Olaylar Ve Görüşler

YSK kararı hakkında değerlendirme

01 Mart 2019 Cuma

Yüksek Seçim Kurulu’nca bazı bağımsız milletvekili adaylarının; Anayasa’nın 76; 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca, milletvekili seçilemeyeceklerine ilişkin kararının anlaşılabilmesi bağlamında deneyimli bir denetim elemanı olarak değerlendirmelerim özetle aşağıda belirtilmiştir.
1- AB normları da dikkate alınarak ceza hukuku alanında yapılmış köklü mevzuat değişiklikleri sonucu 01.06.2005 tarihinde itibaren Yeni Türk Adalet Sistemi oluşturulmuştur.
Bu bağlamda 5237 sayılı TCK 53, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 9’ncu maddesi ile belli haklardan yoksun bırakma, kesinleşmiş mahkûmiyet hükümlerinin (sabıkaların) adli sicilden silinmesi konularında eskisinden farklı düzenlemeler getirilmiştir. Kişinin belli haklardan (seçme ve seçilme dahil) yoksun bırakılmasının süresi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanması ile sınırlandırılmıştır. Memnu (yasaklanmış) hakların iadesi için mahkeme kararına gerek kalmamıştır.
Bu düzenlemelere göre işlediği suçtan mahkûm olan kişi, cezasının infazı tamamlandıktan (cezaevinden çıktıktan sonra ) seçilme ehliyetini otomatik olarak kazanmış olmaktadır. Bu durumda olan kişilerden yasaklanmış hakların iadesi kararı getirmelerinin istenmiş olması gereksiz bir işlemdir.
2-TCK dışındaki kanunlarda yer alan belli bir suçtan kaynaklanan (Ör. 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu) hak yoksunluğunun giderilmesi (sabıka kaydının silinmesi ) için 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 13/A maddesi uyarınca mahkemeden yasaklanmış hakların iadesi kararı alınması gerekmektedir.
(Siirt adayı Gültan Kaşınak’tan yasaklanmış hakları iadesi kararı istenmesi ve mahkeme tarafından karara bağlanmasında hukuka aykırılık yoktur.)
3-Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlü kişi belli haklarını kullanamaz. Adli sicil kaydı süre sonuna kadar muhafaza edilir. Hapis cezası ertelenen kişi erteleme süresince seçilme hakkını kullanamaz.
(Hakkında ertelemeli hapis cezası bulunduğu belirten adli sicil kaydına dayanılarak İstanbul adayı Sebahat Tuncel’in, 5237 sayılı TCK 53/3 md. uyarınca seçilme yeterliğini erteleme süresince yitirmiş olduğuna yönelik ilk tespit doğrudur.)
Mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin verilmiş kararla kurulan hüküm, sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamaktadır. Sabıka kaydına işlenmez. Hak kaybına yol açmaz. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar; soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak mahkeme, hâkim, C. Başsavcılığınca istenmesi halinde verilmek üzere diğer bilgiler olarak adli sicilde kayda alınır. (5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 6’ncı maddesi)
4- YSK; Anayasa Mahkemesi’nin adli sicil/ arşivdeki bilgilerin silinmesi konusunda verdiği, 14.04.2011 günlü R.G.yayımlanmış olan 20.01.2011 gün ve E: 2008/44; K:2011/21 sayılı kararının etkisi altında kalmıştır. Oysa Anayasa’nın 76; 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 11. maddesinde sayılmış milletvekili seçilme yeterliğini belirleyen belli suçlardan hüküm giymemiş olmak şeklinde düzenlenmiş koşulların Yeni Türk Adalet Sistemi bağlamında pratikte bir anlamı (uygulanma olanağı) kalmamıştır.
Belli suçlardan hüküm (yüz kızartıcı suçlar dahil) giymiş ve cezası infaz edilmiş kişilerin seçilme haklarını kullanmalarının önünde herhangi bir engel bulunmamaktadır.Belli suçlardan hüküm giymiş ve cezası infaz edilmiş kişilerin memuriyete alınması/ yeniden memuriyete dönmelerine ilişkin Danıştay kararlarında ifade edilen idarenin takdir yetkisi benzeri yetki, tamamen vatandaşlarımıza bırakılmıştır.

Mahmut Esen



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları