Öner Yağcı

Rüzgârı toplamak...

21 Ocak 2023 Cumartesi

Cumhuriyetimiz, yalnızca bir sözcük, bir kavram ve bir yönetim biçiminin adı değil.

Anadolu’nun paylaşılmasını amaçlayan hevesin Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki Kurtuluş Savaşı’yla kursaklarda bırakıldığını, Türkiye’nin bu savaşımdan emperyalist paylaşım planlarını bozan bir Cumhuriyet olarak doğduğunu unutamayız.

Yurdumuzdaki insanlaşma, yurttaş ve ulus olma, aydınlanma, özgürleşme adımlarının en görkemlisinin atılmasının 100. yılındayız.

EN BÜYÜK TEHLİKE

Çağdaş, laik Cumhuriyetimizi emperyalizm hazmedemedi. 

Yok edilmesi plan ve politikalarını sürekli diri tuttu, hep saldırdı. 

Cumhuriyetimiz bugün, kurulduğundan beri savaştığı tehlikelerin en büyüğüyle karşı karşıya.

Emperyalizmin dünyanın çeşitli ülkelerinde yerli işbirlikçileriyle bütünleştiği küreselleşme; din, mezhep, tarikat, aşiret, bağlılıklarını körükleyerek saldırıyor.

Atatürk’ün, “Osmanlı Devleti, tarihimizde din ve devlet işlerini birbirine karıştırma hatasına düşen son kurbandır” sözü ve dinin emperyalizmce nasıl kullanılmış olduğunun yakın tarihteki örnekleri adımlarımızın yönünü gösteriyor.

YILLAR GEÇERKEN 

“Rüzgâr kanatlı atlılar”ın gerçekleştirdiği Cumhuriyet mitingleri sırasında 2 Haziran 2007’de gazetemizde yayımlanan bir yazımı anımsadım:

“20. yüzyıl ezilenlerin emperyalizme karşı savaşımlarının tarihi olmuştu. 

21. yüzyılda insanlık, dünyada eşitsizlik ve sömürüyü çoğaltan küresel emperyalizmle savaşıyor. 

Küresel düzen Gılgameş’le başlayıp Prometheus, Spartaküs, Pir Sultan, Garibaldi, Bolivar, Geronimo, Zapata, Jose Marti, Atatürk, Lumumba, Che ile süren insanlığın toplumsal direniş belleğinin simgelerini silmeye çalışıyor. 

Dünyanın dört bir yanında halklar emperyalizme karşı çeşitli biçimlerle savaşım veriyor. 

Victor Hugo’nun, ‘Sesin dünyanın tek umudu,/ Senin aydınlık, derin sesin/ Ey büyük, kardeş halk’ dediği halk sesi çığlığa dönüşüyor. 

‘Halkım ben parmakla sayılmayan’ diyen Pablo Neruda’nın çığlığı dünyayı sarıyor. 

İlhan Selçuk, 8 Mayıs günü Pencere’sinde Küresel emperyalizmin politikası olan BOP’un ‘Ilımlı İslam devleti modeli’nin AKP marifetiyle ülkemizde günbegün uygulanmakta olduğunu söylüyor.

‘GAYRIK YETER’

...Halk, Enver Gökçe’nin ‘Kalabalık yücedir/ Kalabalık vatandır’ dizelerinin sevdasıyla coşkusunu ve bilincini haykırıyor. 

12 Eylül’de sindirilen ve artık yalnızca cenazelerde bir araya gelebilen insanlar mitinglerde yeniden buluşuyor. 

Halkın çocukları hayatlarında ilk kez bir mitinge katılmanın coşkusunu yaşıyor, mitingin ne anlama geldiğini öğreniyor. 

Bu mitinglerde, yıllardır süren karşı devrimin yüreklerde tortulaştırdığı kaygı, Cumhuriyet sevdasıyla bilince çıkarılıyor. 

Kaygı ‘gayrık yeter!’e dönüşürken Miguel Hernandez’in ‘Bu Rüzgârı Toplayın’ adlı şiirindeki ‘Çiğnenmiş halk haykırışına dayayın kulaklarınızı’ uyarısı emperyalizmi ürkütüyor.

Evet, bu rüzgârı toplamalıyız.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Dalgalara karşı 4 Mayıs 2024
Edebiyat direniştir 27 Nisan 2024
Eğitim ve kitap 20 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları