Olaylar Ve Görüşler

Türk-İş’in tavrı önemli

16 Temmuz 2019 Salı

Siyasi iktidar, ekonomide yaşanan sorunların bedelini, günün koşullarından uzak, oldukça düşük zamlarla dar gelirli milyonlarca işçiye, memura, emekliye, asgari ücretliye, esnafa ve çiftçiye ödetmek istiyor.

Memur ile emeklilerin ardından, kamu işçileri de önerilen zam karşısında şoke oldu. Hükümetin, 260 bin emekçi adına yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde Türk-İş’e önerdiği yüzde 5 ve 4’lük ücret artışı emekçilerde soğuk duş etkisi yarattı. Türk-İş’in talep ettiği yüzde 15’lik zammın çok altında kalan rakam, emeği ile geçinenleri yakında zor günlerin beklediğinin işareti.
Elektrik başta olmak üzere, son günlerde temel tüketim maddelerine gelen yüzde 20’ye yakın artışın yanında, reva görülen zam oranı aslında kamu emekçileri ile dalga geçmekten başka bir şey değil.

Yük emekçide
Siyasi iktidar, ekonomide yaşanan sorunların bedelini günün koşullarından uzak, oldukça düşük zamlarla dar gelirli milyonlarca işçiye, memura, emekliye, asgari ücretliye, esnafa ve çiftçiye ödetmek istiyor.
Oysa, bir türlü durdurulamayan, fren tutmayan enflasyonun, her geçen gün artan işsizliğin, çarşı pazar ve marketlerde el yakan, cepleri boşaltan hayat pahalılığının sorumlusu emeği ile geçinenler değil. Kemerleri sıkması gerekenler ülkenin kalkınmasına, ne yazık ki özelleştirme adı altında birer birer kamunun elinden çıkarılan KİT’lerin kuruluşuna emek harcayan, ter akıtan iktisaden dar gelirliden çok, bir türlü israfı, lüks yaşamı, bol kepçeden harcamayı önleyemeyenler.
Anımsanacağı gibi, memur ile emeklilerinin aylıklarına, 6 aylık enflasyon doğrultusunda temmuzdan geçerli olmak üzere yüzde 5 ve 6 oranında artış yapıldı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yaşamın gerçekleri ile örtüşmeyen enflasyon verilerinden ötürü 12 milyonu aşkın emekli ile 3 milyona yakın memur düşük zam karşısında düş kırıklığı yaşadı.

Yapılması gerekenler
Yüzde 5 veya 6 gibi son derece komik zamlar, 2 bin 20 liralık asgari ücretin altında kalan aylıkla geçinmeye çalışan yüz binlerce emekliye hiçbir şey kazandırmadığı gibi, her geçen gün artan fiyatlar karşısında kaybettiriyor.
Emeklinin rahat nefes alabilmesi ve hayat pahalılığı ile mücadele edebilmesi için tüm aylıkların en az 2 bin 20 liraya çıkarılması, sağlıktan ayrılan katkı payı uygulamasına son verilmesi, ek ödeme miktarının yüzde 8-9’lara yükseltilmesi, dini bayramlarda ödenen bin liralık ikramiyenin gerçekleşen enflasyon oranında yani yüzde 20 oranında artırılması gerekiyor. Yoksa düşük ve komik sayılacak zammın emekliye hiçbir katkısı olmuyor.

Tavır testi
Aynı durum kamu işçileri için de söz konusu. Hükümetin önerdiği rakamı kabul etmeyen Türk-İş’i, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin sonuçlanacağı ağustos sonuna dek zorlu süreç bekliyor.
Eğer görüşmelerde uzlaşma sağlanamazsa Türk-İş’in çeşitli işkollarında grev kararı alması kaçınılmaz olur. Ancak, hükümetin kamu güvenliğini öne sürerek grevleri ertelemesi kuvvetle muhtemel. Bu durumda toplu iş sözleşmesi Yüksek Hakem Kurulu tarafından bağıtlanır. Kurulun vereceği zam oranı da önerilen yüzde 5 ve 4’ün belki bir miktar üzerinde olur ki, emekçiyi hoşnut etmez.
Bakalım Türk-İş düşük zam karşısında ne denli kararlı tavır alacak, sözünün arkasında ne kadar duracak?

Şükrü KARAMAN
Gazeteci  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları