Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yaşayarak, uygulayarak öğrenmek - Serpil Güleçyüz
Bir Japon eğitimci, öğrencilerin ailerinin iş yaşamını, daha iyi anlamalarını sağlamak için babalarının çalıştıkları yerlerin videolarını göstermeye başlamış. Bu uygulama öğrencilere, iş dünyasının gerçeklerini ve zorluklarını göstererek onların gelecekteki seçimlerine ışık tutmayı amaçlıyormuş.
Herkes bu videoyu yeni bir keşif gibi izledi ve sosyal medyada epeydir yeniden gündeme geliyor.
EĞİTİM SİSTEMİMİZ
Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Bu geçmişte, eğitim sistemimizde zaten vardı. Öğrenci velilerinden biri, her 15 günde bir mesleğini anlatmak üzere sınıfa gelir, gerçekçi bir yaklaşım ve tüm ayrıntıları ile mesleğini anlatırdı. Bu kişi bazen bir Emniyet müdürü bazen doktor bazen de sokakları temizleyen çöpçü bazen de itfaiyeci olurdu. Bu uygulamayı neden yapardık? Öğrencilerin, meslekler hakkında gerçekçi bir bakış acısı kazanmalarını sağlar, iyi ve özenle yapılan her mesleğe olan saygılarını artırırken gelecekteki kariyer planlarına da yardımcı olurdu.
Bu durum yalnızca eğitim sisteminde mi vardı? Hayır. 1970’lerde asker eşlerine eşlerinin görev aldığı komutanlıktan görevin zorluklarını ve sorumluluklarını anlatan bir mektup iletilmiş, “Askeri Adabı Muaşeret” kitabı verilmiş ve ardından askerlerin bir gün içindeki mesaileri yerlerinde izletilmişti. Burada amaç, asker olmanın riski ve zorluklarına karşı bir bakış açısı kazandırmak, mesleğe olan duyarlılığı artırmak, bunun önemini anlamamızı sağlamaktı.
Şimdi var olan sistemimizden kaldırılanları birileri yeniden buluyor. Biz de buna yenilikçi bir yaklaşım diyor ve baştacı ediyoruz. Artık şunu anlamak gerekiyor. Eğitim yalnızca akademik başarıya odaklanmak değildir. Çocuklarımızın fen, dil ve sosyal bilimler gibi temel alanların yanında, analitik düşünme yeteneğini geliştirmek ve karmaşık problemleri çözebilir durumda olmasını; hem akademik yaşamlarında hem de günlük yaşamlarında başarılı olmalarını, ezbercilikten uzaklaşarak, yaparak, yaşayarak, uygulayarak öğrenmelerini sağlamak olmalıdır.
Ayrıca eğitim sistemi, çocuklarımızın özgüvenlerini, öz değerlerini geliştirmelerini, kendilerini ifade edebilmelerini, empati, işbirliği, iletişim gibi sosyal becerilerini geliştirmelerini, gelecekteki kariyerlerini bilinçli bir şekilde planlamalarını da sağlamalıdır.
İyi bir eğitim sistemi, çocuklarda yurttaşlık bilincini, çevreye duyarlılığı geliştirmeli, topluma katkı sağlayabilen bilinçli bireyler yetiştirmelidir.
MUTLU BİREYLER
Çocuklarımızın akademik, sosyal ve kişisel gelişimlerini sağlamak ve onların daha başarılı, mutlu bireyler olmasını istiyorsak Amerika’yı yeniden keşfetmeye çalışmayalım.
Bunlar kökten değiştirilmeye çalışılan eğitim sisteminde zaten vardı. Eğitimi yazboz tahtasına çevirmekten artık vazgeçelim; çocuklarımız ve ülkemizin aydınlık geleceği için...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!