Olaylar Ve Görüşler

Sistemimize bilimsel bakış - DR. ALİ GÜNEYİ

03 Haziran 2024 Pazartesi

Bu yazıda altı senelik cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi tecrübesi bilimsel olarak ele alınmıştır.

Ekonomi alanında, cumhurbaşkanının “Faiz neden enflasyon neticedir” hipotezi Türkiye ekonomisi üzerinden test edilmiş ve faiz ile enflasyon arasında ilişki olduğu doğrulanmıştır. Ancak söz konusu etki bahse konu önermede öngörüldüğü şekilde faizle birlikte enflasyonun da düşmesi şeklinde ortaya çıkmamıştır. Türkiye örneği, gerekli koşullar oluşmadan faizlerin indirilmesinin enflasyon ve ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini tartışmaya mahal vermeyecek biçimde ortaya koymuştur. Sonrasında bu politikadan vazgeçilmiş ve enflasyonun kontrol altına alınmasına yönelik tüm dünyada uygulanan temel politikalara geri dönülmüştür.

Ekonomik alanda ortaya çıkan bu sonuç cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yönetimde etkinlik ve verimlilik sağlayacağı hipotezini yanlışlamaktadır. Görünen o ki hızlı karar almak ile doğru karar almak farklı şeylerdir ve asıl olan ortak aklın kullanılması ve bilimsel doğrular ışığında isabetli kararlar alınmasıdır. Diğer taraftan, yürürlüğe girmesinin üzerinden altı yıl geçmesine rağmen hâlâ sistemin eksiklik ve aksaklıklarının giderileceği ifade edilmektedir. 2018 yılında 703 sayılı KHK ile dağıtılan devlet teşkilatı, halen tam olarak yerine oturmamıştır. Örneğin Devlet Personel Başkanlığı kapatılmış fakat mevzuatta bu başkanlığa verilen görevlerin bir kısmı güncellenmemiştir.

HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ ZEDELENDİ

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bilimsel olarak ele alınması gereken bir diğer noktası, yönetim gücünün tek bir kişide toplandığı bir sistemde “kuvvetler ayrılığı” ilkesinin nasıl erozyona uğrayacağının gözler önüne serilmiş olmasıdır. Siyaset biliminin önemli ilkelerinden biri olan kuvvetler ayrılığı prensibi ile devlet yönetiminde fren ve denge mekanizmasının kurulmasıyla gücün kötüye kullanılmasının engellenmesi amaçlanmaktadır. Yeni sistemde öne çıkan eleştirilerden birisi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin etkisizleşmesi olmuş, bununla beraber siyaseten tarafsız olması gereken yargı da siyasi tartışmaların içine çekilmiş, dahası Anayasa Mahkemesi kararları dahi tartışılır hale gelmiştir. Sonuçta yasama, yürütme ve yargıdan oluşan üç ayaklı kuvvetler ayrılığı masasının iki ayağı çatlamış, hukukun üstünlüğü ilkesi de zedelenmiştir.

Siyaset biliminin bir diğer önemli ilkesi olan “tarafsızlık” doktrini kapsamında kamu personelinin herhangi bir siyasi kuruluş veya kişinin yararına veya zararına neden olacak davranışlarda bulunmasının engellenmesi; siyasete, idareye ve üçüncü kişilere karşı birtakım güvencelerle donatılan kamu personelinin sadece kamu yararını gözeterek görev yapması amaçlanmaktadır. Yeni sistemde cumhurbaşkanına üst kademe kamu yöneticilerinin atanması, görevden alınması ve bu konularda düzenlemeler yapılmasına yönelik verilen geniş yetkiler “tarafsızlık” ilkesini zayıflatmıştır.

TÜRK TİPİ BAŞKANLIK

Mevcut uygulamada sadakat, liyakatin önüne geçmiştir. Cumhurbaşkanının aynı zamanda parti başkanı olduğu Türk tipi başkanlık sisteminde cumhurbaşkanı cumhurun değil, cumhurun yarısının başkanı olmuştur. Bu durum toplumdaki kutuplaşmayı da artırmıştır.

Umalım bundan sonra güzel ülkemiz bilimsel gerçeklerin tekrar test edildiği bir ülke olmaz. Çünkü bilimsel alana yapılan bu katkıların bir bedeli olmakta ve bu bedel tüm Türk halkı tarafından ödenmektedir.

DR. ALİ GÜNEYİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları