Günümüzün en ilgi çeken konusu, geleceğimizi değiştirecek “yapay zekâ” teknolojisi ile ilgili tartışmalar korkutucu sonuçları işaret ediyor.

Yakında insan zekâsını da aşacak ve insan beyninin bilgi kapasitesini çoktan aşmış olan “yapay zekâ” insanlığa düşman olabilir!

Geliştirilen “yapay zekâ GPT-4”, sahip olduğu genel bilgi miktarı açısından bir insanı gölgede bırakabiliyor. Teknolojinin ilerleme hızı düşünüldüğünde bu sistemler hızlı bir şekilde daha etkili hale geleceklerdir. Şimdilik bizden daha zeki değiller, ama çok yakında olabilecekler.

POTANSİYEL RİSKLER

“Yapay zekâ”nın insanlığa yönelik potansiyel risklerinden korkularak, varoluşsal tehdit oluşturabileceği düşünülmektedir. 

Örneğin; insanların yaptıkları kötü işleri engellemek için ve bu kötülüklerin çok yaygın olduğunu görünce, kurtulmanın ancak insan ırkını yok etmek olduğu sonucuna varabilir ve insanlığa savaş açabilirler.

Günümüzde “yapay zekâ” mevcut “veri” ile beslenmektedir. Doğru, yanlış, iyi, kötü, manipülatif her türlü veri ile donatılmış olan “yapay zekâ” eğer kararını belleğindeki, daha ağırlıkta olan, yanlış, kötü ve manipülatif bilgilere göre verirse ne olur? İşte bilim insanlarını korkutan budur!

“Yapay zekâ”, vicdan, şefkat, empati gibi insani yetileri olmadığı için, kararı, kendisine yüklenmiş olan çoğunluk verisine göre verecektir. Maalesef çoğunluk verisi kötü ve yanlış olabilmektedir.

Veri girişi acilen kontrol edilmelidir. Doğru ve güvenli veri girişinin moderasyonu, üniversitelere ve bu amaçla oluşturulacak kurullara bırakılabilinir.

HUKUKSAL DÜZENLEME

Ayrıca; mutlaka kontrolü sağlayacak hukuksal düzenlemelerin geliştirilebilmesi ve etik kuralların devreye alınması için bilim insanları, hukukçular, kanun yapıcıları, sosyolog ve psikologlar toplantılar yapmalıdırlar.

“Yapay zekâ”yla üretilen sahte haberler kitleleri inandırabiliyor. Bunları önleyecek herhangi bir mekanizma henüz yok.

Geçenlerde; Çin’de ChatGPT’yi kullanarak, derin sahtecilik (deepfake) teknolojisiyle, yalan haber ürettiği gerekçesiyle tutuklanan kişi bir “ilk” oldu. Şimdilik haberlerin sahte olduğu bazı dikkatli gözler tarafından anlaşılabiliyor. Ancak, çok yakında bu da mümkün olmayacaktır. 

Peki; madem ki “yapay zekâ” yanlış, yönlendirilmiş veri ile donatıldığı için tehlikeli davranışlara girebilecektir, günümüz insanı aynı çerçevede değerlendirildiğinde ne durumdadır?

DOĞRU KARAR

Düşünme özgürlüğü kısıtlanmış, algısı yönlendirilen insanlar doğru karar verebiliyorlar mı? 

“Yapay zekâ” tehdidi kadar algısı yönlendirilmiş ve doğru karar vermesi engellenmiş insan da önemli bir tehdittir.

“Yapay zekâ”mı, yoksa algısı yönlendirilmiş, kötülük yapmaya meyilli insan mı daha tehlikelidir? Cevabı insanlık tarihinde çok nettir.

Atamız “Fikri, irfanı, vicdanı hür” nesiller arzu ederken bu tehlikeye dikkat çekmiştir. 

A.REFİK KUTLUER

İŞADAMI