Niçin Hâlâ 442 Milletvekiliyle?

12 Ekim 2011 Çarşamba
\n

\n

24’üncü dönem TBMMnin 1 Ekimde ikinci yasama yılı çalışmalarına başlarken 450 milletvekilinden 8i Genel Kurul salonundaki sandalyelerinde değillerdi.

\n

Niçin olmadıklarını bildiği için olmalı, Meclis Başkanı Cemil Çiçek, ad okutarak yoklama yapmadı. Kimi yaramaz üyelerin, örneğin Mustafa Balbayın ya da Mehmet Haberal veya Engin Alanın adları okunduğunda Silivri zindanındalar! türünden bir yanıt vermesini ve bu seslerin yazı halinde tutanaklara geçmesini, öylelikle önlemeye çalışmış oldu.

\n

Ancak, Meclis Başkanının bu çabasının, gerçeğin üstünün siyah bir şal ile örtülmesine yetmediğini öncelikle Sayın Cemil Çiçekin görmesi gerekiyor. Başkanı olduğu Meclis, milli iradenin tek temsilcisidir. O irade, 30 Haziranda sandık başına giden seçmenlerin özgür iradeleri ile kullandıkları oylar aracılığı ile tecelli etmiştir.

\n

Bu ikisi CHPli, birisi MHP ve beşi BDPli parlamenterin tümü de Terörle Mücadele Yasasına dayanılarak tutukludurlar. Özellikle Balbay ile Haberalın demir parmaklıklar arkasındaki tutsaklıkları dört yıla yaklaşmıştır.

\n

Hemen söylemeliyim. Ben, yargı kararı ile özgürlükleri geçici olarak alınmış insanlara tutsak denmesinden hoşlanmam. O deyimin esir anlamına geldiğini, bizim devletimizin yasalarının da, yargı erkinin de kişileri esir etmeyeceklerini savunmak isterim. Ama gerçeklerin, milletvekili seçimlerine katılmalarına yine yargı organının izin verdiği kimselerin seçilip mazbatalarını aldıkları halde, gardiyanlar tarafından horlanmalarına ses çıkartılmayışını sindirmekte güçlük çektiğimi de söylerim.

\n

Sayın Başbakan, bu durumdan adeta hoşnutmuş gibi bir söylem izliyor. Bu sekiz milletvekilinin de kendisinden, AKPli parlamenterlerden farkları olmadığını görmek istemiyor. Dahası onları aday yapan siyasi partilere, kendilerine oy veren yüz binlere, hatta milyonlara, yapmasaydınız, vermeseydiniz diyen bir yönteme sahip olmaktan geri kalmıyor.

\n

Ama bu durumun asıl sorumluları sadece kendisi ile sınırlı değildir. Meclisin en deneyimli ve kıdemli milletvekillerinden olan Sayın Cemil Çiçek, bir öğretmen duyarlığı ile hukukun siyasetin gölgesinde olmasına alet olmakta sakınca görmeyen yargıçların inatla savundukları bu ucu açık tutukluluk kararları karşısında, Ben Meclis Başkanı olarak bu arkadaşlarımın kaçmayacaklarına kefilimdemiyor. Diyemiyor.

\n

Derse fincancı katırlarını ürküteceğinden mi korkuyor yoksa?

\n

***

\n

Benzer ve daha büyük bir sitem de CHPnin genel başkanına.

\n

Böyle bir olay seleflerinden İsmet İnönü ya da Bülent Ecevit döneminde yapılmış olsaydı, o liderler yeri göğü ne hale çevirirlerdi, hiç düşündü mü?

\n

Liderler deyimini bilinçli olarak kullandım.

\n

Çünkü günümüzde siyasal partilere kolayca genel başkan olunabiliyor. Ama lider olmak için, masallardaki kırk canavarı yenip, kırk dağı aşmak gerekiyor.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları