Olaylar Ve Görüşler

Tehlike Altında Olan Avukatlar Günü

24 Ocak 2019 Perşembe

Türkiye’de artık adalet, meslektaşlarımız, mesleğimiz ve savunma için yerini bulsun!

İran, Filipinler, Bask, Honduras, Çin ve Mısır’ın ardından “Tehlike Altında Olan Avukatlar Günü” bu sene yeniden Türkiye’deki avukatlara ithaf edildi. 2012 yılında ikincisi düzenlenen gün kapsamında Türkiyeli avukatların durumuna ilk kez dikkat çekilmişti. Türkiye, yedi yılın ardından ikinci kez mercek altına alınan tek ülke.
Bilhassa geçtiğimiz iki senede, Türkiye’de mesleki faaliyetlerinden dolayı tehlike altında olan, yargı tacizine ve kötü muameleye maruz kalan ve bu nedenle tutuklanan avukatların sayısında, geçen yıllara oranlara çok büyük artış meydana geldi. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin hazırladığı raporda, 2017 yıl sonu itibarı ile Türkiye’de 570 avukatın tutuklandığı, 1470 avukat hakkında dava açıldığı, 79 avukatın ağır cezalara çarptırıldığı ve 14 baro başkanının tutuklandığı belirtildi.

Meslektaşlarımızın yanındayız
Taciz edilen, sindirilen, gözaltına alınan, tutuklanan, yargılanan ve hatta akıl hastanesine yatırılmakla tehdit edilen avukatlari 24 Ocak’ta unutmuyoruz. Haklarındaki davaların sayısı, meslektaşlarımızın yanında durmak gerekliliğinin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor.
Bugün, Uluslararası Tehlike Altındaki Avukatlar Günü’nde, dönemin İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan’ın 1980 askeri darbesinin generali Kenan Evren’e, 1992 yılında İstanbul Barosu’nun açılışına davet etmek üzere gönderdiği mektubu hatırlatmak istiyoruz. Yankısı 24 Ocak 2019’daki kadar net duyulamazdı:
“Sanırım, Baro Han önündeki sokağa adı verilecek olan Başkan Apaydın’ı hatırlayacaksınız. Öyle ki, ülkemizin birçok aydını gibi, onu da suçlayıp zindana attınız. Sağlığı ve yaşamıyla oynadınız. Dünyada eşi ve örneği görülmedik biçimde, Baro’nun kapısına mühür vurdunuz.”
Barışçıl bir demokrasiye ulaşmada ne yazık ki oldukça geç kalan bir ülkede cesur duruşlarından hayatları pahasına taviz vermeyen Türkiyeli meslektaşlarımızın bu köklü mücadelesini unutmak için tarihi ya görmezden gelmemiz ya da yanlış okumuş olmamız gerekirdi.

Savunma yerini bulsun
Paris Barosu, meslektaşlarımızın giderek vahim bir hal alan durumları karşısında asla tepkisiz kalmadı. 30 yıldan fazla bir zaman önce, dayanışma çağrıları üzerine, başkan Orhan Apaydın’ın tutuklanması sürecinde var olduğumuz gibi, bugün de Baromuz, baskı ve zulme uğrayan, ifade ve savunma özgürlükleri cebren kısıtlanan, yaşama kasıt dahil ciddi tehditlerle karşı karşıya olan avukatlara ses ve destek olabilme gayesiyle “Uluslararası Tehlike Altındaki Avukatlar için Uluslararası Gözlem Merkezi”yle ortaklaşa çalışmalarını sürdürüyor.
Durumun aciliyetinin hepimiz farkındayız. Avukatlık mesleğinin adalet sisteminin çok önemli bir parçası olduğu gerçeği karşısında, değerli meslektaşlarımızın özgürlüklerine kavuşup mesleklerini sürdürebilmelerinin gecikmeksizin sağlanması istiyoruz.
Türkiye’de artık adalet, meslektaşlarımız, mesleğimiz ve savunma için yerini bulsun!  

MarIe-AImée PEYRON /paris Barosu Başkanı
BasIl ADER / paris Barosu Başkan Yardımcısı



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları