Olaylar Ve Görüşler

Tarihsel görev - Av. Erol Ertuğrul

25 Mayıs 2024 Cumartesi

Ünlü sözdür, “Cumhuriyeti sokakta bulmadık”. Cumhuriyet, Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda dökülen kanların karşılığıdır. Çanakkale Savaşlarını, Kurtuluş Savaşı’nı kazanan; bize Cumhuriyeti bağışlayan o kuşağa borcumuzu ülkemizin tam bağımsızlığına sahip çıkmakla, yayılmacı ve sömürgeci güçlere karşı savaş vermekle ödeyebiliriz.

Mehmet Muzaffer, Galatasaray Lisesi’nde öğrenci iken 1914 yılında gönüllü olarak Çanakkale Savaşı’na katılmıştır. Ancak, o Çanakkale’ye geldiğinde savaş sona ermiştir. Çanakkale’deki birlikler Kafkas, Irak ve Filistin cephelerine sevk edilmişlerdir. Mehmet Muzaffer’e otomobil lastiği alma görevi verilir. Bunun için İstanbul’a gelir, Erkânı Harbiye’ye gider. Görevli yarbay, askerin ayağına postal, sırtına kaput almakta bile zorlandıklarını, araba lastiği için hiç paralarının olmadığını söyler. Mehmet Muzaffer aradığı lastiklerin Karaköy’de bir Yahudi tüccarda bulunduğunu öğrenir, oraya gider. Lastikleri ayırtır, ertesi sabah gelip alacağını söyler. Kâğıt ve çeşitli renklerde boyalı kalemler alır. Gece sabaha kadar çalışır, yüzlük bir banknot yapar. O tarihlerde Osmanlı’da 50’lik banknotlar vardır. Ancak lastikler 50 liradan fazla tutmaktadır. Mehmet Muzaffer tüccara gider, hazırladığı yüzlük banknotu verir lastikleri alır. Yahudi tüccar hiç kuşkulanmaz.

Tüccar parayı bozdurmak için Osmanlı Bankası’na gider ve paranın sahte olduğu anlaşılır. O dönemdeki banknotların üzerinde “Bedeli dersaadette ödenecektir” yazmaktadır. Mehmet Muzaffer banknotun üzerine “Bedeli Çanakkale’de ödenecektir” yazmıştır. Olay İstanbul’da duyulur, Şehzade Abdülhalim Efendi Yahudi lastiklerin bedelini öder, banknotu alır. Bu banknot İstanbul Polis Okulu Müzesi’ne verilir. Şimdilerde Ankara’da Emniyet Genel Müdürlüğü Müzesi’nde bulunmaktadır.

Mehmet Muzaffer birliğinin olduğu Filistin cephesine Gazze’ye gider. Çarpışmalarda yaralanır, madalya alır. Hastanede yatar. İstanbul’daki bir arkadaşına 1917 Haziran ayında yolladığı mektupta, “madalya aldığı için sevinemediğini, birçok arkadaşının çarpışmalarda şehit olduğunu, onların yanında aldığı madalyanın hiçbir önemi olmadığını” yazar. İyileştikten sonra yeniden cepheye koşar. Yüzbaşı rütbesine yükselmiştir. 9 Nisan 1916 günü İngilizlerle savaşırken boynundan vurularak şehit olur. Şehit olduğu sırada üzerinden kendi yazdığı “Kıble ne yöndedir, bölük intikamımı alsın” notlarının bulunduğu bir zarf çıkar.

SONUÇ

Bizlere bu güzel yurdu canları karşılığında bırakan, Çanakkale de şehit olmuş, Kurtuluş Savaşı’mızda şehit olmuş Mehmet Muzaffer’lerimizi bir kez daha saygı ile anıyoruz.

Ülkemizin dört bir yanı maden şirketlerine teslim edilmiş durumdadır. Kaz Dağlarında, Karadeniz bölgesinde verilen maden ruhsatları ile topraklarımız zehirlenmekte, yabancı maden şirketlerinin çıkarları uğruna ormanlarımız yok edilmektedir. Güzel yurdumuzda vatandaşlık oy devşirmek için para karşılığında verilmektedir. Ülkemiz, milyonlarca sığınmacı ve kaçakla doldurulmuştur.

Ülkemiz, 22 yıldır tam bağımsızlığı, laikliği ve hukuku önemsemeyen, talancı, dinci bir kadronun elindedir. Tarikatlar okullarımızda ders veriyorlar. Tam bağımsızlık ve hukuk bu kadronun umurunda bile değildir. Onların umurunda olan kendi çıkarlarıdır. Oysa bu ülkenin, bu ülkeyi canları karşılığında bize bırakan o kahraman kuşağa borcu vardır. Bu borcu yerine getireceğiz. Yılmadan, usanmadan dik durup karanlığa yol vermeyeceğiz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları