Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yap-işlet-devret modeli - Selçuk Kosa
Ülkemizde son yıllarda çok popüler olan yap-işlet-devret (YİD) modelinin anlamı, bir kamu projesi finansmanının özel bir şirket tarafından karşılanıp, kamu ve özel şirket tarafından kararlaştırılan şartlar ve süre ile işletmesinin bu özel şirkete verilip sonrasında kamuya teslim edilmesidir.
Burada elbette gereksiz yere kamu ile proje arasına sokulan özel şirketin işletme süresi ve kâr payı olacak. Peki bu pay ne kadar olacak? İşte yasal soygun burada başlıyor. Dünyada hiçbir şirket zararına iş yapmaz. Sağlık, ulaşım, eğitim, tarım vs. her alanda YİD sistemi bir başka deyişle “ye-iç-devret” sistemi uygulayabilirsiniz ama kazanan hem kamu hem de özel sektör değil, özel sektör oluyor.
Burada olan şudur; hizmeti aldığımız doğrudur ama fakirleştiğimiz de doğrudur. Sayıştay raporlarına göre 2023 yılında kullanmadığımız YİD yollarına garanti kapsamında verdiğimiz para yaklaşık 57 milyar TL. Köprüyü yaptırdınız, bu desteklenebilir; peki Avro üzerinden bir fiyat ve garantili araç geçiş sayısı belirleyip 10 veya 15 yıl süre ile işletme neden veriliyor? İşletme süresi ve araç geçiş ücreti haliyle özel sektör yararına belirleniyor. Paralar özel sektöre saçılırken döviz giderek yükseliyor.
UÇURUMA DOĞRU
YİD ve özelleştirme ekonomik politikalarını izleyen bir ülkenin refah düzeyinin yükseleceğini düşünmek saflık olur, aksine her geçen yıl ekonominin bozulacağını öngörmek gerekir. Çünkü dövizi özel sektör çekiyor ve devlet olarak özel sektör ile mücadele şansı da yitiriliyor.
Sonuç olarak böyle bir anlayış ile enflasyon ile mücadele gücü kalmıyor. Sonra eldeki son silah kullanılıp ithalat vergileri düşürülerek enflasyon düşürülmeye çalışılıyor. Bu da anlık etki ile enflasyonu düşürüp sonra hiper enflasyon olarak geri dönüyor. Şu anda geldiğimiz noktada iç piyasada fiyat kontrolü kaybedildi.
Buraya kadar yazdıklarımız herkesin bildiği ve anlayabildiği basit biçimde özetlenen ülkenin ekonomik durum bildirimidir. Asıl konuşmamız gereken düzeltici faaliyet olarak ne yapmamız gerektiğidir. İşte bundan sonrası uzmanlık ve cesaret gerektiren bir iştir. Bu büyük bir kaosa sebebiyet verebilir ülkede. Çünkü freni patlayan bir kamyon gibi çok hızlı uçuruma doğru gidiyoruz. İşin kötüsü bu kamyonu uçurumdan önce durdurmak isteyen bir Meclis göremiyoruz.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Uğur Dündar'ın 'babalık' davasında karar çıktı
- 2'si ağır, 3 polis yaralandı!
- Kadınlara cehennem hazırlayanlar
- İtirafçı Nevzat Bahtiyar'dan sürpriz hamle geldi
- Nasuh Mahruki'nin tutuklanma gerekçesi belli oldu!
- Cem Garipoğlu soruşturmasında karar!
- MSB açıklamasında 'Erdoğan' ayrıntısı
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Mauro Icardi'den Wanda Nara açıklaması!
- Elektronik kelepçeyi kırıp cinayet işledi