Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yeni askerlik yasası içinize sinecek mi?
Ülkemizin çevresi tam bir ateş çemberidir. Öyle anlaşılıyor ki AKP yabancı güçlerin Sevr ile yapamadıklarını TBMM eli ile yapmaya çalışıyor.
Ordumuzun tarihi onur duyduğumuz sayısız kahramanlıklarla doludur. Çanakkale savaşları tam bir destandır. 57. Alay’ın kahramanlığı unutulamaz. 25 Nisan 1915 günü 57. Alay Çanakkale Gelibolu Kanlısırt’ta kendisinden dört beş kat büyük bir orduyu durdurmuş ve savaşın gidişini değiştirmiştir. Mustafa Kemal’in “Size ölmeyi emrediyorum” emri üzerine gözlerini kırpmadan 57 Alay er ve komutanları yaşamlarını yitirmişlerdir. Atatürk bu olayı Söylev’de “...birinci sıradakiler gözlerini kırpmadan ölüme gidiyorlar, ikinci sıradakiler biraz sonra sıranın kendilerine geleceğini biliyorlar, ancak hiçbirisi bir pişmanlık, bir korku duymadan bekliyorlar...” Bu sözlerle anlatıyor ve ordumuzun kahramanlığından övgüyle söz ediyor. 57 Alay’ın kahraman subay ve erleri bugün Gelibolu Kanlısırt Şehitliği’nde yatıyorlar.
Albay Reşat Çiğiltepe
Çanakkale savaşlarında Ezineli Yahya Çavuş’un kahramanlığı ayrı bir destandır. Yahya Çavuş, 67 arkadaşı ile birlikte Çanakkale Alçı tepe eteklerinde 3 bin kişilik düşman ordusunu Ertuğrul Koyu’nun sularına gömmüştür. Düşmanı bütün gün oyalamış, onlara geçit vermemiş akşama hepsi şehit olmuştur. 28 yaşındaki Yahya Çavuş, kopan bacağını tüfeğinin kayışı ile bağlamış, Alçıtepe eteklerinde 27 Nisan 1915 günü şehit olmuştur. Vali Nail Memik’in dörtlüğü bu kahramanları anlatmaktadır. “Bir kahraman takım ve Yahya Çavuştular/ Tam üç alayla burada gönülden vuruştular/Düşman tümen sanırdı bu şahane erleri /Allah’ı arzu ettiler, akşama kavuştular” En büyük destanlardan birisi de Kurtuluş Savaşımızdır. Mustafa Kemal’e söz verdiği saatte Çiğiltepe’yi alamadığı için 27 Ağustos 1922 günü canına kıyan Albay Reşat Çiğiltepe’yi unutmadık, unutmayacağız.
Cumhuriyet ordusunun niteliği değişiyor
Ulusumuz ordusunun kahramanlıklarını da, değerini de çok iyi bilir. O yüzden gençlerimiz askere giderken düğüne gider gibi gülerek giderler. Analar çocuklarını askere gönderirken onlara kınalı kuzum diye övgüler dizerler. Sevgililer birbirlerine şiirler yazarlar. “Yine yakmış yâr mektubun ucunu /Askerlikte sevda çekmek zor diyor” şarkı sözü olur. Bekir Sıtkı Erdoğan “Kışlada Bahar” şiirinde “Bahar geldi koyun kuzu koklaştı / ki aşık senelerdir bekleşti /Kara gözlüm düğün dernek yaklaştı / Vatan borcu biter bitmez ordayım” diyor. Bizde askerlik onur duyulan bir vatan borcudur.
Yeni bir askerlik yasasının AKP yönetimi tarafından hazırlanıp TBMM’den geçtiğini biliyoruz. Ancak çıkan yeni yasanın bizim ulusumuzun gelenekleri, çıkarlarıyla örtüşmediği anlaşılmaktadır. Öncelikle asker sayısı azaltılıyor. 140 bin asker terhis ediliyor. Askerlik altı aya indiriliyor. Altı ayda savaşçı asker yetişir mi? Paralı askerlik kalıcı duruma getiriliyor. Parası olanlar askerlik yapmayacaklar. Cumhurbaşkanı istediği kişileri Genelkurmay’ın onayı ile askerlikten ayrı tutabilecekmiş. Böyle bir yetki padişahlarda bile yoktu. Güzel yurdumuz kimsenin babasının çiftliği değildir. Güçlü bir ülke olabilmek için öncelikle güçlü bir orduya sahip olmak gerekmektedir. Bu yasa Cumhuriyetin ordusunun niteliklerini değiştiriyor, ordumuzu etkisizleştiriyor. Ülkemizin çevresi tam bir ateş çemberidir. Bir yanda Lozan Antlaşması’na aykırı olarak 18 adamızı işgal etmiş ve silahlandırmış ve Ege kıta sahanlığında her an yeni sorunlar çıkarmaya hazır bir Yunanistan, öte yanda doğu bölgemiz de hak isteyen bir Ermenistan. Ülkemizi ABD ve AB’nin desteği ile bölmeye çalışan bir PKK, bir FETÖ. Doğu Akdeniz’de Kıbrıs’ta karşımıza çıkarılan sorunlar. AKP’nin yanlış politikaları nedeni ile içerisine düştüğümüz dış sorunlar karşısında güçlü bir orduya sahip olmak bir zorunluluk iken kim ordumuzu terhis etmeye kalkabilir. Kim ordumuzu paralı askerlik yasası ile güçsüzleştirebilir.
Sevr ile yapılamayanı Meclis’te yapmak
Birinci Dünya Savaşı sonucunda Osmanlı Devleti 10 Ağustos 1920’de Fransa’nın Sevr kentinde Sevr Antlaşması’nı imzalamıştı. Ülkemizi bölüp parçalayan bu antlaşmanın önemli maddelerinden birisi de askerlikle ilgiliydi. Ordumuz terhis edilecek, yalnızca padişahın korunması için 700 kişilik bir asker kalacak, jandarma olarak 35 bin kişilik bir güç bulundurulacaktı. Bu antlaşma, Mustafa Kemal’in önderliğinde ulusumuzun verdiği Kurtuluş Savaşı ile tarihin çöplüğüne atıldı. Öyle anlaşılıyor ki AKP, yabancı güçlerin Sevr ile yapamadıklarını, TBMM eli ile yapmaya çalışıyor. Ancak ordumuzu güçsüzleştirmeye, ordumuzun geleceğini bir kişinin iki dudağı arasında bırakmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bu yasa, ulusumuzun içine sinmez.
Erol Ertuğrul
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Kendisini canlı canlı dev yılana yutturdu!
- Cumhuriyet Savcısı açığa alındı!
- Ankara’da konuşulan iddianame
- Erdoğan'dan RTÜK'e 'hızla tedbir' talimatı
- ORC'den çarpıcı 'Karadeniz' anketi
- İYİ Parti'de Akşener krizi
- Real Madrid Arda Güler için son noktayı koydu!
- Bahçeli'nin çağrısıyla ilk adım
- Ali Koç, Türkiye’ye neden yatırım gelmediğini yorumladı
- 'LBGT faaliyeti içinde olan bir derneğin...'