Olaylar Ve Görüşler

Toplumcu belediyecilik (04.12.2018)

04 Aralık 2018 Salı

Sayıştay raporları, AKP’li belediyelerin bütçelerini, yangından mal kaçırır gibi birilerini ihya etmek için kullanıldığını göstermektedir.

Türkiye’nin dört bir yanındaki CHP’li belediyeler, çocuklara, gençlere, hasta ve yaşlılara, kadınlara, engellilere, sokak hayvanlarına kısacası toplumu ve doğayı oluşturan bütün kesimlere yönelik hizmetleriyle öne çıkmaktadır. Doğaya ve çevreye saygılı, kent kimliğine ve mirasına sahip çıkan, halkın temel ihtiyaçlarını gözeten bir yerel yönetim anlayışı ile hareket eden CHP’li belediyeler, özgün projeleri ile Türkiye ve dünyada birçok ödüle layık görülmektedir.
İnsani Gelişme Vakfı (İNGEV) tarafından geçen günlerde yayımlanan araştırma sonuçlarına göre,; Türkiye’de “çok yüksek insani gelişme performansı” gösteren 30 ilçenin 20’si CHP’li belediyeler tarafından yönetilmektedir. Yerel yönetimler, sosyal demokratların bütün dünyada en başarılı olduğu alanlardan bir tanesidir. Belki de en başarılı oldukları alandır. Yerellerde, sosyal demokrat belediyeler aracılığıyla örülen dayanışma ağları; toplumcu bir anlayışla, hiçbir ırk, din, dil ayrımı gözetmeksizin, dezavantajlı kesimler başta olmak üzere bütün vatandaşlara sunulan hizmetler, seçmen nezdinde kalıcı etkiler bırakmaktadır.
Peki, sosyal demokrat belediyecilik diğer bir ifadeyle toplumcu belediyecilik nedir, hangi felsefeye dayanmaktadır? Toplumcu belediyecilik, odağına kent yoksullarını, kadınları, çocukları, yaşlı ve engelli vatandaşları alan bir yönetim felsefesidir.
Toplumcu belediyecilik, rant eksenli kentleşmeye değil, çevre dostu sürdürülebilir kentleşme anlayışına dayanmaktadır. Toplumcu belediyecilik, kendi bünyesinde çalışan emekçilerin sendikalaşmasına önem veren, örgütlü bir şekilde kendi hakkını aramasını teşvik eden, yönetimde belediye emekçilerinin de söz sahibi olduğu bir belediyecilik pratiğidir.
Sayıştay raporları ile ortaya çıkan gerçekler AKP belediyeciliğinin ise hangi anlayışına dayandığını bizlere bir kez daha göstermiştir. Halkın yararı için kullanılması gereken kamusal kaynakların nasıl yandaşlara peşkeş çekildiği, bu raporlarda en ince ayrıntısına kadar işlenmiştir.
AKP’lilerin, bu raporu hazırlayanlara bile tahammülünün olmadığını görmekteyiz. Raporu hazırlayan kurulun başındaki ismin apar topar görevden alınması bunun bir kanıtıdır. Sayıştay raporlarına yansıyan AKP’li belediyelerin usulsüzlükleri, belediye bütçelerinin, hesap ve denetimden geçmeden, yangından mal kaçırır gibi birilerini ihya etmek için kullanıldığını göstermektedir. Katılımcı bütçe uygulamalarıyla, açık, şeffaf ve denetlenip hesap verilebilir bir yerel yönetim bütçesi hazırlanması, toplumcu belediyecilik anlayışının olmazsa olmazlarındandır.  

İbrahim Utku NAR
Sosyal Demokrasi Vakfı
(SODEV) Üyesi



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları