Orhan Birgit
Orhan Birgit obirgit@e-kolay.net Son Yazısı / Tüm Yazıları

Deve mi Kuş mu?

22 Kasım 2011 Salı
\n

\n

Medyamız Devletin PKK ile görüşmelerini sürdürdüğünü yineledikçe kafam karışıyor.

\n

Zira gerçekte amaçlanan, Milli İstihbarat Örgütü ile Öcalanın liderliğindeki terör örgütü arasında sürdüğü artık gizlenme gereği bile duyulmayan ikili görüşmelerse o masa etrafında buluşan taraflardan birisinin aslında başımızdaki hükümet, dahası Recep Tayyip Erdoğanın liderliğindeki AKPnin tek başına oluşturduğu siyasal iktidar olduğunu bilmeyen mi var?

\n

Ama dokuzuncu yılını 18 Kasımda dolduran bu tek başına iktidar gücü, tam bir ironi izliyor ve bazen bukalemunlar gibi renk değiştirmeyi, kendi açısından ustalıkla başarıyor. Adeta denilirse deve, koş denilirse kuş olduğunu söyleyerek yük taşımaktan kaçınan yaratığı anımsatıyor!

\n

Dokuz yılda sağladığı başarının genel seçimlerde halkın yüzde ellisinin oyuyla desteklenmesine yol açtığını söyleyerek haklı olarak övünüyor. Ama ortaya çıkmaya başlayan eksilerini görmek bile istemiyor.

\n

Medyamız, Erdoğanın Time dergisine kapak adamı seçildiğini sabah akşam tekrarlayan haberlerinde, söz konusu dergideki yazıda 66 gazetecinin cezaevine konularak tutuklanmış olduğunun belirtildiğine yer vermeye çekiniyor.

\n

Devlet hava meydanlarının terminallerine yolu düşenler buradaki VIP yolcusu için ayrılmış salonlarda yığın halinde yandaş gazeteler görüyor; örneğin Cumhuriyet, Sözcü Vatan gibi gazetelerin Diyojen feneriyle arandığının tanığı oluyorlar.

\n

Hayrettir, bir tek muhalefet milletvekili zahmet edip Ulaştırma Bakanına DHMİ Genel Müdürlüğü ile THYnin yolcuları için kaç adet Star, Yeni Şafak ya da Zaman satın aldığını, öteki gazetelerden hangilerinden, ne kadar alındığını sorarak besleme basının Hazineden nasıl desteklendiğini sorma gereğini bile duymuyor!

\n

Bu ayrım yaşamsal sorunlarda da kendisini fazlasıyla hissettiriyor. Mesela, PKK terörünün masa başında nasıl çözüleceğini soranlara doyurucu yanıt vermek yerine Başbakan, muhalefeti sürekli haşlayan bir politika sergilemeyi daha yararlı görüyor.

\n

Oysa Kürt sorununu çözmek isteyenler için muhatap olması gereken bir parti var. Kısaltılmış olarak BDP adını taşıyan Barış ve Demokrasi Partisini muhatap almak varken Başbakanın, onu düşman ilan edecek kadar karşısına almasının anlamı nedir?

\n

Sayın Erdoğan Kürt açılımı ileGüneydoğuda yoğunluk oluşturan, öte yandan ülkenin önemli kentlerinde de oturan Kürt kökenli yurttaşların oylarının tek adresinin AKP olacağını amaçlayan bir senaryoyu vizyona getireceğini sanmıştı.

\n

Kısmen bu yöntemin de başarılı olduğu söylenebilir: Ancak, şişeden çıkan cin öncelikle BDP için giderek güçlenen bir politik öğe olmaktadır. Nitekim artık hükümetle Öcalan arasında sürdürülen görüşmelerin İmralıdaki özel E tipi cezaevi yerine dışarıda -şimdilik neresi olduğu söylenmiyor- yapılması BDP Eşbaşkanlığınca talep edilmiştir.

\n

Öcalanın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış olduğu elbette biliniyor. Ama artık iktidarla terör örgütü arasında silahların susturulması için sürdürülen görüşmelerde masaya oturacak kişinin, MİT Başkan Yardımcısının da kullandığı deyişle Sayın Öcalanın bizzat kendisinin olması gerektiği, bir önkoşul olarak gündeme getirilmiştir.

\n

***

\n

18 Aralıkta tek başına iktidar olduğu zaman merhum Ecevit başkanlığındaki koalisyon hükümetinden sıfır terör devralan bugünkü iktidar, bir temsilcisini olsun selefi Başbakanın ölümünün beşinci yılında Devlet Mezarlığındaki gömütüne göndermeyi bile düşünmemiştir.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları