Olaylar Ve Görüşler

Ozan Hüseyin Atabaş’ın ardından

07 Mart 2019 Perşembe

Türk yazınında, şiirinde bir dönem kapanıyor sanki. Usta ozan-yazar Hüseyin Atabaş’ı da unutulmazlığa uğurladık. Ankara’da son ayazlı günlerden biri. Onyıllara dayanan kardeşliğimizi, bendeki emeğini düşündüm gömütü başında, gözlerim buğulandı... Şurası açık ki biz biraz da birbirimizin insanlarıyız. Ahmet Telli’yi görüyorum, Mahmut Temizyürek’i, öbür dostları.
Hüseyin Atabaş, şiirin ilkelerinden hiç ödün vermeden yalınlığa ulaşmıştır. Şiirdeki bu başarısı, yine şiiriyle birebir örtüşen kişiliğiyle, yaşamıyla da bütünlük oluşturur.
Şair kimliğinin yanı sıra düşünür yanı da çok önemlidir. Şiir, dil, yazın, toplum üzerine sürekli çözümleme çabası içinde oldu. Son soluğuna değin yazdı.
Hüseyin Atabaş çok yönlü sanatsal kişiliğiyle (ozan, denemeci, TV-radyo izlence yapımcısı, örgütçü), temeli kültür olan Türk devriminin savunucularındandı. Çağdaş Türk Dili dergisinde önemli bir birikim oluşturan yazılarıyla dil devrimi üzerine özgün çözümlemeler yaptı. Giderek yapıtlarından biri tümüyle dil ve şiir düşüncesi üzerinedir, özgüdür: “Dilin Gizil Gücü-Şiir Sanatına Giriş”, (Elvan Yay., 2009).
Usta ozan Hüseyin Atabaş’ı 27 Şubat 2019’da yitirdik. Onun gidişiyle “karardı Karadeniz.” Şimdi ıssız, Karadeniz de Ankara da...

Günay Güner



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları