Öner Yağcı

Basınımız: 1940 - 1960

07 Kasım 2020 Cumartesi

Çok partili yaşama geçişle birlikte canlanan basınımızda 1 Mayıs 1948’de Sedat Simavi’nin yayımlamaya başladığı, 1950 seçimlerinde DP’yi destekleyen Hürriyet, basına yeni bir soluk getirdi.

3 Mayıs 1950’de Ali Naci Karacan yönetiminde Milliyet yayın hayatına girdi.

Markopaşa ve Tan

İlk sayısı 25 Kasım 1946’da Sabahattin Ali, Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz’ca çıkarılan mizah gazetesi Markopaşa’nın satışı 60 bine kadar yükseldi. Matbaalara baskı yapıldı, toplatıldı, yasaklandı, kapatıldı. Sabahattin Ali’nin, “Namuslu olmak ne zor şeymiş meğer!” diye yazdığı gazete, yayınını Merhumpaşa, Malûmpaşa, Alibaba, Yedi Sekiz Paşa, Medet adlarıyla da sürdürdü. Sahip ve yöneticileri tehdit edildi, gözaltına alındı, tutuklandı. Aleyhinde gösteriler yapıldı, Bizim Marko Paşa, Hür Marko Paşa gibi sahteleri bile çıkarıldı. Markopaşa adı basın tarihimizde efsaneleşti.

Zekeriya Sertel, 1946’da Ahmet Emin Yalman’la birlikte, yönetimi soldan eleştiren Tan gazetesini çıkardı. Hükümetin ve sağ basının kışkırtmasıyla 4 Aralık’ta 10-15 bin kişilik kalabalığın Tan’ın basıldığı matbaayı, Vatan, La Turque gazetelerini, Yeni Dünya dergisini, ABC ve Berrak kitabevlerini tahrip etmesi, Tan olayı olarak basın tarihimize geçti.

1947’de, Menderes’in bir konuşmasını yayımlayan Kuvvet, Tasvir, Demokrasi, Yeni Asır, Demokrat İzmir gazetelerinin sorumluları mahkemeye verildi. Solcu Sendika, Ses, Nor Lor, Gün, Yığın ve Dost, Yarın gazete ve dergileri ve bunların matbaaları kapatıldı.

1950’den sonra

14 Mayıs 1950 seçimleriyle birlikte Demokrat Parti (DP) dönemi başladı. “Türkiye 30 yıl içinde küçük bir Amerika olacak”tı.

DP iktidarı basına özgürlükler tanıyan yeni kanunu yürürlüğe soktuysa da sınırlamalar getirmekte gecikmedi. 1954’le birlikte basını cezalarla kontrol altına almaya, ilan ve kâğıt vermeyerek engellemeye çalıştı. Hükümeti eleştirdiği bir yazısı nedeniyle Ulus başyazarı, 79 yaşındaki Hüseyin Cahit Yalçın, 26 ay hapse mahkûm edilip cezaevine gönderildi. Uluslararası Basın Enstitüsü 1954 Temmuzu’nda “Türk gazetecileri vesayet altında” yazısıyla hükümeti protesto etti. Daha da sertleşen DP, basın özgürlüğünü kısıtlamak için yeni adımlar attı.

Türk basın tarihi için “karanlık ve kaybedilen yıllar” olan DP döneminin başlangıcında birçok gazete iktidarı desteklerken 1952’den sonra baskılara karşı duran gazeteler CHP’yi desteklemeye başladı: Cumhuriyet, Vatan, Hürriyet, Milliyet, Dünya, Akşam, Yeni İstanbul, Yeni Sabah, Vakit…

Cezalandırılan gazeteciler

1957’den sonra basın üzerindeki baskı doruk noktaya ulaştı. Muhalefetteyken “Gazete ve dergilerin kapatılabilmesi basın hürriyeti için gayet ağır bir baskıdır. Çünkü bir gazetenin kısa bir zaman için dahi kapatılması, onun mahvına kadar gidebilir” diyen Menderes döneminde Cumhuriyet, Yeni Sabah, Milliyet, Zafer, Ulus, Yeni Gün, Vatan, Dünya, Tercüman gazetelerine kapatma cezaları verildi, resmi ilanları kesildi. Sorumluları haftada birkaç gün mahkemeye gittiler. Falih Rıfkı Atay’a bile soruşturma açıldı.

Gazetelerin zaman zaman sansürün bir göstergesi olarak sayfalarında beyaz sütunlarla çıktığı DP’nin son döneminde, pek çok gazeteciye dava açıldı, para cezaları verildi. Cüneyt Arcayürek, Cemil Sait Barlas, Beyhan Cenkçi, Bedii Faik, Naim Tirali, Metin Toker, Oktay Verel, Ahmet Emin Yalman, Cemal Sağlam, Nizamettin Nazif cezaevlerine giren gazetecilerin bir kısmıydı.

DP’nin özellikle son yılındaki basına baskıları ülkeyi 27 Mayıs’a doğru sürükledi... 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eğitim ve kitap 20 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları