Olaylar Ve Görüşler

Tuhaf bir grev...

29 Ocak 2019 Salı

AKP iktidara geldiği günden bu yana işçiden yana bir parti olmadığını belgelemiştir. Bu ertelenen 16. grevdir ve hiçbir konfederasyon grev ertelemelerinin ILO’nun kabul ettiği ve Türkiye’nin onayladığı 87 sayılı sözleşmeye aykırı olduğunu, sendika özgürlüğüne müdahale olduğunu söyleyip AKP hükümetinin karşısında durmamıştır.

İZBAN İzmir Belediyesi ve TCDD ortaklığı ile kurulan bir işletme ve İzmir halkına raylı taşıma hizmeti veriyor. 342 işçinin çalıştığı bu işletmede işçiler Demiryol-İş Sendikası üyesi. Bu sendikanın genel başkanı Türk-İş’in de başkanı olan Ergün Atalay. Aralık ayının sonuna doğru sürdürülmekte olan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamayınca sendika grev kararı alarak uygulamaya başlıyor. Grevin zamanlaması çok ilginç. Sendikanın genel başkanı Türk-İş’te sergilediği tutum ile AKP’nin payandası görüntüsü vermiş bir isim. Bugüne kadar çalışma yaşamında yaşanan çok ciddi olaylara rağmen hükümete karşı eylemsel bir karşıtlığın içinde olmadığı kesin... Sadece Türk-İş değil yok hükmünde olan Hak-İş de, eski günlerini yaşatamayan DİSK de sendikacılığın temel işlevi olan protesto sendikacılığını yaşama geçirememişlerdir. 31 Mart’ta yerel seçimler vardır. İzmir CHP’nin kalesidir ve AKP’nin genel başkanı her ne pahasına olursa olsun İzmir’de seçimi AKP’nin kazanmasını istemektedir.

AKP yararına bir grev mi?
AKP yandaşı bir sendikanın yerel seçimler öncesinde CHP’nin belediyeyi alacağına kesin gözle bakılan bir ilde greve gitmesi, grev uygulaması ve sonuçları bakımından, çok manidardır. İZBAN grevi İzmir seçmenini olumsuz etkileyecek bir grevdir. Grev halkı, CHP’li İzmir Belediyesi ile karşı karşıya getirmiştir. İster istemez insanın aklına şu soru geliyor: çalışanların en doğal hakkı olan grev hakkı AKP yararına mı kullanıldı? AKP iktidara geldiği günden bu yana işçiden yana bir parti olmadığını belgelemiştir. Bu ertelenen 16. grevdir ve hiçbir konfederasyon grev ertelemelerinin ILO’nun kabul ettiği ve Türkiye’nin onayladığı 87 sayılı sözleşmeye aykırı olduğunu, sendika özgürlüğüne müdahale olduğunu söyleyip AKP hükümetinin karşısında durmamıştır. Konfederasyonların AKP’ye teslimiyetini anlamam olanaksızdır. Bu teslimiyet Türkiye’de sendika özgürlüğünün olmadığının ve sendika başkanlarının çoğunda ellerini taşın altına koyacak yürek olmadığının en somut delilidir. Ne Türk-İş, ne DİSK, ne Hak-İş sendika özgürlüğüne yapılan bu AKP saldırısı karşısında meydanlara çıkıp yiğitçe AKP’yi eleştirememiştir. 6356 sayılı Sendikalar Yasası 63. maddesinde hükümete (bugün tek adama) bir grevin genel sağlığı ve ulusal güvenliği tehdit ettiği takdirde veya büyükşehir toplu taşıma hizmetlerinin... Finansal ve ekonomik istikrarı bozduğu takdirde karar verilmiş veya başlamış bir grevi erteleme yetkisini vermiştir. Raylı sistem taşımacılığının ülkenin ekonomik ve finansal istikrarını bozduğunu söyleyebilmek için insanın ayda yaşıyor olması gerek. Bu grev sadece AKP’nin İzmir seçmenin desteğini kazanması için uygulanmış ve ertelenmiştir. Ertelemeden sonra Cumhurbaşkanının, “nerede CHP’li belediye var orada grev var” cümlesini sıkça kullanması bu grev nedeni iledir.

TÜRK-İŞ ve özelleştirme
Zaman zaman haklı olarak eleştirdiğimiz Türk-İş Sakarya’da Tank Palet fabrikasının manidar özelleştirilmesi karşısında çok olumlu bir tavır sergiledi ve hükümeti işçilerle beraber meydanlarda eleştirdi. Bu nedenle Türk-İş’i görevini yaptığı için kutlamalı. Sakarya’daki TÜRK-İŞ eylemini Türk-İş adına olumlu bir işaret fişeği olarak kabul etmek gerek. Yerel seçim öncesinde bu tür eylemlerle AKP’nin işçi karşıtlığını kamuoyuna duyurması ve AKP’nin işçilere gerçek yüzünü cesaretle göstermesi çok önemlidir. Haydi Türkİş: demokrasi ve işçi hakları adına direnme zamanıdır.  

Dr. Engin ÜNSAL / Girne Amerikan
Üniversitesi Hukuk Fakültesi



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları