Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Gazete Yakmadan Gazeteciye Özgürlük
93 medya kuruluşu, bundan bir süre önce “Gazetecilere Özgürlük Platformu” adı altında bir oluşumun çatısı altında toplandılar. Haklarında ‘özel yetkili ağır ceza mahkemeleri’nde terör suçu şüphelisi savı ile ardı ardına açılan davalar, yayınlanma aşamasında toplanan kitaplar nedeni ile sağlanan bu birlikteliğin sözcülüğü iki ayda bir, o kuruluşlar arasında devralınıyor.
\n1 Şubat’ta Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden Basın Konseyi’ne geçen sözcülük görevini konseyin başkanı olarak benim üstlenmiş olmamı, Taraf yazarı Yıldıray Oğur dünkü köşe yazısının konusu olarak almış.
\nBaştan aşağı ya dayanağı olmayan ya da kaç kez yalan olduğu ortaya konulduğu için “son kullanım tarihleri” geçmiş olan isnatlarla örülmüş bu yazı nedeni ile -elbette ispat hakkı tanıyarak- yargıya gitsem Başbakan gibi, ben de bu meslektaşımı tazminat ödemeye mahkûm ederim.
\nAma politikacılık dönemimde de, ondan önce ve sonraki gazetecilik uğraşılarımda da hiçbir gazeteci ile yargı önünde hesaplaşmayı düşünmedim.
\nOkurlarımdan özür dileyerek bugünkü “Düzyazı”yı “Ya Gazetecilere Özgürlük Ya Yakarız Bu Gazeteleri” başlıklı yazının sahibine vermek istediğim yanıta ayıracağım.
\nTan gazetesine yönelik 4 Aralık 1945’te CHP’nin İstanbul parti müfettişi Alaattin Tiritoğlu tarafından düzenlendiği sonradan belirlenen mitinge katılan binlerce öğrenci arasında, İstanbul Hukuk Fakültesi birinci sınıfının 1 aylık öğrencisi olarak Anayasa Hukuku dersi sırasında sınıfa giren Tahsin Atakan’ın elindeki Tanin gazetesinde “Kalkın Ey Ehli Vatan” manşetini sallayarak “Beyazıt Meydanı’nda toplanıyoruz” çağrısına öteki öğrencilerle birlikte katılmış olmam, Tan Matbaası’na saldırarak tahrip eden güruh içine karıştığımı size hangi somut kanıtlar yazdırıyor Bay Yıldıray Oğur?
\nO miting için Taraf yazarlarından Sayın Alper Görmüş’ün birkaç yıl önce bir haber dergisinde yazdıklarına da verdiğim yanıtta anlattıklarımı görmezden gelmek, ‘Basın Meslek İlkeleri’ni okuma zahmetinde bulunmadan yazar olmaya heves etmek değil midir?
\nSıkılmadan bir de kalkıp Can Dündar’ın bir yazısı üzerine benim gazete basarak kariyerime başladığımı yazabilen birisi, 6-7 Eylül olaylarını düzenleyen ‘derin devlet’in o günkü elemanlarının yıllar sonraki açıklamalarını bile saptırmaktadır.
\n6-7 Eylül olaylarını düzenleyen dönemin iktidarının emrindeki Özel Harp Dairesi olduğunu dairenin başındaki General Sabri Yirmibeşoğlu da anlatmış değil midir? Ben Kıbrıs Türktür Cemiyeti’nde İstanbul gazetelerinden istenilen iki temsilcisinden birisi olarak görev aldığım için 4 ay 20 gün Harbiye Askeri Cezaevi’nde tutuklu kaldım ve ilk duruşma başlamadan salıverildim. Ve ağır ceza mahkemesinde tek duruşma sonunda aklandım.
\nBir başka koğuşta da bizim gibi suç işlememiş Mihri Belli ve Sevim “Tarı” Belli gibi günahsız Marksist görüşlü yurttaşlar vardı.
\nTaraf yazarı, 1957’de avukat olarak İstanbul Askeri Mahkemesi’nde ünlü 9 subay davasının sanıklarını savunmuş olmamı da dünkü yazısında suçlama konusu yapacak kadar avukatlık mesleğinin ne olduğunu bilmekten acizdir.
\nO davanın sanıklarının “1” numaralı ismi benim yedek subay olarak görev yaptığım Milli Savunma Bakanlığı Temsil Bürosu’nun başkanı Kurmay Albay Cemal Yıldırım’dır. Kaldı ki, bir avukat, eroin satıcısının ya da adam öldüren birisinin savunmanı olduğu için nasıl suçlanamazsa, darbe yapmaktan sanık olan kişi ya da kişilerin de vekili olmaktan dolayı suçlanma şöyle dursun eleştirilemez de...
\nBay Yıldıray, 15 yıl aralıksız olarak çok partili parlamenter demokrasinin Kâbe’si olan TBMM’nin çatısı altında kişi özgürlüğünü, emeğin ve emekçinin haklarını savunan çalışmalara katılmış, milletvekilliği 12 Eylül darbecilerinin TBMM’yi basması sonunda elinden alınmış, sıkıyönetim mahkemelerinde hesap vermeye çağrılmış, sosyal demokrat eski bir politikacıyı suçlamaya kalkışarak yanlış kapı çaldığınızı söyleyeceğim.
\nTekrarlıyorum! Meslek anlayışım nedeni ile sizinle yargı önünde değil, ama olanak verilirse televizyon kanallarında da hesaplaşmaya hazırım.
\nTa ki, kafanızdaki hakkımdaki dogmaları yanlış adreslerden edindiğinizi anlatıncaya kadar.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- Yıkılması gerekiyor!