslenme başta olmak üzere çeşitli zorlukların altında kaladıklarını söyleyemeyiz. Acaba bir empati eksikliği mi var sorusu ortada. Yani muhalefetin aslında halk gibi yaşayıp ona siyasi önderlik etmesini mi isteyeceğiz?

Kilit cümle şu: “Ortada Cumhur İttifakı’ndan kopan bir seçmen var ve tabanımızı genişletmek istiyorsak onlara saygı duyduğumuzu gösteren hamleler yapmamız gerekiyor. Yani bizim Erdoğan’a yanaşma, onunla işbirliği yapma derdimiz yok. Ama onu destekleyen insanların hassasiyetlerine saygımız var.”

AÇIKLAMAYI ÇÖZÜMLEME

Açıklamaya muhtaç ve çelişkiler içinde bir paragraf. Tam anlamadım. Sarp arkadaşımıza açıklama yapanlar şunu mu diyor: Cumhur İttifakı’ndan (yani AKP-MHP blokundan) kopan bir seçmen kitlesi var. Bunlar diyelim iki arada bir deredeler. Gitsek mi kalsak mı... CHP’ye oy vermeleri için CHP’nin Erdoğan’a, iktidara karşı saygı gösterip göstermediğimizi gözlüyorlar.

KOPMUŞ SEÇMEN NE İSTER

Kopmuş bir seçmen kitlesinin buna ihtiyacı mı var? Bu noktadan baktığımızda, tersine seçmen, CHP’den “Evet bunlar yapabilir” diyecekleri esaslı inandırıcı bir alternatif program mı bekler?

Bu seçmen bir hayal kırıklığı ile kopmuş. İktidarın devamlılığını sağlayacak bir normalleşme yumuşama politikasına bakıp yok birbirlerinden farkı mı der acaba? Bilemiyorum.

Yoksa CHP’nin beklentisi; AKP saflarında hâlâ duran, artık sabitleşmiş seçmen kitlesini kazanmak için “Bakın biz oy verdiğiniz iktidara saygılıyız” gösterisi karşısında, ha o zaman sizi destekleyeceğiz, tavrı içine girmesi mi?

Siyaset olarak milletin tepkisinin yükselmesi dönemlerinde ve karanlığın ağırlaşarak önümüzdeki yıl da süreceğinin görülmesi karşısında, normalleşme veya yumuşamadan CHP’nin ne beklediğinin kesin ve inandırıcı bir açıklaması yoktur ortada.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları